Tarım ve Peyzaj A.Ş. Toprağa Can Verecek! Tarımda Büyük Devrim!
“Bu teknoloji sayesinde aşırı ağırlık sebebiyle çatılarına güneş panelleri kurulamayan tarımsal ticari işletmeler ve butik evler güneş enerjisinden yararlanarak sürdürülebilir enerjiden faydalanabilecek.” Tarım ve Peyzaj A.Ş. Genel Müdürü Sedat Akar, toprağı yeniden kararlı olduklarının altını çizdi.
Tarım ve Peyzaj A.Ş. Genel Müdürü Sedat Akar, Bursa’nın ovalarını korumaya kararlı olduklarını belirterek yeni projelerinin yenilebilir kaynaklardan beslenen enerji yatırımlarıyla toprağa yeniden hayat vereceklerini belirtti. Akar, tarlaların çit yerine inceltilmiş güneş paneli ile çevrilmesi durumunda çiftçinin üretimde elektrik kullanmayacağını söyledi.
Akar; “Yurtdışında bahçe duvarlarının güneş panelleriyle yapılması fikri son yıllarda oldukça popülerleşmeye başladı. Bunun arkasında birkaç neden var: Güneş panelleri, yenilenebilir enerji kaynakları arasında yer alır ve çevre dostudur. Almanya gibi ülkelerde, yenilenebilir enerjiye geçiş çok önemlidir ve bu tür yenilikçi çözümler, sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlar. Bahçe duvarı gibi genellikle “atıl” olarak kalan alanlar, güneş panelleriyle dönüştürülerek enerji üretim alanına dönüştürülmüş oluyor. Güneş panelleri, ilk yatırım maliyeti açısından başta pahalı görünebilir ancak uzun vadede enerji tasarrufu sağladığı için ekonomik fayda sağlayabilir. Güneş enerjisi üretmek, elektrik faturalarını önemli ölçüde düşürebilir. Almanya’da güneş enerjisi üretimi konusunda sağlanan teşvikler ve destekler sayesinde, bu tür yenilikçi projeler daha cazip hale gelmiş durumda. Güneş panelleriyle yapılan bahçe duvarları, hem estetik açıdan hoş bir görünüm sunabilir hem de fonksiyonel bir amaca hizmet eder. Sadece bir duvar olarak değil, aynı zamanda enerji üreten bir yapıyı da aynı anda barındırmış olur. Böylece daha verimli kullanım sağlanmış olur. Yurtdışında bazı ev sahipleri ve belediyeler, özellikle dar alanlarda yatay güneş enerjisi panelleri kullanmak yerine dikey yerleştirilen panelleri tercih ediyorlar. Bahçe duvarları gibi dikey alanlar, güneş panellerinin yerleştirilebileceği ek alanlar sunar, böylece daha fazla enerji üretimi sağlanabilir. Çevre bilinci konusunda oldukça ileride batı ülkeleri ve karbon ayak izini azaltmak amacıyla daha fazla yenilenebilir enerji çözümleri arayışında. Güneş enerjisinden yararlanmak, fosil yakıtların kullanımını azaltarak daha temiz bir enerji elde edilmesini sağlar. Bütün bu sebeplerle, sadece çimento ve tuğla gibi geleneksel inşaat malzemelerine dayalı değil, aynı zamanda enerji üreten yapılarla geleceği şekillendiriyor. Bu tür projeler, geleceğin sürdürülebilir şehirleri için örnek teşkil edebilir. Bizde betonlaşan hormonel bir Bursa değil çevresiyle yeşile dönen Bir Bursa hayal ediyoruz.” dedi.
