Ahmet Koçak yazdı; BURSA’DA CHP KAZANDI

Köşe yazarımız Ahmet Koçak, 31 Martın perde arkasını kaleme aldı. Koçak;

31 Mart yerel seçimi yapılırken bir dostum sordu:

“Sizce Bursa’da sonuç nasıl olur? CHP büyükşehri kazanabilir mi?” Yirmi iki yıldır yaşadığım hayal kırıklığıyla;

“Kazanamaz. Geçen seçimde aynı adaylar yarıştı. CHP adayı kaybetti. Şimdi ne değişti ki?” diye soruyla yanıtlamıştım. Her seçim akşamında TV den sonuçları izlerken gittikçe moralim bozulur,  asık suratla uyuyakalırdım. Bu seçimde ilk sonuçları görünce biraz umutlandım ama ilerleyen saatlerde umudumun yok olma olasılığı da hep yanımdaydı…

Pek çok belediyeyi kazanınca; önceki seçimlerde turuncu olan Türkiye haritası kırmızıya boyanınca sevinemedim. Seçim sonuçlarına sevinmenin nasıl bir şey olduğunu unuttuğum için sevinemedim. Oturup bu yazıyı yazmaya karar verdim. Artık üzüntümü de, sevincimi de hoplayıp zıplamak yerine yazarak göstereceğim.

“DİNCİ” yazımdaki karakter hayali değil gerçek kişidir.  Her seçim sabahı nasıl olursa karşılaşırız;

“Sonuçları gördün mü? Nasıl yendik ama! Yenilmekten bıkmadın mı? Yahu bu Ce Ha Pe’de ne buluyorsun?” diye sorar; aralık ön dişlerini göstererek sırıtmayı da ihmal etmezdi.

“CHP ülkeyi kurtaran ve kuran kurumsal bir partidir. İlk genel başkanı Mustafa Kemal Atatürk’tür. Laikliği,  akılcılığı ve bilimi önceler. Her devirde geçerli olan Atatürk İlkeleri’nin savunucusudur. Laiklikten, akılcılıktan vaz geçmez.” derim. Söylediklerimden para ve kadın kokusu alamayınca burun kıvırır, gülüşünü genişletir; ön dişlerinin aralığı biraz daha açılır.

Bursa Büyükşehir yanında; Mudanya, Gemlik, Nilüfer, Osmangazi, Mustafakemalpaşa’yı da CHP kazandı. Kutluyor, başarılar diliyorum.

Aradım Dinciyi “buluşalım” dedim;

“Çok isterdim ama şehir dışındayım.” dedi. Yalanın bininin bir para olduğunu bildiğim için ısrar etmedim. O anladı anlayacağını…

“Ne değişti ki?” soruma kendim yanıt vereyim; CHP’nin başarılı olmasını biraz da iktidar sağlamıştır. Şöyle ki;

*CHP’de genel başkan değişikliği olması ve genç dinamik, güven veren bir genel başkan seçilmesi, genel başkanın, adaylarının iyi eğitimli ve nitelikli olması.

*Enflasyonun artması; çalışanların, emeklilerin alım güçlerinin azalması, açlık sınırının altında yaşam mücadelesi vermeleri,

*İktidar partisi adaylarının zayıf olması, halka güven verememesi,

*CHP’li belediye başkanlarını topal ördeğe benzetmeleri; “merkezi hükümet biziz. Sizi çalıştırmayacağız” demeleri, öyle de yapmaları.

*Kendi belediyelerinin de ekonomik kriz nedeniyle hizmet üretememeleri,

*Anayasanın ilk dört maddesinin kaldırılarak ülkenin Afganistan, Arabistan gibi olma tehlikesinin baş göstermesi,

*Adaylarının bazılarının mal varlıklarının dudak uçuklatacak kadar çok olması, yarısından fazlasını saklamaları,

*“Emekliler de simit, limon satsın” denmesi ( Emekliler yaşlandığımızda simit, limon satmak zorunda kalmayayım diye ömürlerini çalışarak geçirmişlerdir.),

*İktidara yakın kişilerin lüks araçlarla dolaşmaları ve lüks yaşamlarıyla halka gösteriş yapmaları,

* “Sığınmacı milyonlara milyarlarca dolar harcadık, harcamaya da devam edeceğiz, onları ülkelerine göndermeyeceğiz. “demeleri,

*Halkı kendileri gibi yaşamaya zorlayıcı kararlar almaları, özgürlükleri kısıtlamaya çalışmaları, eğitimi dinselleştirmek için okullara imam ve tarikat şeyhleri göndermeleri gibi nedenler iktidarın ilk kez muhalefetin gerisinde kalması sonucunu doğurmuştur. Şimdi iktidar topal ördek durumuna düşmüştür. Etme bulma dünyası…

CHP belediyeleri kazanarak kentlerde su, kanalizasyon, ulaşım, park bahçe yapımı, yol bakımı, cenaze işleri, şehir planlaması, ödenek olursa ufak tefek yatırım gibi işleri yapma yetkisi kazanmıştır. Merkezi hükümetin önlerine çıkaracağı engellerle, sıkı ve sürekli denetimlerle mücadele ederek dönemlerini tamamlayacaklardır.

CHP’liler uzun yıllardır iktidar olamamaları nedeniyle sıkıntı içindedirler. Parti de ekonomik sıkıntı içindedir. Üyelerden ve adaylardan gelen kıt olanaklarla yol almaya çalışıyor. Biliyorum kendiniz ve çocuklarınız işsiz ve gelirsiz kaldınız. Bundan dolayı belediyelerden istekleriniz olması doğaldır.

Benim önerim hemen başkanları sıkboğaz etmemenizdir. Yirmi yılı aşkın süredir beklediniz bir altı ay daha bekleyin. Başkanlar ceketlerini çıkarıp askıya assınlar, kollarını sıvayıp liyakatli kişilerden ekiplerini oluştursunlar. Her şey yoluna girdikten sonra liyakatiniz ölçüsünde kapılarını çalın.

Yüklenirseniz, doluşursanız başkanlar hata yapacak, halkın gözünden düşecek, merkezi hükümeti kazanma olanağı yok olacaktır. Yetmiş yıldır tek başına iktidar olanağı bulamayan bu partiye yazık etmeyin. Merkezi hükümet kazanılmadan bütün çabalar boşa gidecektir.

CHP’li dostlar, hata yaparsanız, şımarırsanız yetmiş yıl daha iktidar yüzü göremez Türkiye’ye yazık edersiniz. Unutmayın!

ahmet.kocak16@hotmail.com