Haberde Bursa

CHP BURSA ÖRGÜTÜ CHP’NİN VE ÜLKENİN KADERİNİ BELİRLEDİ. ŞİMDİ SIRA BURSA’NIN KURTULUŞUNDA…

25.11.2023

Geçmiş dönem PM Üyesi Güler Buğday makalesinde;

Bursa CHP’de delege seçimlerinden, ilçe kongrelerine ve sonunda il kongresine kadar ilkesizlikler ve sol/sosyal demokrasiyle uymayan yöntemlerin etkili olduğu seçimleri ve tercihleri izledik.
CHP Bursa İl Kongresi 17 Eylül’de üç adaylı yapıldı.
Yıldırım İlçe Başkanı olan Nihat Yeşiltaş, kendisini ağırlığı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyenlerin etkisi ve tercihi ile İl Başkanı seçildi ve 40 kurultay delegesini belirledi.
Kurultay Delegesi olanlardan İlçe Başkanlarının dışında delege yazılanların çoğunluğunu yıllarını bu partiye vermiş çoğunluk tanımıyordu!!!!
Oysa Kurultay Delegesi olması gerekenlerin; sol/sosyal demokrasiyi, evrensel ilkelerini, CHP tüzük ve programıyla ülke gerçeklerini çok iyi bilenlerden tercih edilmiş olmaları gerekiyordu.
Çünkü ülkedeki karanlığa ışık olması gereken CHP’nin kaderine ve geleceğine bilinç ve sağduyu ile tavır koyması gerekenlerden seçilmiş olmaları önemliydi.
İl Başkanlığı seçimi ve destekleyenlerin net ve kesin olarak Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’ndan yana tavır koymalarından dolayı tüm basın oluşan kanaati şöyle yazdı:
Bursa İl kongresini Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu destekçileri kazandı.
Ayrıca örgütte de de çoğunluğun kanaati de bu yöndeydi.
Bu düşünceye karşı ilk ve net tavrını benim gibi her koşulda “değişim şart” diyerek tavır koyup PM ye aday olduğunu belirten eski vekilimiz Erkan Aydın oldu.
Her ne kadar Bursa CHP’de İl Yönetimi ve Kurultay Delegeleri böyle ilan edilseler de durum öyle bütünsel değildi.
Erkan Aydın Ankara’ya 16 delegenin değişime onay veren imzalarını götürdü.
Kılıçdaroğlu diyenler de bir türlü güven vermeyen, yıllar boyu tüm siyasetlerini birbirlerine düşmanlık, karalama, hatta adeta yok etmeye adamış olan etkin siyasilerin samimiyetsiz birlikteliğiydi
Özellikle yılardır selamlaşmayan, el sıkışmayan, nefret kusan Vekil ve Belediye Başkanları ile Genel Başkan Yardımcısı; samimiyetsiz bir konumda “el ele, kol kola, haydi halaya…” mantığı ile adeta AKP’nin torba yasası gibi aynı çuvala girmişlerdi.
Oysa ülkenin her yerinde, her sokağında, tüm kurumlarında ve çaresiz insanların beklentilerinde son başarısızlıktan sonra “DEĞİŞİM” yüksek sele haykırılıyordu.
Özellikle Kılıçdaroğlu’nun Tek Adam mantığı ile partiyi sürekli sağa savurması bu isyana sebep oluyordu.
CHP yönetimince soldan esirgenen danışmanlık, doğu, güneydoğuda kişiye bağlı atanan yönetimler ve asla kabul edilmeyecek olan 39 sağcı ve geçmişten sorumlu şahıslara vekilliklerin verilmesi kabul görmüyordu.
Bu durumu doğru okuyup tavır koyanlar halkın talep ve beklentilerini doğru anlayanlar “Değişim” kaçınılmaz derken Grup Başkan Vekili Özgür Özel Adaylığını açıklayıp illeri ziyaret ederek destek aramıştı.
Ancak İstanbul dışında Ankara İzmir, Bursa ve diğer büyük illerde çoğunluk Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklediği ve en az 900 ve üzeri oyla seçileceği yönünde bir algı yönetimi etkili olmuştu.
Siyasette tecrübe ve halkın nabzını tutma önemlidir.
Bunun için hiçbir beklenti olmadan sadece halkların talebi ve ülkenin geleceğindeki sorunlara çare olabilecek, umut yaratacak ve kurtuluşun temsilcilerini belirtmek samimiyet ister.
Ancak değişim diyenlerin bile “kurultay bıçak sırtı ama görünen tabloda Kılıçdaroğlu kazanır…” dedikleri günlerde ben Güler Buğday olarak iddialı bir açıklama yaptım ve yazdım:
Açık ve net olarak Özgür Özel’in “732- 75” oyla kazanacağını yazıp paylaştım.
Tarihi kurultay 4-5 Kasım tarihlerinde yapıldı.
İstanbul’un belirleyici ve etkili olduğu değişimcilerin en büyük destekleyicisi olan kurultayın kaderini de sonucunu da büyük bir sürpriz yaparak BURSA delegasyonu belirledi.
Kurultayın ilk günü yapılan genel başkanlık yarışını 16 oy farkı ile sürpriz yapan ancak 2 oy eksik aldığı için ikinci tura kalan Özgür Özel önde bitirdi.
