İstanbul Sözleşmesi kadın hakkı olarak ne verdi?

“Zira meseleye kadın hakları iptal oldu diye bakanlar var. ” sözler Uluslararası Sinamacılar Derneği Başkanı, Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği’ni Türkiye tek İmzacı Üyesi olan Selami Yanık’a ait. Yanık; “Gerçi onlar hep böyle bakmaya, hem nifak tohumları ekmeye alışmışlar. Böyle düşünenlere bir sorum olacak? İstanbul Sözleşmesinden önce bu ülkede kadın hakları yok muydu? Onların yaptığı çığırtkanlığa bakılırsa yoktu. Vardı beyler, vardı. Hani unutmuşsunuzdur diye size bir hatırlatayım. Cumhuriyet’le birlikte seçme ve seçilme hakkı başta olmak üzere kadına bir sürü hak verildi. Kadın bürokraside, kamu da ve iş dünyasının her alanında erkekle eşit olarak yer almaya başladı. Son 15 yılda çalışan ve aynı zamanda anne olan kadına, bebeğine kendisi bakabilmesi için kolaylıklar sağlandı. İstanbul sözleşmesi kadın hakkı olarak ne verdi? Hadi yine ben söyleyeyim ne verdiğini. Bu sözleşme süresinde daha çok kadın cinayete kurban gitti, daha çok kadın işkence gördü. Kadın haklarını kullanarak ardı ardına açılan eşcinselleri barındıran dernekler yüzünden, toplumun ahlak yapısında büyük bir deformasyon oldu. İstanbul Sözleşmesi, sözleşmeden çok bir dayatmaydı. Aile yapımızı bozan, kültürümüzü, gelenek ve göreneklerimizi, kısacası benliğimizi bozan bir dayatma. Sırtımızda bir kamburdu adeta. O kamburu attık ve rahatladık. Devletimize ve Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’a bizi bu yükten kurtardıkları için teşekkür etmeleri gerekirken, saldırı niteliğinde sözler sarf edenleri kınıyorum ve yaptıkları muhalefete kadınları karıştırmamaları gerektiğini ifade etmek istiyorum. Zira “Cennet annelerin ayakları altındadır” diyen bir Peygamberin ümmetinin, o annelere hak ettiği değeri vermesi için İstanbul sözleşmesine ihtiyacı olamaz.” dedi.