BURSA YENİDEN KENDİNE YETEN BİR İL OLACAKTIR
Akar diğer tarım projeleri hakkında da önemli adımlar attıklarını yakında bunları basın üzerinden kamuoyuyla paylaşacaklarını belirtti. Akar; “Bursa, Türkiye’nin önemli tarım bölgelerinden biridir ve özellikle zeytin, kiraz, şeftali, bağcılık ve sebze üretimi açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Ancak, bu tarım potansiyelini en verimli şekilde kullanabilmek için çeşitli tarımsal sorunlarla karşı karşıyadır. Bursa, tarıma dayalı önemli üretim alanlarına sahip olsa da su kaynakları konusunda sıkıntılar yaşanmaktadır. İklim değişikliği nedeniyle kuraklık ve su kıtlığı gibi durumlar, tarım alanlarında verimliliği olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, sulama altyapısının yetersizliği, özellikle yerel çiftçilerin verimli sulama sistemlerine erişimini engellemektedir. Bu da suyun verimsiz kullanılmasına ve tarımsal verimin düşmesine yol açmaktadır. Sulama sistemlerinin modernize edilmesi ve daha verimli su yönetimi uygulamalarının yaygınlaştırılması gerekmektir. Toprak verimliliği düşüşü, yıllar içinde aşırı tarımsal üretim ve yanlış tarım tekniklerinin uygulanması sonucu önemli bir sorun haline gelmiştir. Toprak erozyonu, özellikle dağlık bölgelerde ve orman köylerinde, rüzgar ve su etkisiyle toprak kayıplarına yol açmaktadır. Erozyon sonucu tarıma uygun alanların kaybolması, verimliliği düşüren en önemli faktörlerden biridir. Sürdürülebilir tarım yöntemleri ve toprak koruma projeleri uygulanarak bu sorunun önüne geçilebilir. Bursa’daki birçok çiftçi, modern tarım tekniklerinden yeterince yararlanamamaktadır. Yeni tarım teknolojilerinin uygulanmaması, verimliliği sınırlamaktadır. Özellikle biyoteknoloji, akıllı sulama sistemleri ve mekanizasyon konusunda eksiklikler bulunmaktadır. Ayrıca, tarım eğitimi ve bilgiye erişim konusunda sıkıntılar vardır. Çiftçilerin eğitim ve teknolojiye ulaşabilmesi için daha fazla destek sağlanması gerekebilir.” dedi
KAYNAKLARI VERİMLİ KULLANACAĞIZ
Akar; sözlerine; “Bursa’nın tarım sektörü, birçok ürünü üretmesine rağmen, çiftçiler yeterli pazarlama imkânlarına sahip olamayabiliyor. Bu da ürünlerin değerinde satılamaması ve ara katmanların artması gibi sorunlara yol açmaktadır. Kooperatifleşme ve yeni pazar yolları bulma konusunda zorluklar yaşanmaktadır. Tarım ürünlerinin doğrudan pazarlanabilmesi için dijital platformların geliştirilmesi, yerel pazarlama ağlarının oluşturulması önemlidir. İklim değişikliği ile birlikte, Bursa’da da tarım ürünlerinin yetişme dönemlerinde değişiklikler görülmektedir. Dönemsel değişiklikler, gelişen hastalıklar ve zararlılar ürün verimini olumsuz etkileyebilir. Özellikle, don olayları, ani sıcaklık değişimleri ve yağış dengesizliği, ürünlerin verimliliğini ve kalitesini etkileyebilecek çevresel faktörlerdir. Bu nedenle, iklim değişikliğine uyum sağlama stratejilerinin ve dayanıklı ürün çeşitlerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Bursa’daki çiftçiler, yerel üretimle rekabet ederken dışarıdan gelen düşük maliyetli ürünler ile karşılaşabiliyor. Bu da yerli üreticilerin ürünlerini satma konusunda zorluk yaşamasına neden olmaktadır. Ayrıca, girdi maliyetlerinin (gübre, ilaç, mazot vb.) yükselmesi, çiftçilerin kar marjını azaltmaktadır. Çiftçilerin daha adil bir ticaret ortamı oluşturması için desteklenmesi gerekmektedir.” dedi.
