“2030 yılında su fakiri olabiliriz!”

Küresel iklim değişikliği nedeniyle 2019 yılından beri Türkiye genelinde yoğun olarak hissedilen kuraklık, Bursa ovasındaki Gürsu ile Kestel ilçelerinin tarımsal sulama ihtiyaçlarını karşılayan Gölbaşı Göleti’nin büyük bölümünün kurumasıyla bir kez daha gündeme geldi. Barajlarımızdaki su seviyesi de ciddi şekilde azaldı. Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Prof. Dr. Erkan Yaslıoğlu, konuyla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

EZGİ KAYI / BURSADA BUGÜN bursadabugun.com

Kuraklık küresel ısınmanın etkisiyle kendini her geçen gün biraz daha fazla hissettiriyor.

Barajların doluluk oranlarının düşmesi, göletlerin kuruması ve beklenen yağışların gelmemesi ileride su fakiri mi olacağız sorusunu da beraberinde getiriyor.

Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Erkan Yaslıoğlu konuyla ilgili değerlendirmelerini Bursada Bugün’le paylaştı.

Yaslıoğlu, “2030 yılında su fakiri olabiliriz” diyerek durumun ciddiyetini gözler önüne serdi.

DOLULUK ORANI DOĞANCI BARAJI’NDA YÜZDE 32, NİLÜFER BARAJI’NDA YÜZDE 5

“Kuraklık kapımıza dayandı” diyerek söze başlayan Prof. Dr. Erkan Yaslıoğlu, “Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye, su tarım yılı baz alındığında bizim de içinde bulunduğumuz batı bölgelerinde şiddetli kuraklığı yaşıyor. Bursa’da yaşanan kuraklık da Gölbaşı Göleti’ndeki  suyun çekilmesiyle gün yüzüne çıktı. İçme suyu barajlarımızda da doluluk oranı azaldı, BUSKİ’nin verilerine göre 19 Aralık 2020 itibariyle Doğancı Barajı doluluk oranı yüzde 32, Nilüfer Barajı’nda da yüzde 5 düzeyinde. Şu anda meteorolojik kuraklığı yaşıyoruz böyle devam ederse ve beklenen yağışlar gelmezse bu daha kötüye gidip hidrolojik kuraklığa dönüşecek ve hiç istemediğimiz tarımsal kuraklıkla karşı karşıya kalacağız” şeklinde konuştu.

“ANADOLU COĞRAFYASI YARI KURAK İKLİME GEÇİYOR!”

Türkiye’nin ikliminin değiştiğine dikkat çeken Yaslıoğlu, “Kuraklık bir doğa olayı ve küresel ısınmanın etkisiyle son yıllarda daha da artıyor. Anadolu coğrafyası yarı kurak iklime doğru yavaş yavaş geçiyor. Bu da yazları sıcak ve kurak kışları ılık ve yağışlı bir iklimin hakim olacağı anlamına geliyor. Yağışlar yıldan yıla azalıyor. 30 yıllık normallere göre yaklaşık yüzde 50 civarında daha az yağış alıyoruz” diyerek durumun ciddiyetini gözler önüne serdi.

NE YAPILMALI?

Kuraklık yaşamamak için önlem almamız gerektiğini vurgulayan Erkan Yaslıoğlu, şöyle konuştu: “Bununla başa çıkmak için kısıtlı kaynak olan doğal varlıkları korumamız, tasarruflu kullanmamız ve kirlenmesini önlememiz gerekiyor. Hem sulamada, hem evsel kullanımda hem de sanayideki su kullanımında tasarrufa gitmemiz gerekiyor. Yapılan modellemelerde önümüzdeki süreçte yağışların az olacağı ve barajlardaki doluluk oranlarının şimdikinden daha az olacağı görülüyor. Modelleme sonuçlarında öngörülenler gerçekleşirse bizim şimdiden tedbir almamız gerekiyor.”

“2030 YILINDA SU FAKİRİ BİR ÜLKE OLACAĞIMIZ ÖNGÖRÜLÜYOR”

Erkan Yaslıoğlu, “Bursa için hububat ekimleri bu ay itibariyle bitecek. Yağış az olduğu için ürün çıkışlarında sorun var, çimlenme beklenen oranda olmadı.  Bundan sonraki süreçte de yağış az olursa verim düşecek ve rekolte azalacak. Bununla ilgili Türkiye genelinde çalışmalar var, bu öngörülere dayalı olarak ekim desenini de yenilememiz gerekebilir. Türkiye’de kişi başına 1700 metreküp su düşüyordu, bu sayı şu anda bin metreküpün altına indi. Su fakiri bir ülke olma yolunda ilerliyoruz. 2030 yılında su fakiri bir ülke olacağımız öngörülüyor. Bu kuraklıkla başa çıkabilmenin yolunu bulmamız gerekiyor” diyerek kuraklığın tarımla ilgili konularda ciddi sıkıntılara yol açtığını da ifade etti