Prof. Dr. İbrahim Ortaş makalesinde “Her ölüm erken ifadesi herhalde Prof. Dr. Zerrin Söğüt için çok daha anlamlı. Uzun zamandır Covid-19 ve deprem nedeniyle son 3 yıldır üniversite eğitimi doğru düzgün yapılmadığı için birçok arkadaş ile iletişimizi kesikti. Sevgili Zerin hocamda öyleydi. Ölüm haberini duyunca aniden irkildi ne oldu diye? Hiç duyulmadığı hastalığı ve kendisinin de en yakınlarının bile bilmesini istemediği amansız hastalığına yenik düşmüştü. Kimsenin rahatız edilmesini istemediği için hastalığının bilinmemesini istemiş olabilir diye düşünüyorum. Ah yaman hastalık ahh, hem de ne ah… ki ne ahh. Sevilen, halay yapacak çok işi olan insanları elinizden alıp götürüyor. İnanamıyor insan. Bildiğiniz, tanıdığınız bir insanın anında yaşamıyor olması çok ağır bir yıkım yapıyor beyinde.
Zerin hocam kendi işine bilimine ve öğrencisine adamış bir insandı. Onu hep sade ve güzel sesi hatırlıyorum. Çok yakın dostları Muzaffer Yücel, Rıza Kamber, Zerrin Erginkaya ve Serdar Öztekin ile çok sık Peyzaj Mimarlığı bölümündeki toplantılarına katıldığımda görüşürdük. Dürüstlüğü samimiyeti, açık sözlülüğü ile bilinen içtenlikli bir arkadaştı. Doğadan, Cumhuriyet değerlerinden yan tam bir Cumhuriyet kadınıydı. Çok idealistti. Bakışları ve iletişim dilinde hep onun samimiyetini ve sahilliğini hissederdim
Öğrencilerine Çok Önem Verirdi
Öğrencileri belki de onun en çok önemsediği uğraşıydı. Zerrin hocam Peyzaj mimarlığı binasının önündeki alanda, çocuklara hobi bahçeleri, bitki yetiştiriciliği ve peyzaj planlaması yaptırdığını hemen oradan geçen herkes bilir. Alinde çapa veya tırmık ile bir fiil öğrencilere uygulama yaptırırdı.
Bir sabah telefonum çaldı. Telefonun öbür ucundan Zerrin hoca. İbrahim hocam rica etsem bizim öğrencilere toprak dersini özetleyebilir misin? “Yanımda Muzaffer hocada var” dediler. Peyzaj Mimarlığı bölümü daha önce Ziraat Fakültesi bünyesindeyken, ağırlıklı olarak doğal bitki örtüsü, peyzaj ve süs bitkileri yetiştiriciliği konuları ile ilgileniliyor. Bölüm daha zora ayrılarak Mimarlık Fakültesi altında eğitim ve araştırma faaliyetlerini sürdüler. Alan itibarı ile bölüm için toprak biliminin temel ilkeleri önemli.
Öğrencilerin konuları iyi kavramadıklarını gören ve onların gelişimleri için benden ricada bulunması benim açımdan önemliydi. Ancak dersin bölümdeki bir arkadaşımız tarafından daha önce verilip yeterince öğrencileri üzerinde kazanılması gereken öğrenilmemmiş olması durumu da üzücüydü. Durumu kimseye anlatmadan Zerin hocamın önerisini kabul ettim. 137 slaytlık geniş kapsamlı olası ihtiyaçlarına uygun bir toprak sunusu hazırladım. Belirttikleri saate bölümdeki derslikte öğrencilere dersi anlattım. Zerin hoca ve Muzaffer Yücel hocam semineri sonuna kadar izlediler.
Sevgili Zerrin hocanın ölümü hepimizi çok üzdü. Nurlar içinde yatsın. Kabir yıllarca üzerinde çalıştığı doğanın bütün renkli çiçekleri örsün. O güzel bakışları, sesi, sadeliği ve içtenliği hep hatırlanacaktır sevenlerinin gözünden.”