BİYOGÜVENLİK KONUSUNDA ÇALIŞIYORUZ
Akar; “Organize tarım bölgelerinin eksikliği ve tarımsal sanayi entegrasyonunun zayıf olması, üreticilerin verimli bir şekilde faaliyet göstermesini engellemektedir. Örneğin, işleme tesisleri, depolama alanları ve soğuk zincir depolama sistemleri gibi altyapılar yetersizdir. Tarım OSB’leri kurarak, üreticilerin ortak alanlarda daha verimli çalışmalar yapması sağlanabilir. Bu tür projeler, tarımsal üretimin verimliliğini artırabilir. Çiftçiler, girdi maliyetlerini karşılamak için yüksek oranda borçlanmakta ve bu borçlar, birçok çiftçinin üretim yapmasını engellemektedir. Tarım kredisi ve finansal destek konularında zorluklar, çiftçilerin sektördeki faaliyetlerini kısıtlamaktadır. Devletin, düşük faizli tarım kredisi destekleri sunması ve çiftçi sigorta sistemlerinin yaygınlaştırılması, bu sorunun aşılmasına yardımcı olabilir. Tarımda zararlılar ve hastalıklar, üreticilerin en büyük düşmanlarıdır. Bursa, özellikle meyve ve sebze üretimi açısından önemli bir merkez olduğundan, çeşitli funguslar, bakteriler ve insektisitler sıkça karşılaşılan sorunlardır. Çiftçilerin biyo-güvenlik önlemleri ve doğal zararlılarla mücadele yöntemleri hakkında eğitim alması ve doğal pestisitlerin kullanılmasının yaygınlaştırılması önemlidir. Bursa’da tarım sektörü giderek yaşlanmaktadır ve gençlerin bu sektöre ilgi göstermemesi, tarımda nitelikli iş gücü açığına yol açmaktadır. Tarımsal alanda gençlerin daha fazla yer alabilmesi için genç çiftçi projeleri ve eğitim programları önemlidir. Ayrıca, gençlerin modern tarım yöntemlerine adapte olabilmesi için teknoloji ve inovasyona dayalı tarım projelerinin teşvik edilmesi gerekmektedir. Çiftçilerin biyo-güvenlik önlemleri ve doğal zararlılarla mücadele yöntemleri hakkında eğitim alması ve doğal pestisitlerin kullanılmasının yaygınlaştırılması önemlidir. Bursa’da tarım sektörü giderek yaşlanmaktadır ve gençlerin bu sektöre ilgi göstermemesi, tarımda nitelikli iş gücü açığına yol açmaktadır. Tarımsal alanda gençlerin daha fazla yer alabilmesi için genç çiftçi projeleri ve eğitim programları önemlidir. Ayrıca, gençlerin modern tarım yöntemlerine adapte olabilmesi için teknoloji ve inovasyona dayalı tarım projelerinin teşvik edilmesi gerekmektedir.” dedi.
TARIMSAL KALKINMANIN KAPISINI AÇACAĞIZ
Akar çözüm noktasında da önemli planlamalar yaptıklarını belirterek; ” Sulama altyapısının iyileştirilmesi, suyun daha verimli kullanılmasını sağlayacaktır. Toprak koruma projeleri, toprak erozyonunun önlenmesi ve verimliliğin artırılması için gereklidir. Tarımda teknoloji kullanımının artırılması ve çiftçilerin yeni teknolojilerle tanıştırılması, verimliliği artırabilir. Pazar ağlarının geliştirilmesi ve kooperatifleşme teşvik edilerek çiftçilerin pazara daha kolay erişimi sağlanabilir. İklim değişikliğine uyum stratejileri ve dayanıklı tarım ürünlerinin yaygınlaştırılması önemli bir adımdır. Tarım kredi ve finansal destek programları, çiftçilerin borçlarını rahatça ödeyebilmesini ve sürdürülebilir üretim yapabilmesini sağlar. Bursa’nın tarımsal potansiyelinin en verimli şekilde kullanılabilmesi için bu sorunların çözülmesi gerekmektedir.” dedi.