Yaşayabileceğimiz Başka Bir Bursa Yok!
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Bursa Şubesi “Bursa Hava Kalitesi” başlıklı basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı Sevim Yürüten yaptı. Açıklamaya İKK Sekreteri Ferudun Tetik’de katıldı. Açıklamayı; Yürüten okurken, Tetik’in Yunuseli Havaalanı ile ilgili açıklaması damga vurdu. Tetik; “Yunuseli Havaalanı; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı marifeti ile önümüzdeki günlerde belkide imara açılacak. 3 milyonluk şehrin bu imara izin vermemesi lazım. Yeşili giderek azalan grisi giderek çoğalan Bursa’mızda nefes dahi alamıyoruz. Çevre Mühendisi arkadaşlarımız, Bursa’nın karnesini çıkardı. Birazdan sizinle paylaşacaklar. Eskiden denetlenebilir bir Bursa vardı. Denetleyebiliyorduk. Şimdi; Bursa’nın su sorunlarını konuşur hale geldik. Bursa kendini bitirmeden Bursa’yı yönetenlere sesleniyoruz, henüz vakit varken gereken önlemleri alın.” dedi.
Yürüten yaptığı açıklamada;“Günümüzde çevre sorunları çeşitlenerek artmakta, doğa ve insan sağlığını tehdit etmektedir. Bu tehdidin başında gelen hava kirliliği, küresel olarak ölümlere ve hastalıklara yol açmaktadır. OECD verilerine göre her yıl en az 30.000 vatandaşımız hava kirliliğine bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmektedir.
İlimiz Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Genelgesi (HKDYG)’ ne göre Yüksek Kirlilik Potansiyeli Bulunan İller listesi kapsamında kalmaktadır. Bursa dağlarla çevrili ova kentine sahip topografik yapısının yanı sıra barındırdığı 18 adet Organize Sanayi Bölgesi, 1 adet Teknoloji Geliştirme Bölgesi ve 1 adet Serbest Bölge ile Mart 2017 itibariyle 13 adet Küçük Sanayi (KSS) ile kontrolsüz sanayileşmenin örneklerinden birini oluşturmakta ve şehrimizin üç tarafı sanayi bölgeleri diğer tarafı ise Uludağ ile çevrilmiştir. Kent merkezimizde hakim rüzgar yönü kuzey doğu iken İnegöl ilçemizde kuzey batıdır. Hakim rüzgarlar, kirleticilerin kaynaklardan şehre taşınmasına neden olmakta ve hava kalitemizi olumsuz etkilemektedir.
İlimizde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Marmara Temiz Hava Merkezi Müdürlüğü’ne ait 6 adet hava kalitesi ölçüm istasyonu bulunmaktadır. Bu istasyonlar; Uludağ Üniversitesi, Kültürpark, Beyazıt, Kestel, İnegöl ve Bursa istasyonlarıdır.
Raporumuzda hava kalitesi istasyonlarında 2014-2020 yılları boyunca ölçülmüş olan yıllık ortalama kirletici konsantrasyon değerleri incelenerek mevcut hava kalitesinin istasyon ve parametre bazlı yıllık değişimi irdelenmiştir. Pandemiden kaynaklı kapanmanın olduğu (Mart, Nisan, Mayıs, Haziran) aylarının bir önceki yıl ile kıyaslaması yapılarak değerlendirmeler yapılmıştır.
Yıllık Kirletici Verilerinin Değerlendirilmesi:
PM10 (Çapı 10 Mikrometre ve aşağı olan kaba partiküller)
Bursa İstasyonu:
PM10 konsantrasyonlarının zamana bağlı değişimine göre Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Genelgesi (HKDYG) kapsamında yıllık ortalama değerlerimiz sınır değerleri aşmaktadır. 2020 yılı ortalaması (58 μg/m3), Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sınır değerinin (20 μg/m3) 3 katına yakındır. 2020 yılında minimum olarak Haziran ayında 27,7 μg/m3 ölçülmüş, ancak bu değer bile Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sınır değeri olan 20 μg/m3’ nin üzerindedir.
