Özcan Kıvradım yazdı; DUYGUSAL DEĞİŞİM
Eğitim Danışmanı Özcan Kıvradım makalesinde;
Hayatımızı olumlu veya olumsuz yönde etkileyen en önemli faktörler arasında yer alan iletişim ve iletişim kurduğumuz kişilerle aramızda oluşan duygusal bağ ve bu bağın zaman içerisinde nasıl değişiklikler gösterdiğini, bazen çok sevdiğimiz bir kişiyle aramızdaki ilişki bağının bir süre sonra neden zayıflamaya başladığını , sağlıklı iletişimin hayatımızı devam ettirebilmemiz için ne kadar önemli olduğunun hepimiz farkındayız sanırım .
Çevremizdeki bir çok kişiyle duygu ve düşüncelerimizin etkisiyle iletişime geçeriz. Bu bazen bir sevgi, bazen de nefretle tamamen içimizde yaşadığımız duygularla şekil almaktadır. Bu hafta duygusal değişimlerimizle ilgili sevgi ve nefretten bahsedeceğim, ama sizlerin de bildiği üzere, duygusal değişimlerimiz sadece bu iki duygudan oluşmamaktadır. Bazen bu iki duygu değişimlerini mahallede bir komşumuzla okuldaki arkadaşımızla , işyerindeki müdürümüzle, akrabalarımızla veya ailemizden birileriyle bile yaşayabiliyoruz. İnsanların birbirleriyle duygusal bağlar kurması, deneyimlerini paylaşması ve birbirlerini anlaması iletişimle mümkün hale gelmektedir. Ancak iletişimdeki hatalar, bu bağların bozulmasına ve duygusal dönüşümlere yol açabiliyor. Sevgi ve nefret, iletişim yoluyla şekillenen iki zıt duygu olmakla beraber aynı zamanda insanların, aralarındaki ilişkilerinin karmaşık olmasına da sebep olmaktadır. Hepimiz bu iki duyguyu zaman zaman yaşamışızdır. Bazen uykularımızın kaçtığı, sabahlara kadar uyumadığımız bile olmuştur öyle değil mi? Böyle durumlar yaşadığımızda çok üzülsek te, bazen de çok sevinçli olabiliyoruz. Ne zaman nasıl duygular yaşayabileceğimizi kontrol edebiliriz aslında.
İletişim, duygu ve düşüncelerimizi ifade etme biçimimizdir aslında. Kişiliğimizle ilgili bilgi verir çevremizdeki bireylere. Sevgi, genellikle olumlu bir duygu olarak tanımlanırken, nefreti ise, olumsuz bir duygu olarak görürüz. İşte ilişkilerimizi devam ettirebilmemiz için zorunlu olan iletişim bu iki duyguyu besleyebiliyor ve ilişkilerimizi güçlendiriyor. Ya da tam tersi de olabiliyor. Sevgiyle dolu bir ilişkide yaşanan iletişim hataları, zamanla bu sevginin yerini nefrete bırakmasına neden olabiliyor Bence, iletişim kalbimizin, duygularımızın anahtarıdır. Dikkat ve nazikçe davrandığımızda karşımızdaki kişileri daha kolay anlayabiliyoruz .Eğer çevremizdeki kişilere kırıcı ve sert sözler söyler ve böyle davranmaya devam edersek bir süre sonra sevgisizliğin, nefretin gölgesinde kayboluyoruz Sizce de böyle olmuyor mu? Biraz düşünmeye ne dersiniz? İşte yaşadığımız tüm bu karmaşık duygularımız, İletişim sorunlarımızdan kaynaklanmaktadır. Sevgi ilişkilerimizi ve duygularımızı değiştiren önemli bir faktördür aslında. Anlayış, empati ve destek yerine, tartışmalar olumsuz duygular ön plana çıktığında, bu durum hayatımızı olumsuz yönde etkileyebiliyor, ilişkilerimize ciddi zarar verebiliyor.
Peki tüm bu duygularımızı neden yaşıyoruz ? Nasıl oluyor da çok sevdiğimiz bir kişiden bazen nefret edebiliyoruz? Biraz düşününce, olaylar karşısında gereksiz gösterdiğimiz tepkiler, stres, kaygı, bazen birbirimizi doğru dinlemediğimizde, yanlış anladığımızda, bazen öfke, bazen kızgınlık hissettiğimizde, hayal kırıklıkları sebebiyle söylediğimiz sözler ya da karşımızdaki kişinin kendini ifade etmesine izin vermediğimizde, önyargılı düşündüğümüzde, , öfkemizi kontrol edemediğimizde, karşımızdaki kişileri suçlamak daha kolay mı geliyor acaba? Eğer zamanında duygularımızın farkına varmaz, hatta bir uzmandan destek almaz isek,, bu zamanla çok büyük duygu karmaşası yaşamamıza , nefretimizin artmasına sebep olur buda hayat kalitemizi olumsuz etkiler. Bu tür durumlarda o kişilerle doğru iletişim kurmayı beceremiyorsak, iletişimimize ara vermek sanırım en etkili yöntem olacaktır. Sizi mutsuz eden ortamlardan uzaklaşın…
Sağlıklı ilişkiler hem ruh, hem de beden sağlığımız için önemlidir.