Kılıçdaroğlu’ndan ‘Varlık Fonu’ çıkışı!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis’teki bütçe görüşmelerinde açıklamalarda bulundu. Burada yaptığı konuşmada Varlık Fonu’na da değinen Kılıçdaroğlu, “Bu paralar nereye gidiyor?” diye sordu, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türkiye Varlık Fonu’nun denetlenmesi gerekiyor” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Genel Kurulu’nda 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi üzerinde konuştu.
“Kovid-19 salgınından ve başarıdan söz edildiğini” söyleyen Kılıçdaroğlu, “Başarı kime ait? Sağlıkçılara. Sağlıkçılar kim? Cumhuriyet’in yetiştirdiği, en başarılı öğrencilerin gittiği tıp fakültelerinden mezun olanlar. Başarı var. 24 saat çalıştılar. Çocuklarını bile görmediler, ailelerine bile rahatlıkla gidip görüşemediler, konuşamadılar. Sağlıkçıların başarısını hep beraber alkışladık. Onlar başarılıydı.” diye konuştu.
“Sağlıkçıların önüne hastaları gönderen, önlemi almayan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yanlış, eksik bilgileri verenin kim olduğunu” soran Kılıçdaroğlu, “Defalarca söyledim, saygın bir devlet vatandaşına yalan söylemez. Doğru bilgiler vermediniz. Israr ettiler. Türk Tabipleri Birliği söyledi, ‘ölümler daha fazla.’ Türk Tabipleri Birliği’ni neredeyse linç edecektiniz. Ne oldu, kim doğruyu söyledi? Türk Tabipleri Birliği.” ifadelerini kullandı.
Salgını önlemek için önlem almanın siyaset kurumunun, hastayı iyileştirmenin de sağlık kurumunun görevi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, sağlık kurumunun üzerine düşeni yaptığını, siyaset kurumunun serbest bıraktığını savundu.
“Neden önlem almadınız, hangi gerekçeyle mitingler düzenlediniz, hangi haklı gerekçeyle Avrupa’da birinci olduk?” sorularını yönelten Kılıçdaroğlu, “Doktorların, sağlık çalışanlarının başarısını kendinize mal etmeyin. Onlar kim ne derse desin bu ülkenin aydınlık insanlarıdır. Onlar günün 24 saatinde çalıştılar.” dedi.
Kılıçdaroğlu, sağlıkçıların hiçbirinin AK Parti’li olmadığını, tamamının devlet memuru olduğunu belirterek, “Sağlıkçıların içinde her partiye oy veren insanımız var. Yapmamız gereken bütün sağlıkçıları alkışlamaktır. 24 saat çalıştılar.” diye konuştu.
“GERÇEĞİ GÖRMEK İSTEMİYORSUNUZ”
“Siyaset kurumu olarak sağlıkçılara birer aylık maaş ikramiye verelim.” önerisinde bulunduklarını hatırlatan Kılıçdaroğlu, ancak sağlıkçılara birer maaş ikramiye verilmediğini ifade etti.
Bir yoğun bakım hemşiresi ve sağlık çalışanlarıyla video konferans yöntemiyle konuştuğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Yoğun bakım hemşiresinin geçen ay banka hesabına yatan para kaç lira biliyor musunuz? 7 lira. Bu kadar adaletsizliğin acaba farkında mısınız? Vicdani kanaatinizi ölçün, bir yoğun bakım hemşiresiyle konuşun. Bu bile yapılmadı. Üzgünüm, gerçeği görmek istemiyorsunuz. Acı ama gerçek bu.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin dünyada en kötü yönetilen 4. ülke olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, “Ben demiyorum, bütün dünya söylüyor. Siyaset kurumu, siz önlem aldınız da biz karşı mı çıktık? Kovid-19 olayı çıktığında iktidarı 1,5-2 ay asla eleştirmedik. Nelerin yapılması gerekiyorsa tek tek onları saydık. Çünkü sorun parti sorunu değil; sorun Türkiye sorunu, sorun dünyanın sorunu.” değerlendirmelerinde bulundu.
