Sosyal medyanın yeni gözdesi: Nano influencer’lar
Sosyal medya fenomenleri, satın alma kararlarında giderek daha önemli bir rol oynuyor. Araştırmalar, markaların nano influencer olarak adlandırılan az takipçili sosyal medya fenomenlerini tercih ettiğini gösterirken, gerekçeler arasında %69 ile tüketici katılımını artırmaları ilk sırada geliyor. Markaların yarısı ise maliyet avantajı sebebiyle nano influencer’ları tercih ediyor.
Pandemi döneminde online alışverişe yönelim arttı, pek çok marka özellikle sosyal medyadaki reklam çalışmalarına hız verdi. Influencer’larla yapılan işbirlikleri bu süreçte önemli bir rol oynarken, markaların tercihi 1000 ila 10 bin takipçisi bulunan ve “nano influencer (nano etkileyici)” olarak adlandırılan sosyal medya fenomenleri oldu. Xeim tarafından yayınlanan ve 359 pazarlama uzmanının görüşlerini içeren bir anket çalışmasının sonuçlarına göre, son bir yılda her 4 markadan 3’ü (%76) nano etkileyicilerle çalıştı. Buna karşın 1 milyon ve üzerinde takipçisi bulunan influencer’larla çalışanların oranı %35,6’da kaldı. Nano influencer’ların bu denli tercih edilmesindeki başlıca neden %50’yle uygun maliyet olurken, %44’lük bir kesim tüketici ile organik bağ kurmada daha başarılı olduklarını, %69’luk çoğunluk ise tüketici katılımını artırdıklarını gerekçe gösterdi.
Sosyal medya üstünden yapılan satışların dünya çapında arttığı bir dönemde nano influencer’ların fazlasıyla öne çıktığını, benzer bir eğilimin Türkiye’de de gözlendiğini belirten Teamfluencer Kurucu Ortağı Dilara Bostancıoğlu, “Bir nano influencer pazarlama platformu olarak, bu tarz işbirliklerine karşı toplumumuzun fazlasıyla bilinçlendiğini ve reklam kokan, samimi olmayan tavırları kabul etmediğini görüyoruz. Bu noktada daha az takipçisi olan ancak hitap ettiği kitlenin büyük çoğunluğuyla dostane ilişkiler kurmayı başaran isimler ön plana çıkıyor” dedi.
Belirleyici kriter kaliteli içerik
Bostancıoğlu, sosyal medya kullanıcıları için önceliğin içerikten fayda sağlamak olduğuna dikkat çekerek “Araştırmalar, markaların nano influencer’ları pazarlama kampanyalarında giderek daha fazla kullanacağını gösteriyor. Pazarlama uzmanlarının da %73’ünün aynı fikirde olduğunu görüyoruz. Nano influencer’ları tercih etme kriterleri arasında %68’le içerik kalitesi geliyor. Çünkü insanlar artık birilerinin kazancına ortak olduklarını hissetmek değil, karşılarına çıkarılan içeriklerden fayda sağlamak istiyor. Bu noktada alanında uzman platformlar aracılığıyla nitelikli işbirlikleri yapmak, hem markaların hem de influencer’ların imaj ve itibarları açısından kritik önem taşıyor” diye konuştu.
Markalarla influencer’ları bir araya getiriyor
Teamfluencer olarak bünyelerindeki 160 bin nano ve mikro influencer ile markalara hizmet verdiklerine değinen Bostancıoğlu, “Değişen dünyanın pazarlama ihtiyaçlarını karşılayacak ve dijital çağın gereklerine uygun bir yeni nesil pazarlama metodu geliştirdik. Bu metotla influencer’lar, markalarla ilgili paylaşım yaptıklarında reklam algısı oluşturmadan, organik ve samimi bir dille, en çok da kendi arkadaş çevrelerine hitap ederek yüksek geri dönüş oranları yakalıyorlar. Bugüne kadar Pepsi, Nike, Shell ve ETİ gibi dünyaca ünlü markalar başta olmak üzere pek çok sektörün önde gelen 2 binden fazla oyuncusuyla influencer’larımızı bir araya getirdik. teamfluencer.co platformuna kayıt olan markaların kendi markasının hedef kitlesine uygun yaş, cinsiyet, ilgi alanı, konum gibi bilgileri belirttikten sonra seçtiği kriterdeki nano ya da mikro influencer’lara markalarıyla ilgili paylaşım yaptırabilmesine olanak tanıyoruz. Influencerlar ise mobil uygulama üzerinden kayıt olup kendilerine uygun markaların işbirliği kampanyalarına başvuru yapabiliyor. Kullanıcılar, yaptıkları paylaşım sonucunda ücret kazanıyorlar” ifadelerini kullandı.