Haberde Bursa

Kirazlıyayla’da Maden Şirketi Dereboyu’nu mu Kapatıyor?

13.02.2021

Bursa Yenişehir ilçesine bağlı Kirazlıyayla Köyü’nde Meyra Madencilik’in çinko-kurşun-bakır zenginleştirme tesisi ve atık barajı yapımı sürüyor. ÇED olumlu raporunun iptaline yönelik açılan davada mahkeme, bilirkişi heyetinin tesis hakkındaki olumsuz raporuna rağmen şirket lehine karar verdi.

ÇED raporunda belirtilen gerekli bütün izinler alınmadan faaliyete başlanmayacağı sözünü veren şirket, tesisin kurumu için çalışmalara başladı. Şirketin çalışmaları, ormanlık alanlara ve su kaynaklarına zarar veriyor. Tesisin yer alacağı bölge, ÇED raporlarında ve resmi haritalarda heyelan bölgesi olarak geçiyor. Şirket, yol çalışması yaptığı bölümün alt kısmında bulunan Sarıyar Deresi’ni kaplayan ağaçlık alanda kesim yaptı. Dere yatağı, az miktarda yağan yağmurun ardından ormanlık tarafı çökerek toprakla ve ağaç dallarıyla kapandı.

Dereyi bu şekilde kapatmaya hakları yok

Kirazlıyayla köylülerinden Ali Osman Sakız, ormana ait olan Sarıyar Deresi’nin bir kısmının tamamen kapandığını belirterek, “Yol yapmışlar, dere şuan kapanmış durumda. Ormanlık alanda çalışmaları için izin almışlar fakat dereyi bu şekilde kapatma hakları yok. Önceden köylüler ilçeye gitmek için yol yapılmasını istediklerinde heyelan bölgesi denilerek izin verilmemişti.” diye konuştu.

Yenişehir Çevre Platformu sözcüsü Şafak Erdem, “Kirazlıyayla’da doğan Sarıyar deresi, ovada Göksu ile birleşir, ovaya can verdiği yetmezmiş gibi Sakarya nehri ile birleşerek Karadeniz’e yaşam olur. Geçtiğimiz günlerde Sarıyar deresini besleyen kollara beton dökülmüştü şimdi ise dere yatağına müdahale edilmiş. Bazı bölgeler doldurulmuş. Bir noktada yapılan bu tür müdahaleler sonunda tüm sistemi etkiliyor.” diye konuştu.

kiraz

Şirketin çalışma izinleri tam değil

Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Çevre Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, yer seçiminin yanlışlığına vurgu yaptı. Aksoy, ağaçların kesilmesinin, toprağı tutan bitkilerin yok edilmesinin, herhangi bir kazı, dolgu faaliyetinin kaymalara neden olduğunu, bunun da dereyi kapattığını söyledi.

Şirketin çalışma izinlerinin tam olmadığını söyleyen Prof. Dr. Aksoy, şunları aktardı:

“Arıtma havuzlarının yapılacağı bir parsel için bilirkişi raporuna rağmen bakanlık makamınca izin alınmış görünüyor. Bir parselde ise Toprak Koruma Kurulu karar vermedi. Cevherin çıkarılacağı 273 hektarlık bir alandan bahsediyoruz. Onunla ilgili de herhangi bir izin başvurusu yapılmamış. İşletmeye geçilmediği için öncelikle atık çamuruyla ilgili bölümden yasal izinler söz konusu ediliyor. Cevherin çıkarılacağı alanda tarım arazileri var. Onlarla ilgili hiçbir izin alınmadı. Şirket yetkilileri ‘Biz işletme sırasında gereken izinleri alacağız’ diyerek kendilerini savunuyor.”

Yılda 1200 ton kimyasal dışarıdan getirilecek

Tesisin madeni işletmeye başladığında her gün 894 ton zehirli atık ortaya çıkaracağı söyleniyor. Şirket, bakır, çinko ve kurşun cevherlerinin zenginleştirme yöntemlerinden biri olan flotasyon yönteminde yılda bin 200 ton kimyasal dışarıdan getirecek. 10-13 yıllık bir işletme ömründen bahsedildiğini kaydeden Aksoy, “Bu tesis öncelikle kurşun ve çinko üretecek. Kurşunun belli bir miktarı cevherde kalacağı söyleniyor. Günde bin ton cevher işlendiğinde cevher dışında geriye kalan kimyasal olarak kirlenmiş malzeme. Her gün 894 ton zehirli atık rakamı onu gösteriyor. Ayrıca zenginleştirilememiş atıklar da çamurun içerisinde kalacak.” sözleriyle anlattı.

Şirketin faaliyetlerinin sadece Bursa’ya değil, daha geniş bir bölgeye zarar vereceğini dile getiren Aksoy, “Atık çamurları zarar gördüğünde, biriken çamurlar yağışla birlikte önce Yenişehir Ovası’na, oradan da Karadeniz’e kadar ulaşır. Orada yetiştirilen ürünlerden önce Bursa, sonra tüm ülke etkilenecek.” dedi.

İznik Gölü’nün suyu şirketlere gidiyor

Firmanın İznik Gölü’nden yıllık 200 bin metreküp su çekeceğine ilişkin konuşan Aksoy, “Bakanlığa bağlı Toprak Koruma Kurulu olumsuz görüş verirken, yine aynı bakanlığa bağlı Devlet Su İşleri de su izni veriyor. Aynı bakanlığa bağlı iki kurum tesis için farklı görüş verebiliyor. Suyun nereden, hangi yöntemle getirileceği belli değil. Elektrik hattının da nereden geçirileceğiyle ilgili bilgiler olmadığı için yorum yapamıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Kuraklığın yaşandığı bir dönemde Gemlik Gübre ve Cargill’in İznik Gölü’nün suyunu kullandıklarını, ayrıca tarımsal üretimin göle bağlı bir yaşam sürdürdüğünü belirten Aksoy, İznik Gölü’nün suyunu kullanmak için başka şirketlerin de izin aldığını söyledi.

BursaPort/Pelin Akdemir

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>