İbrahim Sanalp yazdı; BİLGİ
Köşe yazarımız İbrahim Sanalp makalesinde;
Bilgi, bir konu ya da işle ilgili öğrenilen ya da öğretilen şeylerdir. İkicilik, bilgiyi ikiye ayırıp öğrenmek ya da öğretmektir. Bilgiyi ikiye ayırmak bir gelişmişlik göstergesidir.
En eski din kabul edilen Mani dini, bilgiyi ikiye ayırır. Bilgi, iyinin bilgisi ve kötünün bilgisi olarak ikiye ayrılır. İyi ve kötü, birlikte öğrenilir. İyi ve kötü, bir bütündür. Bütünün parçasıdır. Din işleri bilgisine göre iyi, sevap olur. Kötü, günah olur. Devlet işleri bilgisine göre iyi, meşru olur. Kötü, gayrimeşru olur.
Emek ve sermaye bir bütün olur. Bütünün adına serbest piyasa denir. Emek ve sermaye, serbest piyasada arz ve talep edilir. Meslekler serbest piyasa şartlarında oluşur. Meslek eğitimi, serbest piyasa şartlarına göre yapılır.
Bilginin bütünü dikkate alınıp yeni bilgi oluşturulur. Tez, antitez, sentez sıralaması Hegel mantığıdır. Hegel mantığı, hareketi anlatır. Aristo mantığı, durgunluğu anlatır. Aristo mantığına göre, bütünden parçaya ya da parçadan bütüne gidilip bilgi üretilir. Okuma yazmada cümle bütün, harf parçadır. Cümleden harfe ya da harften cümleye gidilip okuma yazma öğrenilir.
Kapitalizmde toplum sınıflandırması emek ve sermaye ayrımına göre olur. Siyasi partiler, emek ve sermaye ayrımına göre yerini belirler. Siyasi partiler, emek ve sermaye ayrımına göre, siyasi partiler yelpazesinde yerini alır. Siyasi partiye oy veren seçmen vardır.
Zıt iki kavram arasında çelişki vardır. Bütün kavramına göre, zıt iki kavram arasındaki çelişki sona erer. Bütünlük, çelişkiye ve çatışmaya son verir.
Siyasi partiler bir bütündür ve bütünün parçalarıdır. Sol, sağ ve merkez parti vardır. Sol, emek olur. Sağ, sermaye olur. Merkez partisi, emek ve sermayeye eşit mesafede olur. Solcu-milliyetçi, solcu-ülkücü, solcu-milli görüşçü ayrımı olmaz. Bu ayrım, emek ve sermaye ayrımına uymaz.
Milliyetçilik, toplumun bütününe hitap eder. Bir siyasi partiye milliyetçi unvanı verilemez. Toplum olarak hepimiz milliyetçiyiz. Milli olan toplumun bütününe ait olur.
Din ve devlet bir bütündür. Din ve devlet zıt iki kavramdır. Din ve devlet bütünlüğüne laiklik ya da sekülerizm denir. Din işleri bilgisi ve devlet işleri bilgisi ayrımına laiklik denir. Din işleri bilgisi ve dünya işleri bilgisi ayrımına sekülerizm denir.
Devletin bir resmi dili vardır. Devletin resmi dili okullarda öncelikli olarak öğretilir. Devletin dili ortak dil olur. Ana dili ve dini bilgi dili isteğe bağlı öğrenilir. Eğitim ve öğretim, okulda verilir. İbadethanede ibadet edilir. Anaokulu da okula bağlı olur. Meslekler okulda ya da okula bağlı öğretilir. Okulda işlik, işlikte okul kurulur.
Kapitalizm kuralına göre mesai kavramı vardır. Mesai kavramına göre, ibadet ve çalışmak eşit olur. İbadet ve çalışmak bir bütün olur. Mesaide ibadet için çalışmaya ara verilmez. İbadet mesai sonuna bırakılır. Yolculuk da mesaidir. Yolculukta ibadet, mesai sonuna bırakılır.
Toplum, din ve devlet örgütlenmesi yapar. Toplum, dini tören ve devlet töreni yapar. Dini törende dua okunur. Devlet töreninde saygı duruşu yapılır ve milli marş okunur. Her iki tören sırayla yapılır.
Ümmet ve millet olmak, birbirini tamamlar. Din kavramıyla birlikte yaşayan topluma ümmet denir. Vatan kavramıyla birlikte yaşayan topluma millet denir. Devlet, vatanı ve milletiyle bir bütündür, tanımı yapılır. Devlet, milletin örgütlenmesidir. Birleşmiş Milletler Teşkilatı, devletler topluluğudur. Bu bilgiler ışığında değerlendirme yapmak gerekir.