Ceyhan uyardı: 18 Mayıs ve 18 Haziran’a dikkat!
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Mehmet Ceyhan, soruları yanıtladı. Dikkat çeken açıklamalarda bulunan Ceyhan, 18 Mayıs ve 18 Haziran tarihlerine dikkat çekti.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, CNN TÜRK’te Ahmet Hakan ile Tarafsız Bölge programında açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Ceyhan’ın açıklamaları şu şekilde:
“Aşılar inşallah gelir. Aşıların hepsi hemen Haziran ayında gelecek miktarlar değil. Bunlar bir zamana yayılarak gelecek miktarlar. Baştan firmalar çok afaki rakamlar açıkladılar, bu mümkün olan bir şey değil. İkincisi de ülkelerin birçoğu kendilerini hesaba katmadan başka ülkeler ile anlaşma yaptı. Kendi halkına da aşı ayırınca diğer ülkelere verdikleri aşı miktarı düştü. İlk başta da hatırlarsanız Kanada nüfusunun 4 katı için para ödemişti, ABD 3 katı kadar anlaşma yapmıştı. Bunlar fazla geliyordu ama ileriyi görmüşler. Çünkü sıkıntılar çıkabileceğini hesaplamışlar.
YERLİ AŞI
Kayseri’deki arkadaşlarımızın çalışması sonucu sonbaharda yerli aşının da üretimi başlayacak. İnşallah bunlar olur. Pandeminin son noktası kesinlikle aşı. Tedbir ile bu işi idare ettirmek çok yorucu.
Herkes ümitli olmak istiyor. Biz de bekliyoruz aşılar için. Bütün ülkelerin aşı temininde sıkıntılar çıktı. Almanya bile istediği miktarda aşı temin edemedi. Herkes hızlandırmak ve bu aşılama sürecini kısa sürede bitirmek istiyor.
18 MAYIS VE 18 HAZİRAN’A DİKKAT
Ahmet Hakan: Şöyle bir durum var, herkes şunu düşünüyor; ‘Tam kapanmanın içerisindeyiz, bayram bitecek 17 gün tamamlanmış olacak. 18 Mayıs’ta da yeniden açılacağız.’ siz diyorsunuz ki: “18 Mayıs ve 18 Haziran’a dikkat” Ne demek bu? Bu tarihler neden kritik?
Bir defa birincisi biz tam kapanma falan uygulamadık. Buna dikkat ederseniz bakanda tam kapanma demiyor sıkılaştırılmış kapanma diyor. Neticede bir kapanma tedbirleri paketi uyguluyoruz biz. Ama tam kapanmanın karşılığı toplumun yüzde 95’inin bu süre içerisinde hiç dışarıya çıkmaması sadece yüzde 5’inin acil ihtiyaçlar için kısa süreli dışarıya çıkmasıdır.
Metropollerden Anadolu’nun değişik bölgelerine giden insanların dönüşünü göreceğiz. Dönüşte eğer, gidişteki görüntüleri görürsek hoş olmaz. Metropollerde bir azalma zaten bekliyoruz. Çünkü nüfus azaldı, toplu taşımadaki yoğunluk azaldı. İş yerlerinin tamamı olmasa bile bir kısmı kapalı.
“MUTLAKA ORGANİZE ETMEMİZ LAZIM”
Anadolu’nun çeşitli yerlerinde vaka artışı görebiliriz. Bu kısıtlama öncesi seyahatler yüzünden. Önce bunu yaşayacağız. 16-17’sinde insanlar geri dönecek. Bunu mutlaka organize edip düzgün yaşamamız lazım. Birçok yolla organize edilebilir bu örneğin bir şehirden, Gaziantep’ten İstanbul’a 20 otobüs geliyor ise onun yarısı kadar kapasite ile insanların otobüse binmesi izin verilir. İnsanların izinlerini birkaç gün uzatıp o kapasite kadar günlük yolcuyu gönderirsiniz. Kısıtlamanın son günü bizim nasıl yaşayacağımız bu işi belirleyecek.
