Cüneyt Bülent Şeker yazdı; “ERDOĞAN’A KIZIP SANDIĞA GİTMEYENLER….”
Köşe yazarımız Cüneyt Bülent Şeker makalesinde;
Son zamanlarda DSÖ politikalarına, LGBT, 6284 gibi konulara kızğın olan sağ-muhafazakâr kesimden “Her iki Cumhurbaşkanı adayını da beğenmiyorum, kimseye oy vermiyorum…” sözlerini çok duyuyorum, bence bu tavır yanlıştır, öncelikle oy vermek önemli bir vatandaşlık vazifesi ve bu tavır ile de kimse cezalandırılmış olmaz, sadece oy vermeyen kesim denklemden çıkmış olur, birileri onlar yerine kararı verir, sonuçları da herkesi etkiler, bir daha ki seçimlerde kimse o kesimi dikkate almaz!
Sosyal medyadan izlediğim kadarı ile; “Allahın kitabı ile hükmetmeyenlere oy vermeyin, o yüzden hiçbir adaya oy vermeyin, vebale girersiniz…vs” söylemi etrafa yayılmakta ve Cumhur İttifakının oy tabanı olan dindar kesimde bu söylem oldukça yankı bulmaktadır. Benim düşünceme göre bir akıl insanları manüple etmekte ve sandığa giderse “zaten kendi adayına oy vermeyecek” bu kesimi diskalifiye etmeye çalışmaktadır.
Bence insanımız bu oyuna gelmemeli, mutlaka sandığa gitmeli ve (kâr zarar hesabı yaparak) EHVEN olan adaya oy vermelidir, yani din vicdan özgürlüğüne en çok saygıyı göstereceğini düşündüğü, millete en çok fayda sağlayacak, en azından daha az zarar vereceğini düşündüğü adaya oy vermelidir.
Ancak bu söylemleri etrafa yayanlar, ehvene oy vermek ve ehveni-şer mantığına da karşı çıkmakta, “İslam da yeri olmadığı…” fikrini sosyal medyada pompalamaktadırlar, bu konuda dindar kesime şu örnekleri vermek istiyorum;
Hz. Peygamber Hudeybiye antlaşmasında zaman kazanmak için bazı tavizler vermiştir, hatta mübarek elleri ile “Allahın Peygamberi” İbaresini antlaşmadan silmiştir. (Bu antlaşmadan 10 yıl sonra Mekke yi bir kılıç dahi sallamadan fethetmiştir.)
Hz. Peygamber zamanında Hıristiyan Rumlar ile Putperestler Perstler arasındaki savaşta, Müslümanlar Rumları desteklemiştir, halbuki o Rumlar TESLİS (Üçleme) inancına sahiptiler ama putperestlere nazaran EHVEN oldukları için desteklenmişlerdi. (Rum Suresi: “O gün Allahın Rumlara zafer vermesi ile Müslümanlar sevinecek) yani İslam inancında EHVEN’ in tercih edilmesi vardır. Ehven olanın tercih edilmeyip, Müslümanlara-İnsanlara daha zararlı olanın tercih edilmesinin ise vebali vardır.
Seçime mantık nahiyesinden bakan insanlarımız da bence şöyle düşünmelidir; seçim bir nevi ticarettir, bu hayat kalitenizi yükseltmek için bir lidere bizi yönetme yetkisi kazandırdığımız bir ticarettir, bu ticarette mantıklı olan; bize kâr kazandırma olasılığı daha yüksek, en azından zarar verme riski daha az olan adayı seçmektir, öfke ve intikam duygusu ile akılcı bir ticaret yapılamaz.