Beyazıt İstasyonu:
Beyazıt istasyonunda ölçülen PM10 konsantrasyonlarının zamana bağlı değişimine göre yıl bazlı ortalama değerlerin sınır değerleri aştığı görülmektedir. 2020 yılı ortalaması (51,5 μg/m3), Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sınır değerinin (20 μg/m3) 2,5 katıdır. Minimum ortalama değerin Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sınır değeri olan 20 μg/m3’ nin üzerinde olduğu belirlenmiştir.
İnegöl İstasyonu:
Yıl bazlı ortalama değerlerden sadece 2018 yılı sınır değerleri sağlamakta, diğer 6 yıl ortalamaları sınır değeri aşmaktadır. Doğalgaz kullanımının yaygınlaşması ile birlikte 2018 yılına kadar düşüş eğilimi görülsede 2019 ve 2020 yıllarında ise tekrar artış göstermiştir. 2020 yılı ortalaması (58,2 μg/m3), Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sınır değerinin (20 μg/m3) 3 katına yakındır. Veriler incelediğinde özellikle kış döneminde ciddi yükselmenin olduğu, bu nedenle ısınma kaynaklı kirliliğin PM10 konsantrasyonlarında etkili olduğu görülmektedir.
Kestel İstasyonu:
Kestel istasyonunda ölçülen PM10 konsantrasyonlarının zamana bağlı değişimine göre yıllık ortalama değerler sınır değerin üzerindedir. 2020 yılı ortalaması (41 μg/m3), Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sınır değerinin (20 μg/m3) 2 katıdır.
Maksium değer Ekim ayında 57,2 μg/m3 iken minimum değer Mayıs ayında 27,2 μg/m3 ölçülmüş ancak minimum ortalama değerin Dünya Sağlık Örgütü (WHO) sınır değeri olan 20 μg/m3’ nin üzerinde olduğu tespit edilmiştir.
PM 2,5: (Çapı 2,5 Mikrometre ve aşağı olan ince partiküller)
Ülkemizde sınır değer bulunmamakta olup, Dünya Sağlık Örgütü yıllık sınır değeri 10 μg/m3’ tür. Uludağ Üniversitesinden sonra son 2 yılda Bursa ve Kültürpark istasyonlarında da PM2,5 ölçülmeye başlanmıştır. İstasyonlarda ölçülen yıllık ortalamaların Dünya Sağlık Örgütü sınır değerin 2 katından fazladır. Kış aylarında ortalamalar yükselmektedir.
SO2 (Kükürdioksit)
İnegöl İstasyonu:
İnegöl istasyonunda ölçülen SO2 konsantrasyonlarının zamana bağlı değişimine göre yıl bazlı ortalama değerlerin 2017 yılından itibaren sınır değerlerin altında kaldığı görülmüştür. Doğalgazın yaygınlaşmasıyla birlikte düşüş yaşanmış ancak bölgede katı yakıt kullanımı devam etmektedir. Kükürt içerikli yakıtların yanmasının başlıca kirlilik kaynağı olduğu düşünülmektedir.
Kestel İstasyonu:
SO2 konsantrasyonlarının zamana bağlı değişimine göre yıl bazlı ortalama değerlerin 2017 yılından itibaren sınır değerlerin altında kaldığı görülmüştür. Veriler incelendiğinde kış aylarının gelmesiyle birlikte aylık ortalama değerlerin yıllık ortalama için sınır değer olan 20 μg/m3’ü geçtiği görülmekte olup, bu durumun ısınma amacıyla kullanılan kükürt içerikli yakıtlardan kaynaklandığı düşünülmektedir. Bölgede kullanılan yakıtların kükürt içeriklerinin incelenmesi gerekmektedir.
NO2(Azotdioksit)
Beyazıt İstasyonu:
Beyazıt istasyonunda ölçülen NO2 konsantrasyonlarının zamana bağlı değişimine göre yıllık ortalama verilerin sınır değeri aştığı görülmektedir. 2020 yılında maksium değer 78,1 μg/m3 iken minimum değer 40,1 μg/m3 ölçülmüştür. Bölgede trafik yoğunluğunun yüksek olması kirliliğin en temel nedenidir.
