Derhal istifa etmesini talep ediyoruz!

MAHMUT VURAL / BURSADA BUGÜN  

Türkiye, günlerdir İstanbul’da akıllara durgunluk veren ve vicdanları sızlatan Yenidoğan Çetesi olayını konuşuyor. Çete, İstanbul’da bebek acil hastalarını anlaşmalı özel hastanelere sevk ederek yeni doğan üniteleri gönderdi. Ardından para kazanmak için günlerce sağlıklı bebekler küvozlere konuldu ve ailelerden para talep edildi. Yenidoğan çetesi olarak adlandırılan örgüt üyeleri tarafından 12 bebeğin ölümüne yol açması ve durumun ortaya çıkmasının ardından tepkiler çığ gibi büyüdü. Tepkiler sonrası olaya karışan 10 özel hastanenin ruhsatı iptal edildi.

CHP Bursa İl Gençlik Kolları, İstanbul’da yaşanan bebek cinayetleri için “Bebekler Uyurken Susulur ölürken değil” konulu basın açıklamasını Bursa İl Sağlık Müdürlüğü önünde gerçekleştirildi. Yapılan açıklamaya CHP Bursa Milletvekilleri Kayıhan Palan, Nurhayat Altaca Kayışoğlu, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ve CHP Bursa İl Gençlik Kolları Başkanı Berkcan Bora katıldı.

CHP Bursa İl Gençlik Kolları Başkanı Berkcan Bora’nın açıklamasından satır başları şöyle:

Skandalların ardı arkası kesilmeyen bir ülkede, böylesine acı verici bir olay için burada toplanmış bulunuyoruz. Hepinize hoş geldiniz diyorum. Bugün, ülkemizin en masumları olan yeni doğan bebeklerimiz için bir aradayız. Vicdanlarımızı derinden yaralayan, insanlık dışı bir çetenin bebekler üzerinden maddi kazanç sağladığı ortaya çıkmıştır. İstanbul merkezli bu çete, sağlıklı ya da sağlıksız fark etmeksizin, yeni doğan bebekleri yoğun bakıma yatırarak haksız kazanç elde etmiştir. Bu kabul edilemez durum, sağlık sistemimize ve insanlığımıza yönelik büyük bir ihanet anlamına gelmektedir.

“ACI BİR GERÇEĞİ GÖZLER ÖNÜNE SERMEKTEDİR”

Bu olay, bir sağlık skandalı olmanın ötesine geçmiştir. Bu durum, toplumsal vicdanı derinden sarsan, masumiyetin en saf hali olan bebeklerimizin hayatları üzerinden kar sağlanmasına dair acı bir gerçeği gözler önüne sermektedir. Sağlık, her insanın temel hakkıdır ve sağlık sisteminin en kırılgan üyeleri olan bebeklerimizin korunması, devletin ve yetkili makamların en önemli sorumluluğudur. Ancak ne yazık ki, bu sorumluluğun ihmal edildiğini, devletin sağlık alanındaki denetim mekanizmalarının işlemekte büyük bir yetersizlik gösterdiğini bu skandal açıkça ortaya koymuştur.

“SAĞLIK BAKANI OLAN KEMAL MEMİŞOĞLU, BU OLAYIN BAŞLICA SİYASİ SORUMLUSUDUR”

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün bu korkunç olaydan habersiz olması mümkün değildir. Dönemin İstanbul İl Sağlık Müdürü ve bugün ülkemizin Sağlık Bakanı olan Kemal Memişoğlu, bu olayın başlıca siyasi sorumlusudur. Böylesine büyük bir skandalın, onun yönetiminde gerçekleşmiş olması, halkımızın devlete ve sağlık sistemine olan güvenini zedelemiştir. Bakan Memişoğlu’nun görevini ihmal ettiği, bu insanlık dışı uygulamalara göz yumduğu açıkça ortadadır.

“İHMAL ZİNCİRİNİN BAŞINDA BULUNAN YETKİLİLER DE EN AZ ÇETE KADAR SUÇLUDUR”

Sorumluluk, sadece olayın failleri ile sınırlı kalmamalıdır. Bu skandalın ortaya çıkmasına yol açan, denetimsizlik ve ihmal zincirinin başında bulunan yetkililer de en az çete kadar suçludur. Bebeklerimizin yaşamları üzerinde oynanan bu oyunlara karşı sessiz kalmak, geleceğimiz için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Her bir bebeğin hayatı kutsaldır ve bu kutsal emanetlerin sağlığı üzerinden para kazanan bu çetenin, sağlık sistemimiz içinde nasıl faaliyet gösterebildiği mutlaka araştırılmalıdır.

“BU ÜLKENİN ÇOCUKLARI, BEBEKLERİ KİMSENİN RANT ARACI OLAMAZ”

Bugün burada, bu insanlık dışı olaya karşı sesimizi yükseltiyoruz. Biz, Bursa halkı olarak, sadece faillerin değil, aynı zamanda bu skandalın siyasi sorumlusu olan Kemal Memişoğlu’nun derhal istifa etmesini talep ediyoruz. Bu ülkenin çocukları, bebekleri kimsenin rant aracı olamaz. Herkesi, sağlık sistemimize olan güvenimizi yeniden tesis etmek ve çocuklarımızı korumak için adaletin peşine düşmeye çağırıyoruz.

“BEBEKLERİMİZİN SESİNİ DUYURACAĞIZ”

Bugün burada il sağlık müdürlüğü duvarına bebek ayakkabıları ve oyuncakları asacağız. Bu sembolik eylemle, bebeklerimizin sesini duyuracağız. Bu eylemle, hiçbir şekilde bu skandalı unutmayacağımızı ve unutturmayacağımızı göstereceğiz. Masum bebeklerimizin hakkı, onuru ve yaşamı için adalet istiyoruz.

“HALKIN VİCDANINI RAHATLATACAK ADIMLAR ATILMALIDIR”

Adaletin gecikmeden yerini bulması gerektiğine inanıyoruz. Masum bebeklerimizin hayatları üzerinden çıkar sağlayanlar, bu insanlık suçuna ortak olanlar yargı önüne çıkmalıdır. Bu ülkenin insanları, adaletin sağlanmadığı bir sistemde yaşamaya mecbur bırakılmamalıdır. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ve bu olayın tüm sorumluları derhal hesap vermeli ve halkın vicdanını rahatlatacak adımlar atılmalıdır.