Seher Uyardan, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, öğretmenlerin toplumların geleceğini şekillendiren en önemli kahramanlar olduğuna dikkat çekti News...
KÖYLERİMİZ MAHALLE OLURKEN İYİ UYUTULDUK!
“Bir an için 7 yıl öncesine gidelim. Büyükşehir yasasının yürürlüğe girmediğini, köylerin tüzel kişiliğinin devam ettiğini ve kaldırılan İl Özel İdaresinin bu bölgelere hizmet noktasında katkısının devam ettiğini düşünelim.” İşçi Haklarını Koruma Derneği Genel Başkanı İsmail Doru; yeni çıkan köy yasasını; “Bir de bugünkü durumu. Eski halde olsaydık hizmetler devam eder miydi? Evet. Köylerin taşınmazları satılabilir miydi? Hayır. O zaman, bizler bu durumdan kazançlı mı çıktık? Yoksa kaybettik mi? Bize artı değer sağlamadığı gibi, üstüne de bir dünya taşınmazlarımızı ve değerlerimizi kaybettirdi.
O zaman, neden bu yanlışta ısrar? Büyükşehir yasası tekrar gözden geçirilmeli, köy ve beldelere tüzel kişilikleri geri kazandırılmalıdır. İlçe Belediye Meclislerine tanınan taşınmaz satış yetkilerinde kanuni sınırlandırma ve kısıtlamalara gidilerek taşınmaz satış kararları zorlaştırılmalıdır. Böylelikle İlçe Belediyelerinin Belediye Meclislerindeki çoğunluklarına güvenerek aldıkları kararlarla, köylerdeki (şimdilerde mahallelerdeki) taşınmazlarımızı çok düşük bedellere elden çıkartmasının önüne geçilebilir.
Çünkü İlçe belediyesi, topluma/kamuoyuna; “Hizmet ediyorum, bir dünya borcum var. Köydeki, dağdaki, taştaki taşınmazdan bana ne, ihtiyacım yok, bana yaramaz, elden çıkartayım gitsin, bir de onunla mı uğraşayım” diyor iyimser yorumla. Ah vakıf anlayışı, emanet anlayışı. Nerelere gittin? Çok uzaklaştık bu duygulardan. İktidarın büyüsüne kapıldık. “Burayı sen mi kurtaracaksın, boşver, gemisini yürüten kaptan”lara döndük. İnandığımız gibi değil, yaşadığımız gibi inanmaya başladık. Kendimizi yanlışlara türlü bahanelerle inandırdık, daha doğrusu yanlış olduğunu bile bile inanmak istedik.
Kalbimizi de ferahlatmalıydık neticede; “Ne yapalım kardeşim, yapacak başka bir şey vardı da biz mi yapmadık. Tamam satmasaydık iyi olurdu ama ne yapalım elimiz mahkum, başka türlü çeviremiyoruz, alıcı da yok, mecbur kaça kaça gidecek” dedik, kendimizi kandırdık.bütün şehir yasası ile yazık oldu köylerimizin taşınmazlarına içimiz yana yana sadece seyrediyoruz giden değerlerimizi!” dedi.
YORUMLAR