“SORUNU YAŞAYANI DİNLEMEDİNİZ”
Kovid-19 dolayısıyla hükümetin stratejisini eleştiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Stratejinin şöyle olması lazım; sağlık dolayısıyla salgını önleyecek önlemler alınacak. Ekonomik sorun çıkacak, ekonomik sorunu giderecek önlemler alınacak. İşsizlik sorunu çıkacak, işsizliği önleyecek önlemler alınacak. Bu stratejiyi uyguladılar mı? Uygulamadılar. Yol da gösterdik. Dedik ki bakın, bunu öğrenmek istiyorsanız Ekonomik Sosyal Konseyi toplayın. O insanların her biri bu sorunla karşılaştılar. Onlardan sorunu ve çözümü de dinleyin. Sonra siyaset kurumu olarak siz yaparsınız veya yapmazsınız. Ama sorunu yaşayanı bir dinleyin. Dinlemediniz.
TOBB’un başkanını, bilmem neyin başkanını çağırdınız. Doktoru var mı? Yok. Çiftçisi var mı? Yok. Esnafı var mı? Yok. Peki bu sorun nasıl çözülecek? ‘156 ülkeye yardım yaptık.’ ‘9’u uluslararası kuruluşa yardım sağladık.’ Allah aşkına kendinize şu soruyu sormadınız mı? İktidar 5 maskeyi dağıtmak için aylarca kendi içinde tartıştı. Biz de dağıtmak istedik. ‘Vay CHP’li belediyeler nasıl dağıtır, engel olalım.’ Siz Kovid’le mücadele edeceğinize CHP’li belediyelerle mücadele etmeye başladınız. Akıl alacak şey değil. Kaldı ki CHP’li belediyeler sadece CHP’lilere yardım yapsa ben de kızarım, sizin de kızma hakkınız var. ‘Herkese eşit davranacaksınız.’ Bunu söyledik.”
“MERKEZ BANKASI’NIN KASASI EKSİ 47 MİLYAR DOLAR”
“Merkez Bankası’nın kasası eksi 47 milyar dolar. Kim bu ülkeyi bu hale getirdi? Yani bu çocuklarımızın ödeyeceği para. 47 milyar dolar merkez bankasında nasıl açıldı. Bunu biz ve torunlarımız ödeyecek. Bu kurum neyi araştıracak. O zaman arkadaşlar, kanaryalar ne kadar yaşar diye önerge verin, belki arkadaşlar buna evet. Biz yerli ve milliyiz diyorlar, yerli olduğunuzdan şüphem yok ama milli olduğunuz konusunda şüphelerim var. Bir ülkenin milli olduğu parasından anlaşılır, şu anda Türkiye Cumhuriyeti’nin bankalarında mevduatın yüzde 56,3’ü Amerikan doları ile. Bu nasıl bir millilik, nasıl bir politika ki ülkeyi bu hale getirdi. Türk Lirası’nı kim itibarsızlaştırdı, Türk lirasını kim bu hale getirdi.
“BU PARALAR NEREYE GİDİYOR?”
“16 istihdam paketi açıkladınız. Her paketten sonra işsizlik arttı. Takip edemedik. Devletin en temel kurumları kapatıldı. Devlette liyakat yok. Tek adam karar veriyor.
Madem ki Türkiye Varlık Fonu orada, bu paralar nereye gidiyor? Değerli arkadaşlarım 170 milyarın denetlenmesi gerekiyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türkiye Varlık Fonu’nun denetlenmesi gerekiyor. Kısa vadeli borçları 2017’de 26 milyar lira idi. Hiç vicdanınızla sorguladınız mı bu para nereye gidiyor? Bu kadar fakir fukara var bu ülkede. Nereye gidiyor bu paralar söyleyin Allah aşkına. Borsa İstanbul’u 200 milyar dolara sattıklarını söylediler. Borsa İstanbul’un karlılık oranı yüzde 52. İki ay sonra çıkaracaklar, böyle bir satış olabilir mi? 1 liraya da satabilirlerdi.
