Ahmet Koçak yazdı; ESKİLERDE AŞK…
Köşe yazarımız Ahmet Koçak makalesinde;
Eskiler merak edildiği için tarih bilimi doğmuştur. Elbette eski günler gibi yaşamak istemeyiz. Çünkü bu günün en kötüsü bile dünün en iyisinden iyidir ve yarın daha da iyi olacaktır, olmalıdır.
Eskiler neler okurdu, nelere gülerdi, aşk mektupları nasıldı? Ben de merak ettim. Araştırdım beni gülümseten şeyler buldum. Umarım sizi de gülümsetir…
Aşk Mektubu;
“Canım sevgilim, gözüm ve gönlümün sultanı,
Bunca aydır ki; senden, senin ışığından, servi boyundan, siyah renkli güzel gözlerinden uzaktayım. Seni gördüğümden bu yana hep seni düşündüm. Sana karşı gönlüm kor parçası olmuş sendedir. Göz açıp gönül verdiğim senden gayrısı değildir.
Kocamış gönlüme bahar olup kondun, günümü bahara eriştirdin. Vallahi sihir sendedir. Gençliğimi yeniden buldum, gönlümün külleri eşelendi; altından nar kırmızısı ateş çıktı. Canımın bir tanesi, varımın temeli, günüm güneşimsin. Seni sevmekle dünyaya yeniden gelmiş sayıyorum kendimi…
Ne derece seninle olduğumu bilemezsin. İşte dayanamayıp bu mektubu sana yazmamın sebebi budur. Eğer bunları sana yazmayıp göndermezsem ölürüm sanırım. Günüm gecem seninle doludur. Her baktığım yerde seni görürüm. Vallahi seninle doluyum. Bu cihanda senden başkasını, senden gayrısını göremem. Nasıl göreyim ki, senin sevgin hepsini yok etti.
Gençliğim ardında sürünsün dursun
Aşkıma ihanet edersen eğer;
En kalpsiz cellatlar boynunu vursun
Sen de başkasını seversen eğer.”
Reçete;
“Ey benim der ari değerli, sakin ciğerli, bazen kederli, Amerikan çikletli; canlar yâresi, gönül ortası, cumartesi haftası, yanak yarası, zulüm karısı, avuç ortası, ördek yumurtası; evvela kalbimin en derin köşesinden, her gül neşesinden, gül yağı şişesinden, menekşe şişesinden; menekşe yapraklı, esans kokulu, sol kolu saatli; kardan beyaz, pamuktan yumuşak, gülden nazik, benden uzak olan; yeni yetişmiş güller gibi, şeker yemiş diller gibi, kızlar çiçek yollar gibi, esmer gelinlerdeki beller gibi ellerinden doksan beygir kuvvetiyle incitmeden sıkarım.
Şimdi bakalım, bir sigara yakalım, kaidemize bakalım; aşağıdan yukarıdan, halden hatırdan, en son sadırdan, bahardan yazdan, ördekten kazdan, davuldan zurnadan, ipekten bezden, gelinden kızdan, ağaçtan daldan, arıdan baldan, gonca gülden, ince belden yaz kardeşim Hidayet yaz; tarladan, çayırdan, kırdan bayırdan, ölüp bitenden, bırakıp gidenden, her şeyi bilenden yaz şimdi yaz kardeşim. Buralardan havadis soracak olursan ben biraz hasta oldum. Doktora gittim. Doktor bana şu reçeteyi verdi: “Bir kovan eşek arısı, beş on yumurta sarısı, bir de efe karısı, elli keklik yumurtası, beş kilo irmik helvası, bir çuval üzüm kurusu, bir kilo mısır darısı, bir de Ermeni karısı, yüz kilo et kavurması, bir tabak yaprak dolması, yirmi kilo Amasya elması, elli kilo kaymak, bir de her yanı oynak, bunların hepsini alıp delik bir kazana koy. İçine elli kilo tuz, bir kilo muz, elli demet maydanoz, bir de genç kız. Hepsini elli gün kaynat, kırk gün savur bir havta koy karıştır. Bir fincana koy ve ağzını elli kiloluk kilit ile kilitle.”
İçmesi sert olan bu reçeteyi şu adrese gönder. O da burada olmadığından bu reçeteyi Sana gönderiyorum. Bizim eczaneye varıp bunları göndermeni rica ederim.”
Mahkeme Kararı;
Ispanak vilayetinin patates kazasının Lahana Mahallesi sakinlerinden kabak turşusu ve refiki bulunan hıyar turşusu ile birlikte Dondurma Meydanında gezmekte iken mezkûr mahalle sakinlerinden kıymalı yumurta efendi meydana gelerek evvelce aralarında bulunan husumet neticesi yekdiğerleriyle münazaa ettikleri esnada çok sevilen kabak turşusu elinde bulunan patlıcan turşusu silahıyla yumurta efendinin kalbi üzerine hızla vurarak vefatına sebebiyet verdiklerinde derhal firar etmişilerdir.
Vaka: Jandarma kumandanı çorba efendiye sarımsak ve soğan ağalar tarafından ihbar edilerek müstantık(yargıç) köfte efendi, doktor armut efendi, karakol kumandanı pilav efendi, jandarmadan; yahni, tas kebabı, yahnili bamya ve kızartma efendilerle mahalli vakaya candan koşarak zabıt varakası, fasulye tahkiki yapılan evraka; pastırma keşif varakası, sucuk tabip raporu, limonata tanzim edilerek poğaça müddei- yi umumiliğine (savcı) tevdi kılındı.
Karar: Halen firarda bulunan sevilen caninin gıyabına cereyan eden mahkeme neticesinde on beş sene keşkek kürek cezasına mahkûm olmaları talep edilmişse de ücretsiz azalardan; süt, tereyağı ve yoğurt efendilerin itirazlarına karşı beş sene tenziline muvakkaten karar verilip, halen firarda bulunan, çok sevilen caninin derdestleri için takibine tayin edilen jandarma çavuşu biber efendi; jandarmalardan erik ve üzüm efendilerin ciddi takipleri neticesinde derdest edilerek Cacık hapishanesi müdürü kadayıf efendinin başkanlığı altına teslim edildi. 09.01. 1966
ahmet.kocak16@hotmail.com