O çocukları, o meczupa teslim eden kim?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, “Sayın Bahçeli’nin Atatürk’e sahip çıkması başımın üstüne ama asıl kızmamız gereken bu meczup mu? Konuşmayı devlet ricali önünde yapıyor. O devlet ricalinden bir Allah’ın kulu çıkıp ne söylüyorsun, bunu konuşamazsın dedi mi? Demedi. Bahçeli, sen kime kızıyorsun? O çocukları, o meczupa teslim eden kim?” dedi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları:

Neredeyse bir ordu görevlendirecekler, kadınlar siz yeri geldiğinde bir orduyu da dağıtırsınız. İkizdereliler güçlerinin farkındalar. Tabiatı korumak hepimizin ortak görevi. Ağaç hepimiz için, balıklar hepimiz için, onlar yaşayacak ki, biz de yaşayalım. Öncülüğünü İkizdereli kadınlar yapıyor, sizlere yürekten teşekkür ediyoruz.

NORMALLEŞME ADIMLARI

Normalleşme başladı, umarım kısa süre içinde sağlıklı bir dünyada yaşarız. Açıldı ama birkaç noktada iktidarın dikkatini çekmek bizim görevimiz. İş yerlerini açtınız, aşılamada önce iş yeri sahibi ve çalışanların aşı olması lazım. Bu olduğu takdirde daha sağlıklı bir süreci başlatmış oluruz. Kiralarda stopajın kalkması lazım. Kaldırın bunu. İcra daireleri, bir süre bırakın, adam bir nefes alsın. Parası yok zaten bu adamın. Bırakın gelir elde etsin. İcra daireleri, erteleyin, nefes alsın esnaf. Kredilerin faizlerini erteleytin. Biz sileceğiz ama bunlar silemezler en azından erteleyin.

ATATÜRK’E HAKARET TEPKİSİ: BU MECZUPLARIN GELDİĞİ YER ‘KEŞKE YUNAN GALİP GELSEYDİ’ EKSENİDİR 

Her millet kendi tarihine saygı duyar. Kendi tarihi içindeki acı olayları da, sevineceği olayları da belleğinin bir yerinde tutar. Ayasofya Camii’ni açtılar. Camide görev yapan imamların, sevgiyi saygıyı, hoşgörüyü anlatması lazım. Dert varsa, çözümler konusunda toplumu aydınlatması lazım. İmamların da tarihlerine saygılı olması lazım. Hele hele Müslümanlığın öngördüğü sevgiyi, saygıyı asla unutmamaları gerekir. Atatürk’e hakaret etmek için mi açtınız Ayafosya’yı. Atatürk hayatını bu millet için vermiş. O meczup İstanbul’un işgal altında olduğunu biliyor muydu bir dönem? O meczup Mustafa Kemal Atatürk, işgal altında Dolmabahçe önünde savaş gemilerine ‘Geldikleri gibi giderler’ dediğini biliyor mu? Bu meczup kişi Kahramanmaraş’ın kurtuluşunda ilk kurşunu atan Sütçü İmam’ı biliyor mu acaba? Ne dediğini biliyor mu? Bu meczupların geldiği yer, ‘Keşke Yunan galip gelseydi’ eksenidir.

Sayın Bahçeli de bu konuda konuşmuş. Sayın Bahçeli’nin Atatürk’e sahip çıkması başımın üstüne ama asıl kızmamız gereken bu meczup mu? Konuşmayı devlet ricali önünde yapıyor. O devlet ricalinden bir Allah’ın kulu çıkıp ne söylüyorsun, bunu konuşamazsın dedi mi? Demedi. Bahçeli, sen kime kızıyorsun? O çocukları, o meczupa teslim eden kim?

İNÖNÜ ANEKTODU TEPKİSİ

İnönü’nün bir konuşmasını anlatıyor, böyle bir şey yok. Meclis’te değil, dışarıda konuşmuştur diye onu da araştırdık, böyle bir konuşma olmamış. Erdoğan, bu kadar yalan söylerken senin hiç yüzün kızarmıyor mu?

Finlandiya 300 avronun hesabını soruyor, biz “128 milyar dolar nerede?” dedik suçlu ilan edildik. Soru sormak ne zamandan beri suç oldu? “128 milyar dolar nerede?” diye soruyoruz, suçlanıyoruz. Neden? İktidardakiler suçlu da onun için.

“10 BİN DOLAR ALAN SİYASETÇİ” TARTIŞMASI

Bu devletin İçişleri Bakanı, TRT’de programa katılıyor. Bir siyasetçiyi keklemişler, 10 bin dolar veriyorlar. Ben söylemiyorum, mafya da söylemiyor. Kim söylüyor? Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan kişi söylüyor. Suçu, suçluyu biliyor. Birilerine mesaj gönderiyor. Her ay 10 bin dolar alıyor bir siyasetçi. Emniyet İstihbarat, İçişleri Bakanı’nın emrinde, Jandarma İstihbarat, İçişler Bakanı’nın emrinde. Kişiyi de biliyor, rakamı da veriyor. Verenlerin dilinden de konuşuyor, kekliyorla diye. Savcı çağırırsa gideceğim, açıklayacağım diyor. Beni AK Parti ve MHP’li kardeşlerimin dinlemesi lazım. Rüşvet. Yüz kızartıcı suç bir kere.

Soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiği göreviyle bağlantılı olarak öğrenip bildirmeyi ihmal eden kamu görevlisi 6 aydan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılır. İçişleri Bakanı suçluyu niye gizliyor? Saraya şunu mu demek istiyor; “Ben onu teslim aldım, bana dokunamaz, hiçbir savcı bana bunu soramaz.”

Devleti bu mantıkla yönetirseniz devleti suç örgütlerine, terör örgütlerine teslim edersiniz. Bu konuda TBMM’ye dedik, çağır Soylu’yu, burada 600 milletvekili, eski milletvekilleri var. Kim bu siyasetçi? Öğren, gereğini yap. TBMM’yi bu töhmetten kurtar dedik. Tık yok onda da. Şentop bu Meclis’in onurunu korumak zorundadır. Bu pisliği aydınlatmak zorundadır.