Haberde Bursa

Ahmet Koçak yazdı; FERİDE

17.03.2024

Köşe yazarımız Ahmet Koçak makalesinde;

Memleketim Sarıkaya’da olduğumu sosyal medyadan duyurdum. Sarıkaya Lisesi Arkadaşları grubumda ve sayfa arkadaşım ve lise mezunu adını Feride koyduğum bir kız bana Messenger’dan yazdı:

Hocam Sarıkaya’daymışsınız. Sizi Facebook’tan, Yöre Haber’ Gazetesindeki yazılarınızdan tanıyorum. Beğenerek okuyorum. Tanışmak istiyorum,” yazdı.

“Tabi ki tanışabiliriz. Nerede ve saat kaçta buluşacağımızı yazın, geleyim.” yazdım.

Bu gün saat üçte Hasan Bor parkı uygun mu?” yazdı. “Uygundur,” yazdım ve saat üçte oradaydım.

Bir kız arkadaşı ile gelmiş beni bekliyorlardı. Parkta onlardan başka kadın, kız olmayınca yanlarına gidip kendimi tanıttım. Hayallerle gerçekler her zaman farklıdır. Ben selam verip yanlarına oturunca -sanki kendileri çağırmamış gibi- biraz tedirgin oldular. Konuşmak istemezmiş gibi halleri vardı. “Feride hanginiz?” diye sordum. ‘Olmaz olaydım’ bakışları ile “benim” dedi. On sekiz yaşlarında olan Feride anlatıyor, aynı yaşta arkadaşı takma adını Sakine koyduğum kız: “Evet, doğru diyor Feride,” diyor, başkaca laf etmiyordu. Feride onu tasdikçi olarak getirmişti anlaşılan. (Allah her kuluna Sakine gibi bir tasdikçi versin.)

Tedirginliklerini atmak için biraz öğrencilerimle ilgili anılar anlattım. Isınmaya başladılar. Daha doğrusu; Feride ısındı, Sakine’nin ısınmaya pek niyeti yoktu.

“Hocam, çok yazan var. Yüzde doksanı siyaset ve güncel olayları yazıyorlar. Siz anılarla günümüzü birleştirip yazıyorsunuz. Keyifle okuyorum. Yalnız, hep erkeklerden bahsediyorsunuz. Kadınla erkek, bir elmanın iki yarısı gibidir. Siz erkek tarafını yazıp diğer yarıyı ihmal ediyorsunuz.” dedi. Dili açıldı Feride’nin biraz daha cesaretlendirmeliyim düşüncesi ile;

“Feride kızım çok doğru söylüyorsun. Sen akıllı bir kıza benziyorsun. Elmanın diğer yarısını ihmal ediyorum. Erkek arkadaşlarım, tanıdıklarım, tanımadıklarım beni arayıp yazmam için bir şeyler anlatıyorlar ben de yazıyorum. Kadınlardan ilk kez siz benimle görüşmek istediniz. Dilerim devamı gelir. Siyaseti yakından izlememe rağmen siyasi yazılar yazmamaya çaışıyorum. Yazılarımda –denk gelirse-çok az siyasi dokundurmalarım oluyor. Siyasi yazılar insanlara soğuk geliyor, uzaklaşıyorlar.” dedim.

“Hocam doğru diyor Feride,” dedi Sakine. Son konuşan bendim ve o yine Feride’yi onaylıyordu. Pek dert etmedim. İnsanın desteklenmesi hoşa gider. Feride’yi desteklese de. Sakine’yi sevmeye başladım. İlerde milletvekili olursam Sakine’yi danışmanım olarak almaya karar verdim. Daha iyisini bulamam. Feride:

“Kızların en güzel yılları ilkokul yıllarıdır. Benim de en güzel yıllarım ilkokul hayatım oldu. Annem de hep en güzel yıllarının ilkokul, en sevdiği insanın ilkokul öğretmeni olduğunu anlatır. Zaten ilkokuldan sonra okumamış. Ergenliğe girdikten sonra özgürlükler kısıtlanmaya başlar; okulla ev arasında geçer kızların hayatı. Erkek çocuklarının özgürlükleri hiç kesintiye uğramadan devam eder. Onlar; kahvelere, pikniğe, başka kentlere gider, gezer tozarlar. Atatürk kadınlar için çok önemli devrimler yaptı. Ülkemizde kâğıt üzerinde kadın erkek eşittir. Kadınlara çok haklar verilmiştir ama bu haklar; Ankara, İstanbul ve İzmir’in birkaç semti dışında hayata geçememiş, Sarıkaya’ya gelene kadar yolda kaybolmuş gibidir.” dedi.