“AŞILANMAYA KADAR DALGALANMAYI GÖRECEĞİZ”
Eğer biz 29 Nisan günden önceki yaşantımıza geri dönersek, önlemleri o düzeyde uygularsak, gevşersek birkaç hafta sonra bir artış dönemi yeniden yaşayacağımız aşikar. Önlemsiz yaşarsak görülecek. Ne zamana kadar bu dalgalanmayı göreceğiz? Aşılanma yapana kadar.
“3 ŞEYE DİKKAT ETMELİYİZ”
Kısıtlamaların bir kısmını sürdürmek mi lazım?
Tabii birden bire normalleşirseniz, kontrolden çıkar bu. İnşallah kademeli gevşetilmeye gidilir. Üç tane şeye dikkat edeceksiniz. Bir önlemi kaldıracaksınız, bir hafta bekleyeceksiniz sonra bir önlemi daha kaldıracaksınız. Burada önemli olan okulları mümkün olduğunca erken açmaya çalışacaksınız. Okulları açtığınız zaman diğer önlemleri de kaldırmayacaksınız. Çünkü mutant virüs, insanlar öğrenemedi. Mutant virüs öyle bir durumdaki şu an biz hastanelerde bunun acısını çok çekiyoruz. Çünkü çocuk vaka sayısı inanılmaz fazla ve bunlar etrafa ciddi bir şekilde bulaştırıyor. Okulları açacaksak diğer önlemler devam ederken açmalıyız.
Üçüncü sırada şuna bakacağız, kimin daha çok acil ihtiyacı var. O acil açılması gereken sektörlere öncelik vereceğiz. Dördüncü kural da şu bulaş riskini en çok artıran ortamlara yönelik kısıtlamaları en son kaldıracaksınız.
Nedir bunlar mesela, toplu taşımadaki kademeli mesai. Diğeri de iş yerlerindeki kalabalıklaşmayı önlemek için alınan tedbirleri de en son kaldırmak lazım. Bunlara dikkat edersek azalma trendini sürdürebiliriz. Henüz alınan bu önlemlerin etkisini önümüzdeki haftalarda göreceğiz. Bu düşüşü iki nedeni var, kısıtlamaların dışında. Bir ülke düşünü orada hiç önlem alınmadı. 60 milyon nüfusu olsun. Günlük vaka sayısı çizgisi dalgalı gider. Belli bir noktaya gelince bir yavaşlama gösterir ve iniş gösterir. Bu da öyle olabilir hangi faktörler buna etki ediyor onu söylüyorum. Önümüzdeki haftadan itibaren bu kapanmanın etkisini göreceğiz.
Pazartesi günü birden bire sayılarda acayip bir düşüş olmuyor bu iş. Uzunca bir süreye yayılan bir şekilde azalıyor. İkinci nedende şu; bu mutant virüs Türkiye’deki vakaların yüzde yüzü neredeyse İngiltere muntatı oluyor. Bu mutant virüsün özeliği; bir de 65 yaşın üzerindekilere yüzde 80’nin üzerinde aşılama yaptığımız için hastalık gençlere ve çocuklara kaydı.
Bizim normalde toplumda virüs pozitif kişi sayısı azalmadan biz sadece belirti verenleri test yaptığımız için bizim tespit ettiğimiz vaka sayısı düşebilir. Bunların 3 faktörü vardır. Bir tanesi doğal bir iniş kolunda olabilir . Zaten dikkat edin dünyada paralel giden, Hindistan hariç yüksek artış hızı sonrası azalış başladı. Bunun nereye kadar azalacağı alacağınız önlemlere bağlı. İkincisi mutant virüs nedeniyle belirti veren vaka sayısında bir azalmanın etkisi var. Üçüncüsünün de kısıtlamanın etkisini görmedik ama onun öncesinde alınan gevşek kısıtlamanın etkisini de görüyoruz.”