1050’den yükselen feryat! Ciddiye almanız için illa benim canıma kast etmeleri mi gerekiyor?
Bursa’nın Osmangazi ilçesinde 1050 Konutlar olarak bilinen Akpınar Mahallesi’nde kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında ilk yıkım başlamıştı. Müteahhitle anlaşılan sitelerde daireler boşaltılırken bazı sitelerde anlaşmayı 2024’ün ocak ve şubat aylarına bıraktı. Bölgede bulunan 2 bini aşkın konuttan binden fazla binanın yıkımına başlanırken 600 civarındaki konutta ise yerleşim devam ediyor. Büyükşehir ve Osmangazi Belediyesi ise bu alanda topyekün bir temizliğe de start verdi. Öyle ki; semtte bulunan ortak alanlar için “Belediyemiz Ortak Alanlarda Dönüşüm Başlattığından Aboneliğimizin Sonlandırılması” talebiyle parkların elektriği kesildi. Bölge havanında kararmasıyla uyuşturucu bağımlıları ve hırsızlar için yeni bir cazibe merkezi oldu.
1050 sakinlerinden Taekwondo Antrenörü Hanife Birgül can korkusuyla evlerine girip çıktıklarını dile getirerek; konuyu anlatmadıkları resmi kurum kalmadığını belirterek; “Akpınar mahallesi 1050 konutlarda oturuyorum. Her taraf kentsel dönüşüm kapsamında boşaltıldı. Komşularımızın çoğu emekli ve sakin bir hayat sürüyorduk orada. Kentsel dönüşüm kapsamında bir şirket ile anlaştık. Etrafımızdaki aynı siteden olan diğer apartmanlar imza atmışlar sözleşmeyi. Bizde Aralık’ta imza atıp Şubat sonu evlerimizi boşaltmak için konuştuk şirket ile. Ama yaklaşık 2 aydır, daha fazlası olabilir, evlerimizin arkalarındaki parklardaki lambaları, elektrik direklerini ve elektrik sistemine dair ne varsa belediye ekipleri söküp gittiler.
Güvenliğimizi sağlamak amacıyla boşaltılmayan evlerde oturanlar arka balkon lambalarını açık bırakıp yatıyoruz. Ama hırsızlar o kadar çoğaldı ki onun önüne geçilemiyor. Madde bağımlısı olanların uğrak yeri oldu parklar. Akşam 5-6 gibi oturup evleri gözetliyorlar. Gece herkes uyuyunca da evlere giriş yapıyorlar. 2 gün önce işe gitmek için sabah 6.30 da evden çıktım. Karanlık parkın altındaki sokaktan geçmek zorundayım. Hemen parkın yan girişinde iki hırsız ile göz göze geldim. Ben hızla uzaklaştım onlarda apartmanın bahçesine daldılar. Onlar madde çekip geliyorlar oraya. Banada zarar verebilirlerdi. Elimde biber gazı ile yürüyorum sabahları. Ama dün internetten öğrendiğime göre onlara karşı biber gazı kullanmak bir suçmuş. E ne yapayım gelip beni deşsinler diyemi bekleyeyim. Emin olun öyle bir durumda onları 2 günde iyi halden dışarı salarlar.
Akabinde dün akşam işten eve geldim bu sefer sokak lambaları yanmıyor. Her taraf zifiri karanlık. Güvenliğimiz nerede. Gece geç saate kada oralarda ne bekçi gördüm nede ekip arabası gördüm. Bunlar bize belediyenin psikolojik baskısı değil de nedir. Sürekli gidip gelen elektrikler yüzünden , elektrikli aletlerimiz bozuldu.
Dün gece 186 yı aradım. Eğer bu elektrik kesilmelerinden dolayı evime hırsız girer ve bana, çocuklarıma, evime zarar verirse bundan UEDAŞ ve Büyükşehir Belediyesini sorumlu tutup; yasal hakkımız olan güvenliğimizi tehlikeye attıkları için ne kadar dava varsa hepsini açmam mı gerekiyor onlara? Vergi olarak bizden kestikleri paralarla bizlere vermek zorunda oldukları hizmetleri vermeyip, üstelik bizleri böylesine güvensiz bir ortamda zor durumda bırakmaya hiçbir kurumun hakkı yoktur. Bizlerin, benim haber değerimiz olması için, dediklerimizin ciddiye alınması için, o sabah hırsızların benim canıma kastetmelerimi gerekiyor? dedi.