İbrahim Sanalp yazdı; DÜŞÜNME

Köşe yazarımız İbrahim Sanalp makalesinde;

Düşünme, sistem ya da rastlantı sonucu düşünce üretimiyle sonuçlanan zihinsel bir süreçtir. Düşünme, insana özgü zihinsel bir eylem kabul edilir. Düşünme öğretilebilir.

Gözlem gücünüzü, hafızanızı, mantık yürütme yeteneğinizi tekniklerle geliştireceksiniz. Beden dilini öğrenme, akıl yürütme, yoğunlaşma, dinleme, hızlı okuma, gözlem gibi bilgiler öğreneceksiniz.

İnsan, duyguya ve akla sahiptir. Gerçeği görmek için duygu ve akıl dikkate alınır. Olağan dışında garipliklerden hoşlanılır. Garip, yenilik, değişim anlamı taşır. Kişilik üzerine iki tür işlev tespit edilir. Bir yandan algılayan-duygusal düşünme işlevleri vardır. Diğer yandan yargılayan-akılcı düşünme işlevleri vardır. Düşünme, duygusal, zihinsel ve mantıklı bir süreçtir. Bireyin kişiliği, dışadönük ya da içedönük olarak sınıflandırılır. Edinilen bilgiye göre düşünülür ve hareket edilir.

Beynin zekâ oyunları ve bilmecelerle çalıştırılması, zihni güçlü yapar. Gözlem yapılarak çevreye karşı duyarlı olunur. Gözlem, çalışma ve azimle edinilen bir yetenektir. Gözlemin verdiği bilgi, beynimizde özümsenir. Gerçekler kanıt ister. Gözlem kadar dinlemek de önemlidir. Dinlemede göz teması kurmak, etkili olur. Söyleneni tekrar etmek, öğrenmeye katkı yapar.

Hızlı okumak, okunan bilgilerin miktarını çoğaltır. Okurken gözlerimiz bir seferde dört beş kelimeyi görebilir. Zihin bir akış halindedir. Dikkat kontrolü, kesinlik, odaklanmak gerekir. Günlük programımızda gevşeme molalarına yer verilir.

Bütün dikkatimizi aktiviteye veririz. Kendimize telkinde bulunuruz. Dikkat toplamak için aktiviteye ara verilir. Ara verilen zamanda, oyun oynanır. Oyunda çarpım tablosu tekrarlanır. Alfabe tersten sayılır. Sayı sayılır.

Tahmin yerine mantık ve akıl yürütülür. Kanıt toplanır. Kanıt toplamak, bilgi toplamak olur. Varsayımlar oluşturulur. Kanıtlara göre değerlendirme yapılır.

Mantık ikiye ayrılır. Aristo mantığında bütünden parçaya ya da parçadan bütüne gidilir. Hegel mantığında tez, antitez, sentez sıralaması yapılır. Yeni bilgi oluşturulur.

Yüz yüze iletişimde üç özellik vardır. Kelimeler, ses tonu, sözsüz iletişim… Sözsüz iletişim, beden dili olur. Beden dili, yüz ifadesi mimikler ve el kol, kafa hareketi jestlerden oluşur. Beden dili de bir diyalog olur. Beden dili, sosyal-toplumsal olarak öğrenilir.