Günü kurtarmak için değil… Geleceğe damga vurmak için…
Gazeteci Hadi Özışık, bir gerçeği kaleme aldı. Özışık;
“Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan, 14-28 Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı’na katıldı diye, Tayyip Erdoğan’ın yüzde 52’lik oy oranıyla yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesine katkı yaptı karşı mahallenin öfkesiyle karşı karşıya.
Seçim bitti… Fatih Erbakan, koltuk pazarlığı yapmadan, mevki makam istemeden, bakanlık veya MİT Başkanlığı talebinde bulunmadan ortağı olduğu iktidara kendi derdine düşen muhalefetten daha çok muhalefet ediyor. Erbakan’ın bu ilkeli siyaseti bile, karşı tarafın içini soğutmuyor.
Erbakan, emekli maaşlarındaki adaletsizliği dile getiriyor, karşı taraf “Şeriat istiyor” diyor… Erbakan, faizlerin arttırılmasından şikayet ediyor, karşı taraf, “Taliban rejimi istiyor” yalanına başvuruyor…. Erbakan, halkın en büyük sorunu olan ekonomide çare olmak istiyor, karşı tarafın akla hayale gelmeyen iftiralarına maruz kalıyor….
Birkaç gün önce TV100’de Kübra Par’ın konuğuydu Fatih Erbakan… Açık açık soruldu, “Şeriat mı istiyorsunuz?” diye… Fatih Erbakan, zeka özürlü birine anlatır gibi tane tane anlattı:
– Rahmetli Erbakan döneminde de bu konular gündeme geldi. 76 yılının Türkiye’sinde Aselsan’ı kuran, 56 yılının Türkiye’sinde Gümüş Motor fabrikasını kurup, ilk yerli ve milli motorun üretilmesine vesile olan Necmettin Erbakan’a “Gerici, yobaz… İktidar olduğunda herkese zorla başını örttürecek, kız çocukların okumasını engelleyecek” yani Taliban modelini o yıllarda anlatıyorlardı… Şimdi de ortada “şeriat istiyoruz” gibi bir ifademiz yokken, geçmişte de yok şimdi de yok. Böyle bir yaygara çıkarıldı. Biz milletin derdiyle dertlenip, ekonomiyi konuşalım, hayat pahalılığını konuşalım diyoruz, bu gibi sunni gündemler oluşturuluyor. Bizim böyle bir talebimiz yok, biz de çok şaşırdık… Şeriat kelimesi ağzımızdan çıkmamış, açıklama yaptık, hukuki haklarımızı arayacağız. Taliban zihniyetininin İslam’a uygun olmadığını, bizim düşüncemize uygun olmadığını hep söyledik söylüyoruz. İslam’a en büyük zararı Taliban zihniyeti veriyor… Bizim böyle bir düşüncemiz olabilir mi? Babama yapılanın bir benzeri yapılıyor. Yeniden Refah Partisi’nin yükselişinden rahatsız olanlar bu yalanları üretiyor…
Fatih Erbakan, babasına atılan iftiraları örnek gösterdi ama… Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda da, aynı tiyatro oynanmış, aynı iftiralar atılmıştı. 22 yıldır Türkiye’yi yöneten Tayyip Erdoğan’ın ülkeyi karanlığa sürüklediğini, şeriat istediğini sayıklayanlar var hâlâ….
Zihniyet hep aynı… Bir tarafta “helalleşme” çığlıkları, bir tarafta iftira, yalan, dolan… Kendinden olmayanları, kendilerini desteklemeyenleri, kendilerine ortak olmayanları, ya gerici ilan ediyorlar, ya da Taliban… Fatih Erbakan Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu gibi, Kemal Kılıçdaroğlu’nu “mücahit” ilan etseydi, ondan daha iyisi olmazdı… Cumhur İttifakı’na omuz vermeseydi, Erdoğan’ın yeniden seçilmesine katsı sağlamasaydı, Fatih Erbakan bugün Canan Kaftancıoğlu’nun da en “has adam”ı olurdu…
“Şeriat istiyor” dizisinin son bulması için, Fatih Erbakan’ın “Erdoğan’a düşman” olması gerekiyor. İstanbul’da yüzde 5 oyu var Yeniden Refah’ın… Oylar Cumhur İttifakı’na gitmesin diye, Fatih Erbakan Ekrem İmamoğlu’na omuz versin diye ellerinden gelen her şeyi yapacaklar…. Peki… Fatih Erbakan’ı korkutabilecekler mi? Geri adım attırabilecekler mi? Temel Karamollaoğlu gibi onu da kendi saflarına çekebilecekler mi?
Fatih Erbakan, iktidarın ekonomi politikalarını eleştiriyor diye, böyle bir beklenti var… “Erbakan AK Parti iktidarının ekonomi politikalarını yerden yere vurdu” övgülerinin sebebi bu… Ancak bilmedikleri bir şey var… Erbakan, yanlışlara vurgu yapıyor ve düzeltilmesini istiyor… “Dost acı söyler” diyor… “Erdoğan’a düşman” olma niyetinde değil yani… Birileri gibi birilerine “rehin” olmak gibi bir düşüncesi yok Fatih Erbakan’ın… O’nu başkasıyla karıştırıyorlarsa boşuna… Fatih Erbakan “ilkeli siyaset” yapıyor çünkü…
Günü kurtarmak için değil… Geleceğe damga vurmak için…”