Ahmet Koçak yazdı; 68 KUŞAĞI KALEMİNDEN CUMHURİYET “CUMHURİYET ERDEMDİR”

Köşe yazarımız Ahmet Koçak makalesinde;

En  büyük bayramımız olan Cumhuriyet Bayramı’nın 101. yılı. Yüzyılı aşarak bugünlere gelen, iç ve dış düşmanların türlü çeşitli girişimlerine karşın dimdik ayakta durabilen Cumhuriyetimizin 101. yılı kutlu olsun! Nice yüzyıllara ulaşmasını yürekten dilerim.

Yanmış yıkılmış bir devletten genç, dinamik, çağdaş, usa ve bilime dayanan, uygar bir devlete geçen cumhuriyet,  nedir? Neden önemlidir? Cumhuriyet kazanımlarını neden korumak gerekiyor?  Bunun için cumhuriyetin anlamını  ve önemini iyi bilmek, iyi anlamak gerekiyor.

Cumhuriyet, bir yönetim biçimidir. Demokrasilerin gelişmiş olduğu ülkelerin devlet biçimidir. Cumhuriyet, tüm dünyada yaşanan ekonomik, toplumsal, siyasal ve kültürel dönüşümdür. Bu dönüşümün sonucunda  gelişen yönetim biçimidir.

Egemenlik hakkı belli bir kişi veya aileye ait değildir. Cumhuriyet, hükümet ya da devlet başkanının belli bir süre için ve önceden belirlenmiş yetkilerle ve halk tarafından demokratik yöntemlerle seçildiği bir yönetim biçimidir.

Cumhuriyet, ulusun egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı devlet biçimidir. Cumhuriyet aynı zamanda kişilerin de birey olarak bağımsızlaştığı ve özgürleştiği bir yönetimdir.

Cumhuriyet yönetiminde  ” tebaa ya da köle”  yoktur. İtaat etmek, sadakatle bağlılık da yoktur. Eşit haklara sahip  yurttaşlar vardır. Soran, sorgulayan, haklarını arayan, yurttaşların bulunduğu bir yönetimdir.

Cumhuriyet yönetimi, egemenliğin ulusun elinde olduğu bir yönetimdir. Egemenlik, kayıtsız ve koşulsuz ulusundur. Cumhuriyet yönetiminde ulus,  bu egemenlik hakkını demokratik seçimlerle seçtiği kişiler aracılığıyla kullanır. Anayasa ve yasalarda öngörülen süreler için belirli zamanlarda seçtiği milletvekilleri ile kullanır. Tek kişinin ya da bir ailenin egemenliği söz konusu değildir. Olamaz da.

Cumhuriyet yönetimi ulus egemenliğine dayalı, yurttaşların eşitlik ilkesini esas alan hukukun üstünlüğüne dayalı özgürlükçü bir yönetim biçimidir. Cumhuriyette, halkın kendi kendini yönetmesi esastır. Yasalar, yönetmelikler ve tüzüklerle yönetim vardır. Bunları denetleyen kurumlar vardır. Yaşama, yürütme ve yargı bu yasalara uygun davranmak zorundadır.

Cumhuriyet yönetimi, hukukun üstünlüğüne dayanır. Herkes Anayasa ile bağlı ve yasalar  önünde eşit haklara sahiptir. Anayasa kararları ve hükümleri herkesi ve tüm kurumları bağlar. Anayasa, hem kişilerin kişilik haklarını korur hem de kurumların yasalara uygun iş ve işlem görmelerini sağlar.

Halkın, seçme ve seçilme hakkı vardır. Seçme ve seçilme hakkı Anayasal güvence altına alınmıştır.

Cumhuriyette, halk  seçim yoluyla temsilcisi olan milletvekillerine bir meclis ve bir hükümet kurma yetkisi vermektedir.

Cumhuriyet’le yönetilen ülkelerde egemenliğin bir kişiye, bir zümreye, bir sınıfa ya da bir gruba dayanması kabul edilemez.

Cumhuriyet yönetimlerinde yargı yetkisi tam bağımsız mahkemeler aracılığıyla kullanılır.

Cumhuriyet erdemdir. Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir.

Cumhuriyetimizin kurucusu, ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ” En büyük ederim” dediği Cumhuriyetin 101. yılı kutlu olsun!  ” En büyük eserim İmam Hatiplerin önünü açmaktır” diyenlere inat  Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacaktır. Buna yürekten inanıyoruz. Gücümüzü ” Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet yaşayacaktır” sözünden alıyoruz.

Yaşasın Cumhuriyet! Yaşasın Cumhuriyet kazanımlarını korumaya ant içmiş yurtseverler! Bayramımız kutlu olsun!

Işıklar ve çiçekler içinde uyusun Cumhuriyet’i kuranlar!  Yıldızlar yoldaşınız olsun Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları. Yattığınız yer uçmak olsun gazilerimiz ve şehitlerimiz. Bizler, bıraktığınız Cumhuriyet’i ve değerlerini sonsuza dek koruyacağız.” (Eğitimci -Yazar Zeki BAŞTÜRK)

ahmet.kocak@hotmail.com