İnegöl İstasyonu:
Yıllık ortalama verilerin sınır değerin altında kaldığı görülmektedir. İstasyon etrafında trafik yoğunluğunun yüksek olmaması nedeniyle ortalamaların sınır değerin altında kaldığı tespit edilmiştir. Konsantrasyonların kış döneminde artış göstermesi kirliliğin ısınmadan kaynaklı olduğunun göstergesidir.
Kültürpark İstasyonu:
Yıllık ortalama verilerin sınır değerin altında kaldığı görülmektedir. Veriler incelendiğinde kış dönemlerinde artış görülmekte olup, bölgede yakıt olarak doğalgaz kullanımı mevcut olduğu ve istasyonun stadyum caddesine yakın olmasından dolayı NO2 konsantrasyonlarının kaynağı olarak hem doğalgaz kullanımı hem de araçlar olarak gösterilebilir.
CO (Karbonmonoksit)
Özellikle eksik yanma ürünü olan CO sadece Beyazıt istasyonunda ölçülmektedir. Yıllık ortalama verilerin sınır değerin altında kaldığı görülmektedir.
PANDEMİ DÖNEMİ VERİLERİNİN DEĞERLENDİRMESİ
Dünyada ve ülkemizde 2020 yılında yaşanan Covid-19 pandemisi nedeniyle birçok kısıtlamalar getirilmiş ve tüm dünyada yaşam belirli bir dönem neredeyse durmuştur. Özellikle bu süreç; aldığımız nefesin, soluduğumuz temiz havanın ne kadar kıymetli olduğu bizlere tekrar hatırlatmıştır. Bu süreçte çevresel göstergelerin nasıl değişim gösterdiği bir önceki yıl verileri ile (2019) değerlendirme yapılmıştır. Veriler incelendiğinde Covid-19 salgını sürecinde kısıtlamaların uygulandığı Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında sadece CO verilerinde yükselme olmuş, PM10, PM2,5, SO2, NO2 parametrelerinde bir önceki yıla göre ciddi düşüş göstermiştir. Kirliliğin azalmasında kapanma sürecinde sanayinin üretime ara vermesi, trafik ve insan hareketliliğinin azalması ve hava sıcaklıklarının artması nedeni ile yakıt kullanım miktarının azalması etkili olmuştur. CO verilerinde artışa ise pandemi döneminde çalışan kişilerin toplu taşıma yerine bireysel araç kullanımına yönelmesi etkili olmuştur.
NİHAİ DEĞERLENDİRME
İlimizde bazı istasyonlarda, hava kirliliği parametrelerinden Partikül Madde ve NO2 yıllık ortalama verileri sınır değerlerin üzerindedir.
Mevcut hava kalitesi verilerinin incelenmesi neticesinde hava kirliliği sorunun ortadan kaldırılması için çözüm önerileri geliştirilmiştir. Mevcut önlemlerin yetersiz olduğu görülmektedir. Bursa’da hava kirliliğinin önlenmesi için etkin bir planlamaya ve radikal önlemlere ihtiyaç duyulmaktadır. Çözüm için öneriler önceliklendirilmeli, kararlılıkla uygulanmalıdır. Bu doğrultuda atılması gereken adımlar maddeler halinde özetlenmiştir:
İlimizde öncelikle daha çok veri elde edilebilmesi adına 6 adet olan hava kalitesi istasyon sayısı arttırılmalı, her ilçede en az 2 adet sanayi ve kentsel kirliliğin tespiti için istasyon olmalı, her istasyonda bütün parametrelerin ölçülmesi sağlanmalıdır. Özellikle sanayi bölgelerinden kaynaklı kirliliğin tespiti için sanayi bölgelerinde hakim rüzgar yönüne göre hava kalitesi istasyonları kurulmalıdır.
Bazı parametrelerde 1 yıllık veri bulunmadığı görülmüştür. Bu nedenle verilerin düzenli olarak takip edilebilmesi için gerekli bakım, yedek parça bulundurma vb. çalışmalara önem verilmelidir.
