Ahmet Koçak yazdı; DEĞİŞTİR
Köşe yazarımız Ahmet Koçak makalesinde;
AHMET KOÇAK: “Yeter Hanım, eğitimli, bilinçli, üretken bir kadınsınız. Anımsarsınız; eskiden televizyonda M. Ali Erbil’in sunduğu “Değiştir” adlı bir oyun vardı. Orada şarkı değiştiriliyordu. Yazıda şarkı değiştiremeyeceğimize göre konu değiştirerek o oyunu oynayabiliriz. Ben “değiştir” diyeyim siz konuları değiştirin yazı böylece sürsün. İlk konuyu ben açayım siz devam edin lütfen. Dün Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ydü. Kadınlar hakkındaki düşüncelerinizle başlayalım.”
YETER HANIM:
“Bir Rus,
– Her kadın bir damat için doğmuştur. Tanrı karısını dövenin rızkını artırır.
Bir Arap,
– Kadınlar yarı beyinlidir. Saçı uzun aklı kısadır.
Osmanlı coğrafyasında da kadın “erkeğin elinin kiri” olarak görülürken yeryüzünde ilk kez bir lider ve bir devletin kurucusu;
“Yeryüzünde gördüğünüz her şey kadının eseridir” diyerek dünya kadınlarını onurlandırıp,
“EY KAHRAMAN TÜRK KADINI, SEN YERDE SÜRÜNMEYE DEĞİL, OMUZLAR ÜZERİNDE GÖKLERE YÜKSELMEYE LAYIKSIN.” demiştir ve bu çok değerlidir.”
A.K. : “Kadınlar Gününüz Kutlu Olsun! Değiştir.”
“Teşekkür ederim. Son günlerde beni derinden üzen şeyler yaşandı, yaşanıyor ülkemizde. Atatürk ve silah arkadaşlarına soysuzlar diyen, ona alkış tutarak destek olanlar şunu bilmeliler ki; Atatürk’ün silah arkadaşları tüm Anadolu’ydu ve bizim dedelerimizdi. Bu hakaret tüm Anadolu insanına yapılmıştır. Size vatan bırakan; içinde doğduğunuz, yaşadığınız ve öldüğünüzde sonsuz uykunuzu uyuyacağınız bu toprakları bırakan insanlara saygı göstermek gerekirken hakaret etmek nankörlüktür.”
“Değiştir”
“Devam edeyim. Bu vatanı kuran ve kurtaranlar için soysuzlar diyenlere yaşayan Osmanoğulları bir basın bildirisiyle yanıt verdi. Bu bildiride özetle; “…Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’e karşı saygı sınırlarını aşan hiçbir görüş, yorum ve beyanı kabul etmediğimizi, aile mensupları olarak bu açıklamaları onaylamadığımızı açık ve net bir biçimde ifade ediyoruz…” demişlerdir.”
“Değiştir”
“Hayatta en hakiki yol göstericinin bilim ve fen olduğuna inananlardanım. Bilimsel gelişme olması için fikrin özgür olması gerekir. Fikrin özgürleşmesini ise laiklik ilkesi sağlar. Laikliğin bizi birleştirdiğine, barış içinde yaşamamızı sağladığına inandık ve yeni nesilleri de inandırdık. Laiklik ortadan kalkarsa ülkemizde iç barış sarsılır. İktidarı ele geçirenler din, mezhep veya ırkını öne çıkararak diğer insanları kendileri gibi olmaya, kendileri gibi yaşamaya zorlarlar. Devlet insan değildir. Devletin dini, mezhebi olmaz. O konulara kör olursa iç barış kendiliğinden gelir.”
Değiştir
“Şeriat =İslam gibi yanlış bir söz çıktı ortaya. Ülkemizde yüz yıldır şeriat yok, İslam ve başka dinler yok mu oldu? Bu tehlikeli, sorunlu bir söylemdir. Şeriat kanunlarını istemiyoruz dedirtmemek için bilinçli söylenmiştir. Öyle dersen İslam’a karşısın ve “katlin vaciptir” mi, diyecekler sonraki aşamada? Hangi tür şeriat istiyorsunuz? Taliban, Işid, Suud, İran, Emevi … Hangisini uygulayacaksınız? Bizler çağdaş hukukla yargılanmak, medeni hukukla yaşamak isteyen insanlarız ve ülkemizde büyük bir çoğunluğuz ve karşı çıkarız. Şeriatla yönetilen gelişmiş, mutlu huzurlu bir devlet var mı dünyada? Şeriatla yönetilip de demokrasiye geçebilen bir ülke var mıdır dünyada bizim gibi? İran’da halk ayaklandı başaramadılar. Ya bir iç savaş ya da kurtuluş savaşı gerekir şeriattan kurtulmak için ”
“Değiştir”
“Komşu ülkeler laik olmadıkları için birbirine girmiş durumdadırlar. Ülkemizde gördüğünüz güzellikler ve gelişmişlik laik cumhuriyetin eseridir. Tarlalardan daha fazla ürün alınıyorsa, fabrikalarda üretim yapılıyorsa, barış içinde yaşıyorsak bu, o günlerde verilen emeklerin meyveleridir.”
“Değiştir”
“Her işin başı eğitimdir. İnsanları iyi eğitilmiş ülke ileri gider. Asıl olan bilimsel ve çağdaş eğitimdir. Bunun dışında verilecek eğitim insanları köreltir. Dünyada örnekleri çoktur. O nedenle Atatürk akılcı ve bilimsel eğitime çok önem verirdi.”
“Değiştir”
“Bir öğretmen ne yapabilir? Sınıfında ya da okulunda bakanlığın istekleri doğrultuda eğitim verir o kadar. Daha ileri gidemez. Milli Eğitime yön verecek konumda olmadıktan sonra bir işe yaramaz. Gelen bakanlar kendi dünya görüşlerini dayatırlar. Karşı çıkmak pek bir işe yaramaz. Eğitim birliği dağıldı. Atatürkçüler bakanlığa yön vermeden Atatürk’ün hayalinde canlandırdığı muasır medeniyet seviyesinin üzerindeki Türkiye’yi yaratamayız.”
“Değiştir”
“…”
A.K. : Sessiz kalarak “Yeter” demiş oldunuz. Görüşlerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ediyor sağlıklı günler diliyorum Yeter Hanım.
ahmet.kocak16@hotmail.com