Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun ve Akşener’in Yardımıyla Anayasaya Karşı Bir Komplo Kurmaktadır
ZAFER PARTİSİ KONYA’DA Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ kurmaylarıyla birlikte Konya’ya geldi. Kalabalık bir konvoyla şehre giren Özdağ basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısında Özdağ, şunları söyledi: ‘’Anayasaya göre Haziran 2023’te yapılması gereken seçimlerin, nisan- mayıs aylarında gerçekleşmesi, 14 Mayıs’ın bir tarih olarak seçilmesi konusu iktidar tarafından gündeme getiriliyor ancak neden haziran ayında yapılması gerekirken seçimleri bir ay veya bir buçuk ay önceye alınması düşünülüyor ki. Bunun nedeni gayet açıktır.”dedi.
Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun ve Akşener’in Yardımıyla Anayasaya Karşı Bir Komplo Kurmaktadır
‘’Erdoğan, anayasaya Kılıçdaroğlu’nun ve Akşener’in yardımıyla anayasaya karşı bir komplo kurmaktadır. Durum çok açık ve nettir.Şimdi bu noktada erken genel seçim olması için 360 oya ihtiyaç var Ak Parti’nin, Büyük Birlik Partisi’nin ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin oyları buna yetmiyor ama İyi Parti genel başkan danışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, bir süre önce yapmış olduğu açıklamada İyi Parti’nin Erdoğan mağdur olmasın, mağduru oynamasın diye bu erken seçim teklifine evet, biz de evet diyoruz. Mecliste de destekleyeceğiz dedi. İyi Parti’nin desteğini açıkladı. Aynı desteği daha sonra Kemal Kılıçdaroğlu da açıkladı. Anayasa çok açık arkadaşlar iki defa Cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişi, anayasa üçüncü kez Cumhurbaşkanlığını yasaklıyor diye niye mağdur olsun. ’’diye konuştu.
Zafer Partisi Olarak %7’nin Arkasına Saklanmaya İhtiyacımız Yok
‘’Bu seçim yasasına baktığımız zaman gördüğümüz şey şu. Artık seçim hâkimleri en kıdemli hâkim değil de iktidarın atadığı hâkimler olacak. Niye böyle bir yasanın uygulanmasına imkân veriyorsunuz? Madem erken genel seçime evet diyorsunuz, deyin ki ancak martta olursa deriz erken genel seçim o zaman eski yasa uygulanacak. Seçim güvenliği daha yüksek olacak bir, iki %10 barajı geçerli olacak. Tamam, bakın biz Zafer Partisi olarak %10 barajı geçeri olsun diyoruz. Hiçbir çekincemiz yok. %7’nin arkasına saklanmaya ihtiyacımız da yok bizim parti olarak ama bir başka şey daha var. İktidar da bunu engellemek için yasayı değiştirdi. İttifak %10’u aldığı zaman, ittifak içindeki bir parti %10’un altında da alsa meclise giriyor. İyi Parti öyle girdi ama yeni yasada ittifak içindeki partilerin tek tek %7’nin üzerinde olması gerekiyor. Hükümet bunu Saadet’i, Gelecek’i, Deva’yı oy gitmesini engellemek için ortaya çıkarttı. Şimdi soruyorum Kemal Bey’e Meral Hanım’a, neden böyle bir yasanın uygulanmasına izin verecek şekilde erken genel seçime evet diyorsunuz?’’ diye sordu.
Öcalanın Statüsünün Değişmesini Kapsayan Yeni Bir Açılım Süreci
‘’Bugün üzerinde duracağım ikinci husus son günlerde Ak Parti ile HDP arasında yapılan görüşmeler. İlginç şeyler oluyor, önce HDP’yi bu anayasa mahkemesine kapatması için götürüyorlar sonra bu HDP’ ye gidip birlikte anayasayı değiştirelim diyorlar. Mesele aslında anayasa değiştirilmesinin çok ötesinde, yeni bir PKK açılımı başlatılacak arkadaşlar bir süreden beri bunun çalışmaları sürdürülüyor.Bu bir asla anayasa değişikliği meselesi değil Abdullah Öcalan’ın sahaya indiği onun da statüsünün değişmesini kapsayan yeni bir açılım süreci. Bu konuda değişik kişilere, değişik kurumlara, değişik görevler verilmiş, bu çok net gözüküyor. Doğu Perinçek’in PKK’lılara ‘Gelin, tövbe edin, bize katılın.’ şeklinde yapmış olduğu çağrı tesadüf değil. ‘’ifadesinde bulundu.
‘’Ak Parti’nin eski yeni birçok milletvekilinin HDP ziyaretini çok olumlu ve alkışlayarak desteklemeleri tesadüf değil. Orhan Miroğlu’nun HDP’ye ‘’Bakın, bu tarihi bir fırsat.’’ diye çağrıda bulunması tesadüf değil. Devlet Bahçeli’nin dün grup toplantısında HDP ile görüşmeyi normal kabul etmesi tesadüf değil. Herkes, ‘’açılım sürecinde’’ altını çizerek söylüyorum, ‘’yeni açılım sürecinde’’ kendisine verilen görevi yerine getiriyor. Önümüzdeki günlerde değişik argümanlarla kimlerin açılımı savunduğunu bütün Türkiye ve dünya görecek.’’dedi.