“Aferin Feride! Sen çok akıllı bir kızsın” bakışı atarken:

“ Evet, doğru söylersin Feride,” dedim. (Eyvah! Ben de Sakineleşmeye başlıyorum galiba.)

Feride devam etti:

“Hocam; kadınların ömrünün çoğu dört duvar arasında geçer. Bizim burada çalışan kadınların da yaşamları evle iş arasında geçer. Fobimiz olan ev işleri zamanla hobimiz olmaya başlar. Sizin gibi ne gidip oturacak, oyun oynayacak bir kahvemiz, ne parklarda iki arkadaşla oturup sohbetimiz olmaz. Çok sıkılıyoruz.  Bazen çarşıya çıkarım. Merdivenlere, kahvelerin önüne konulan sandalyelere oturup gelen geçenlere, özellikle biz kızlara bakan; gözden kaybolana kadar izleyen erkekleri görür onlara hem kızar, hem heves ederim. Evlenmemiz de eskisinden farklı değil. Başlık ve tanımadığın biriyle evlendirilmemiz ortadan kalktı ama uzun süre arkadaşlık ederek birbirini tanıma olanağımız hâlâ yok.” Feride’nin sustuğunu gören Sakine:

“Evet, doğru diyor Feride,” dedi. İnsan karşısındakinin ne söyleyeceğini önceden bilince rahat hissediyor. Sakine beni hiç tedirgin etmiyor. Çok akıllı bir kız.

Feride, aldığı onayın ardından devam ediyor:

Hocam, sosyal medyanızdan ilan edip e-posta adresini verseniz kadınlar, kızlar size; yaşadıklarını, anılarını yazsalar eminim daha çok okuyucuya kavuşursunuz.” Sakine:

“Evet, doğru diyor Feride” dedi. Zaten Feride susunca ben hemen söze girmiyor, Sakine’nin Feride’yi onaylamasını bekliyorum. Böylesi düzenli sohbet insana huzur veriyor.

“Feride, Sakine gibi bir arkadaşın olduğu için çok şanslısın. Benim de gençliğimde böyle bir arkadaşım olsaydı şimdi bu ülkeyi ben yönetiyor olurdum,” dedim. Feride ne demek istediğimi anladı, gülümsedi. Sakine şaşkın yüzüme bakarken;

Evet. Doğru diyorsun hocam,” dedi, gülüştük.

İyice havaya giren Feride:

“Annem ilkokulu bitirdikten sonra evde işlengi (el işi) işleyerek on yedi yaşına gelmiş. Tanımadığı bir köyden, tanımadığı insanlar dünür gelmişler. O zaman başlık parası varmış. Annem güzel bir kızmış ve dedem yüklü bir başlık istiyormuş. Başlık çok olunca köyden ve yakın köylerden kimse talip olamamış. Annemin köyden bir sevdiği oğlan varmış. Dünür gelenler başlık parasını ödeyince dedem, annemi tanımadığı o gence vermiş.

Hadi kahveleri götür,” demişler Annem köpüklü kahveleri tepsiye almış, eli titreyerek giderken ayağı kilime takılıp yüzükoyun önlerine düşmüş. Herkes gülmesini tutmuş, münasip bir zamanda anlatıp gülmek için. Annem, eli yüzü pancar gibi kızarmış vaziyette odadan kaçmış.” Feride duygulandı, gözleri doldu. Bu boşlukta Sakine’ye baktım.  Boğazını temizleyip:

Evet, doğru diyor Feride.” dedi. Bu biraz yersiz oldu ama evlenilecek kız olduğunu anlayarak bekâr yeğenlerimden Sakine’ye uygun olanları aklımdan geçirmeye başladım. Düşünsenize, erkek ne yaparsa; “doğru diyor herifim,” diye desteğini her daim gösteren karısı arkasındayken bir erkek nasıl başarılı olmaz?

Sakine’nin: “Firide geç galdıg. Hadi, gah gidek. Anam gızar gıı!” diyerek ağız değiştirmesine, uzun tümceler kurmasına çok şaşırdım. Feride:

“Hocam sizi tanıdığıma çok memnun oldum. Facebook’ta yazışmak üzere hoşça kalın,” dedi, vedalaştık.

ahmet.kocak1@hotmail.com

 

 

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>