Umay Affet Bizi Kızım… Küçücük Bedenine Can Veremedik…
Kayseri’de yaşanan bir olay küçük kızı ailesinden kopardı! Dursun & Serpil Yıldız çiftinin 3 aylık bebekleri Umay Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi’nde tedavi görür iken doktorların ihmali nedeniyle hayata tutunamadı. Dursun & Serpil Yıldız çifti küçük kızlarının tedavisinde ihmalleri bulunan Tıp Fakültesi Çocuk Bakım Ünitesi Doktorları B. N. A. , M. A. D., N . G. ‘den hem CİMER’e hem de adliyeye verdikleri dilekçe ile şikayetçi oldular. Umay Yıldız, 24.07.2022 tarihinden itibaren Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Yoğun Bakım Ünitesinde yatmakta iken 29.08.2022 tarihinde çocuk yoğun bakım ünitesinden sorumlu doktorların ihmali ile görevi kötüye kullanmaları neticesinde hayatını kaybettiği bebek için doktorlara Rektörlük’de bir soruşturma açtı.
Yıldız çiftinin Avukatı Ayşenur Bozdoğan konuyla ilgili yaptığı açıklamada; “Bebek Umay henüz 3 aylıkken bu derece ciddi bir hastalık ile mücadele ederken, 12 gün boyunca annesi ile temasta bulunmasının engellenmesi neticesinde enfeksiyon değerleri oldukça kötüye gitmiş ve 29.08.2022 tarihi itibariyle de hayatını kaybetmiştir. Müştekiler ve diğer doktorlar, Umay Yıldız üzerinde hijyen koşullarına aykırı olarak uygulamış oldukları tedavi sürecinde dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmışlar, mesleki bilgi ve beceri açısından makul bir doktordan beklenilen tedbirleri
almamışlar, kişiselleştirdikleri kin ve öfkeleri nedeni ile bir bebeği annesinden mahrum bırakarak ölümüne neden olmuşlardır. Kaldı ki; bebek Umay’ın ölümü hastalığı nedeniyle değil, geçirdiği enfeksiyon nedeniyle olmuştur.
Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanmış olan Yoğun bakım ünitesinde hasta ziyareti konulu genelge ile “…..hastaların sağlık durumu dikkate alınarak hekim tarafından ziyaret kısıtlamasının getirilebilecektir…” denmektedir. Ancak, şüpheli doktorlar, müvekkil anne ve babanın Cimer şikayeti yapması nedeniyle kendi hırs ve öfkeleri nedeni ile bebeğin ziyaret edilmesine izin vermemişler ve bebek 12 gün boyunca özellikle annesi ve babası ile görüştürülmemiştir. Hal böyle iken, aynı yoğun bakım ünitesinde başkaca çocuklar için ziyaret kısıtlaması
getirilmemiş ve anne-babalar çocuklarını yoğun bakım ünitesinde ziyaret edebilmişlerdir. Müvekkil baba Dursun Yıldızın haklı olarak endişe duyduğu, yoğun bakım ünitesinde gerekli hijyen koşullarının sağlanmadığı yönündeki Cimer şikayeti sonrasında, şüpheli doktorlar gerekli önlemleri almak ve diğer personelin önlem almasını sağlamak yerine, yapılan şikayeti kişiselleştirerek ”
Siz bizi Cimer’e şikayet ederseniz, hekim olarak inisiyatifimi kullanarak, ziyaretinize izin vermiyorum..” denilmiştir. Müvekkil anne ve baba bugün tarihi itibariyle bebeklerini kaybetmişler ve 12 gündür de evlat hasreti ile yanıp tutuşmuşlardır. Cimer şikayetini kişiselleştirip adeta büyük bir öfke ile hareket eden şüpheli doktorların, bebeğin sağlık durumu ile ne şekilde ilgilendikleri veya
ilgilenip, ilgilenmedikleri konusunda haklı şüphelerimiz bulunmaktadır. Bu süreç içerisinde de müvekkiller, bebeklerinin durumu hakkında net ve doğru bir bilgi dahi şüpheli doktorlardan alamamışlardır. Söyle ki; müvekkile kan değerlerinin iyi olduğunun söylenmesine karsın, hastaneyi arayan milletvekili sekreterine kan değerlerinin kötüye gittiği yönünde farklı bilgiler verilmiştir.
Müvekkillerin, çocuklarını görmesine engel olarak pek tabi ki bahane olarak Covid 19 pandemisi nedeniyle ziyaretlerin yasaklandığı söylenmiş olup, müvekkil Serpil Arslan Yıldız’ın kızını görebilmek için başhekim ile yaptığı görüşmede ise “ee sizde Cimer’e şikayet etmişsiniz ama… ” tepkisi alınmıştır. Müvekkillerin bebeklerini görmeleri bu şekilde engellenirken, bebek Umay’ın
yan odasında kalan hastanın yakınları aynı zaman sürecinde çocuklarını ziyaret etmişlerdir. Aynı ünite de diğer hasta yakınlarına ziyaret için verilebiliyorken, müvekkiller için Covid 19 pandemisi nedeniyle ziyaretlerin yasaklandığı söylenerek adeta ve bilerek cezalandırma takdiği uygulanmıştır. Müvekkiller, bebeklerine Whatsapp üzerinden görüntülü olarak görüşüp “onu sevdiğimizi
terk etmediğimizi ” söylemelerine dahi izin verilmeyerek, sistematik olarak hem bebeğe hem de lohusa olan anneye psikolojik işkence yapılmıştır. Hapishanelerde ağırlastırılmış müebbet alan mahkumlara uygulanan cezanın aynısı bebek Umay’a uygulanmıştır. Bebek, annesini yanında göremediği, tensel temasını hissedemediği için kendisini terk edilmiş hissetmektedir. Yani bebek Umay’a şüpheli doktorlarca vicdansız bir şekilde psikolojik işkence uygulanmıştır.
Nitekim, yukarıda detaylı olarak izah ettiğimiz üzere bebek Umay’ın genel durumu, annesinin ziyaretinin yasaklanmasından sonra kötüye gitmiş, bebek Umay bu duruma sadece 12 gün dayanabilmiştir. Müvekkillerin, bebeğin, Kalp hastalığının tedavisi için bir umutları varken, hastane enfeksiyonu nedeni ile kaybettikleri bebekleri için o umutları da ellerinden gitti. Bebek Umay’ı artık geri döndürmek imkansız, ancak henüz 3 aylık dahi olmayan bir bebeği vicdansızca annesinin görmesini, sesini, kokusunu duymasını engellemek hiç bir tıp doktorunun meslek ahlakına da sığacağını düşünmemekteyiz. Bebek Umay’ın babası Dursun Yıldız hastaneden aranarak “çocuğun kalp atışı durdu, kalp masajı yapıyoruz” dedikleri saat 11,58 iken 20 dakikada hastaneye gelen aile servise alınmamış, güvenlik tarafından dışarı çıkartılmıştır. Bebeğin ölüm raporunda da ölüm saati 11,31 olarak geçmektedir. Olayın peşini bırakmayacağız1″ dedi.