“AKLINI KİRAYA VERENLER GERÇEKLERİ GÖREMEZ”
“Arkadaşlar, sizin saygıdeğer Genel Başkanınız çıkıp milletin önüne ‘Ey Kılıçdaroğlu, burada milletin cebinden 5 kuruş para çıkmayacak dedi mi’ şimdi milletin cebinden milyon dolarla çıkıyor. Her söylediğim cümle doğrudur. Genel başkanlar veriye dayalı konuşmalıdır. Aklını kiraya verenler, gerçekleri göremezler. Bakınız yerli ve milliyim diyordunuz gayri milli bir ittifak. İhaleyi alan kim Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Neden Amerikan doları ile ihale yaptınız. Haydi diyelim kabul ettik, itiraz organı Londra Mahkemeleri… Sizin yerli ve milli anlayışınızın bu mu. 5’li çete denilen gruba Türk lirası eridikçe kur farkı ödüyorsunuz. Sayıştay raporlarına göre 69 milyona yakın kur farkı ödendi. Esnafa, kahveciye dükkânı kapat dediniz, esnafa ne verdiniz. Borç verdiniz. Sonra da gırtlağına bineceksiniz borç ver diye. Ama buradan bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. İktidar olacağız ve bu 5’li çetenin soygunlarına son vereceğiz ve bütün kaynaklarımızı bu 5’li çeteden kurtaracağız. Esnafa manaca değil, 500 milyar lirayı Katar’a verdiniz. Maçların yayınlanma hakkını Katar’a verdiniz. Dolar aldı başını gitti, ben anlaşmaya uymuyorum dedi. Binlerce esnafa bir kuruş para vermediniz, bir Katarlı firmaya tek sefer 90 milyon dolar indirim yaptınız. Anlaşma var, o parayı vermesi gerekiyor. Sadece bu mu, hayır. Dolar üzerinden de değil Türk lirasına çevirin ve sabitleyin dediler, onu da yaptılar. Bana söyler misiniz Allah aşkına, bir firmaya bunu yapıyorsunuz, işçiye de günlük 38 lira ile krallar gibi yaşa diyorsunuz. Çiftçinin malına göz konuldu. Her yıl bütçeden milli gelirin yüzde 1’i oranında çiftçiye destek verilmesi gerekiyor ama verilmiyor. Türkiye’nin milli geliri var ve açar bakarsanız, çiftçinin bu iktidardan 210 milyar lira alacağı var.
“AHLAK, VİCDAN KABUL EDER Mİ BUNU?”
“Asgari ücret 3 bin 100 TL ve vergiden muaf olsun.
“Çiftçinin geçinebileceği mallarda el koydunuz. Esnaf, çiftçi bu durumda, çöplerden kağıt toplayan vatandaşlar var ama sizlerden bazıları. Ama onların bazıları ve bazı adamları, bir maaş değil, iki maaş değil, üç değil, beş maaş alıyorlar. Bu kadar işsizlik varken bir kişinin 5 maaş almasını vicdanınız kabul ediyor mu? Ahlak, vicdan kabul eder mi bunu?
“BEDAVAYA VERİLDİ ORASI”
“Tank Palet fabrikası bu ülkenin namusudur. Dünyanın hangi ülkesi Tank Palet fabrikasını başkasına teslim etmiştir. 128 milyar dolar kimlere sattınız diye soruyoruz. 1 dolar bile olsa bu memleketin namusu var orada. Bu ülkenin sırları var orada. Ethem Sancak’ın hangi tank yapma işi var bana söyler misiniz? Tank Palet’in Katarlı yatırımcılara satışı gibi bir şey söz konusu değil diyor Erdoğan, doğruya doğru. Bir kuruş bile alınmadı, bedavaya verildi orası. Özelleştirmedik diyor, kendi imzaladığını okumamış belli ki.