Bu turda 40 seçilmiş Bursa delegesinden beklenen 16 oy yerine ciddi bir sürpriz yaparak 26 oyu Özgür Özel’e oy verdiler..
Yani beklenenden 10 fazla oy alan Özgür Özel yerine daha önce imza verdiği söylenen delegeler, oylarını Kılıçdaroğlu’na vermiş olsaydı İlk Turu Kemal Kılıçdaroğlu önde bitirmiş olacaktı.
Bu sonuçta mutlaka Özgür Özel adaylıktan çekilir ve sonuç Değişimin aleyhinde olurdu.
İkinci Turda ısrar eden ve çekilmeyen Kemal Kılıçdaroğu’na ise 40 Bursa delegasyonu sadece 10 oy vererek Özgür Özele 30 oy verip değişimin mimarı oldular.
Bu değişimde:
“Aylardır nereye gitsek, özellikle sokaktan gelen sese kulak verip; “Kemal Kılıçdaroğlu seçilirse oy vermeyiz” diyenler mi etkili oldu bilmiyoruz!!!!
Ancak bir andaki bu farklı ve beklenmeyen değişimin sebebi her yerde farklı tartışıldı.
Ülke kaderini etkileyecek bu değişimden rahatsız olanların değişimi havuz medyasında çirkin karalama ve şaibe yaratmak için yazmaları ve şaibeli bir şahsın açıklamaları ve ithamları İl Başkanını ve delegelerimizi çok üzdü.
Bu haksız olduğunu düşündüğüm ithamlaraı şahsen ben asla ciddi olduğunu düşünmüyorum.
Bu nedenle asker olarak yazdırılan Bursa CHP Kurultay delegeleri tarihi bir görev yapmıştır.
Kurultay sürecinde Bursa siyasetine yön veren ancak bu tercihte kendi beklentileri ve siyasi çıkarları için Kılıçdaroğlu’nu destekleyenlere de “kendinizi gözden geçirin…” denmiştir.
Sonuç sevindirici olmuştur ancak tabi ki Kemal Kılıçdaroğu’na asla saygısızlık yapılmamalı, verdiği emekleri; çalmayan, mütevazı yaşayan tavrı herkese örnek olmalıdır.
Şimdi bu tarihi değişim ve dönüşümde mimar olan Bursa Örgütü on yıllardır Bursa’yı yaşanmaz kılan, betona gömen, dağını, ormanını, havasını suyunu tarumar edenlere ders vermelidir.
Ranta dayalı plansız kentleşme ile bir yanda yeni bölgeler yaratırken bir yanda da göçle gelenlere varoşlar yaratan ve yoksullukları çoğaltan yerel yönetimlerde geç kalan ve beklenen değişimi sağlamalıdır.
Mutlaka sağduyulu davranıp, halkta ve örgütte karşılığı olan, kırıp dökmeyen ve egosu ile insanları tüketmeyen, hizmeti sadece yol ve betonda aramayan, saygı ve sevgi insanı başkan adayları ile yola çıkılmalıdır.
Bu anlayışta davranmamış; kendi örgütünü bile kırıp tüketmiş hanedan mantığı ile hareket eden başkanda tekrar istese de başka aday yokmuş gibi “3. de olsa beni başkan yapın” dese de kendisine yeniden görev verilmemelidir!!!
Yine insan yanı, naifliği, beyefendiliği, tarımda ve üretimde öncü, müzelerde, kütüphanelerde; kadınlar ve gençlere tanıdığı olanaklarla saygın bir başkanlık yapan ancak seçilme garantisi olduğu için herkesin göz diktiği yerlerde de verilen emekler heba edilmemelidir.
Tüm ilçelere, örgütte ve halkımızda karşılığı olan; geçmişi saygın, şaibesiz, bilgi birikimi ve yerel yönetimlerde ne yapacağının bilincinde olan ve “SOL/SOSYAL DEMOKRASİYİ” evrensel ölçekte bilen örnek insanlara olanak verilmelidir.
Bursa artık bu değişim, dönüşüm ve kurtuluşun mutlaka başaranı olmalıdır.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, her gün halklarda daha kabul gördüğü, umut olmaya başladığı ve çağdaş, laik ve saygın tavrı görüldükçe başarmamak için hiçbir sebep yoktur.
Yeter ki egolardan ve kişisel beklentilerden arınarak popülizmden uzak, makam ve mevkiden güç almayacak, şöhret peşinde koşmayan adaylarla yola çıkalım.
Halklara güzel dokunan, kimseyi ötekileştirmeyecek nitelikli meclis üyelerini tercih edecek adaylarımızla Bursa karanlığı aydınlığa, halkları huzura ve eşit yurttaşlar olarak güven içinde yaşayacakları bir kente çevirmelidir.
SON NOT:
Kurultayda Bursa, ülkemizin ve partimizin değişimini, yenileşmesini, gençleşmesini ve kadınlara verdiği önemle sağlayan anlayışı tercih ederek unutulmaz yürekli bir tavır sergilemiştir.
Bu olumlu tavrı ile örgütün temel taşları, emekçileri, ömrünü bu uğurda feda etmiş insanları ile dayanışarak ama kişisel beklentilerden uzak tavrıyla bu devrimi yapmalıdır.
Sevgiyle, saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile özgür bir yaşam ve hakça paylaşılan bir düzende yaşayalım ve yaşatalım.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>