Ayrıca ilimiz gibi sanayi şehirlerinde hava kalitesi istasyonlarında sadece temel kirleticilerin (Partikül Madde, SO2, NO2, CO, O3) ölçümleri yeterli değildir. Tekstil ve otomotivin başkenti diyebileceğimiz şehrimizde Uçucu Organik Bileşikler (VOC) ile ağır metal ölçümlerinin takibi, insan ve çevre sağlığı için oldukça önemlidir. Şehrimizdeki binlerce sanayi tesisinde on binlerce bacadan yayılan VOC’ ler ile ağır metallerin kümülatif etkilerinin bilinmesi ve takip edilmesi şu an ilimizin en önemli sorunu olarak karşımızda durmaktadır. Acilen bu konuda bilimsel çalışmalara başlanmalı ve önlemler çok geç olmadan alınmalıdır. Bu konuda İl Mahalli Çevre Kurulu tarafından tekstil sektöründe filtre kurulumları ile ilgili alınan kararları önemsiyor ve bu çalışmaların aksamaya mahal vermeden sürdürülmesini istiyoruz.
Mevcut sanayi tesislerinde kullanılan filtre sistemlerinin doğru seçilerek tekstil sektöründe olduğu gibi sektörel filtre zorunlulukları getirilmeli söz konusu sistemlerin online izlenmesi sağlanmalıdır.
Ülkemizde baca bazlı sınır değer uygulaması yerine alan bazlı emisyon sınırlaması getirilmesi konusunda mevzuat düzenlemeleri yapılmalıdır.
Ulusal mevzuatımız PM 2,5 kirleticisinin de azaltılmasına yönelik hedeflerle güncellenmelidir.
- Sosyal yardım amaçlı kömür dağıtımı yerine doğalgaz kullanımına yönelik teşvik verilmelidir.
Bursa’nın hava kirliliği taşıma kapasitesi belirlenmeli ve buna bağlı olarak kent merkezine yakın bölgelerde yeni organize sanayi bölgelerinin kurulmasına ve merkez ilçelerimizde bacalı sanayi tesisi kurulmasına kesinlikle izin verilmemelidir.
Sanayi kuruluşlarında enerji verimliliği ve enerji ihtiyacının yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanması teşvik edilmelidir.
İlimizde toplu ulaşımı yaygınlaştırıcı politikalar üretilmeli, metro seferleri ve bisiklet yolları artırılmalıdır.
Özellikle kamyon, özel halk otobüsü ve minibüslerin emisyon denetimleri sıkı bir şekilde yapılmalı ve 10 numara yağ kullanımının önüne geçilmelidir.
İlimizde akıllı kavşak sistemi uygulamaları şehir geneline yayılmalı, alternatif yol güzergahları oluşturulmalı, trafikte bekleme süreleri kısaltılmalı, şehir içi dolmuş ve taksilerde elektrikli araçlara geçilmesi yönünde çalışmalar yapılmalıdır.
Kentsel dönüşüm ve bina yıkım çalışmalarında sulu perde sistemi kullanılarak yıkımlar yapılmalı ve toz oluşumu engellenmelidir.
İlimizde toprak alanlar yeşillendirilmeli, yapılacak olan tesis ve binalarda ruhsatlandırma aşamasında ağaç dikimi yaptırılması sağlanmalıdır.
Binalarda zorunlu olan yalıtım sistemlerinin kullanılması teşvik edilmelidir.
Sızıntı sularının arıtımı gerçekleştirilirken emisyon oluşumu kontrol altına alınmalıdır.
İmar planlamalarında kat yükseklikleri bölgedeki hava akımını engellemeyecek şekilde planlanmalıdır.
Küresel ısınma tartışmasız bir gerçektir, 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı “Karbon Nötr Kent” hedefiyle yapılmalıdır. Planlama yapılırken hava kalitesinde oluşacak etkiler hesaba katılarak kararlar alınmalıdır. Kentin planları, hava kirliliği sorununu çözmeye, iklim krizinin etkisini azaltmaya yönelik olmalıdır.
Şehir içinde kalan sanayi bölgelerinin taşınması konusunda planlama çalışmaları yapılmalıdır. Bu süreçte “Yeşil OSB” kavramı desteklenmelidir.
Alınan kararlarda verilen süreler uzatılmamalı, gerekli denetim ve kontroller arttırılmalıdır.
Hava kirliliği ile mücadelede şehrimize özel çalışmalar yapılmalı, yapılacak çalışmalar ve hazırlanacak eylem planları Akademik Odalar işbirliği ile gerçekleştirilmedir.” dedi.