KADINLARIN SİYASİ HAKLARINI ELDE ETMELERİNİN 87. YILDÖNÜMÜ KUTLU OLSUN!
29 Ekim Kadınları Derneği Bursa Şubesi Başkanı Sultan Yurdunal; siyasi haklarının 87’ci yıl dönümünde; “Kadınlarımız, 87 yıl önce zorluklarla boğuşan ama bağımsız ve başı dik Türkiye Cumhuriyeti’nde siyasi haklarını elde ederek, uygar denilen pek çok Batı ülke kadınlarından önce siyasi haklarını elde etmişlerdi.
Ne yazık ki aradan geçen onlarca yıl, kadınların her alanda olduğu gibi siyasette de eşit temsiline olanak vermedi. Siyasette kadınların temsili ve kadın ağırlığı açısından bugün, ülkemize hiç yakışmayan bir noktadayız. Kuşkusuz, diğer pek çok kadın haklarının geriye gitmesinde, kadınların siyasette ağırlığının zayıflamasının önemli rolü oldu.
Kadınlar, her koşulda Cumhuriyet değerlerini savunan önemli bir güçtür. Ne yazık ki kadının geriye itilmesi için bugüne dek sayısız oyun oynandı. Siyasete katılım, yasa üzerinde bir hak olarak dururken yaşamın içinde kadınlar, ellerinin hamuru ile erkek işine karışmasınlar diye siyasi partilerin mutfaklarına sürüldüler. Kadınların, yerel yönetimlere ya da parlamentoya kendi sorunlarını dile getirecek ve çözüm üretebilecek temsilcilerini göndermelerinin önü tıkandı. Siyaset, erkek dünyasının “işi” olmaya devam etti. Siyasette var olmak isteyen kadınlar da bu dünyanın kuralları ile hareket etmeye zorlanıyorlar. Ya da kadınlar yalnız bırakılıyorlar. Kadın hareketi içinde giderek güç kazanmış olan kadın dayanışması, henüz siyaset alanına taşınamadı.. Kadınların vitrin olarak konumlandırıldığı, bu nedenle dar alanda paslaşan siyaset arenasında, kadınlar, kadınlarla yarıştırılıyorlar.
Kimi siyasi partilerin, yüzde 33 lerle eşitlik sağlayacağı savlarının pratikte ne denli temelsiz olduğu yıllardır ortadadır. %50 – % 50 eşit temsil konusunda son bir hafta içinde meclise gelmiş olan yasa önerisinin bir kalemde reddedildi. Özünde, var olan yasaların kadınların eşit temsili önünde engel oluşturmadığı açıktır. Siyasi partiler, isteseler, bu eşitliği kendi partileri içinde kolayca sağlayabilirler. Yasalar, her zaman önce yaşamın içinde yürürlüğe girer sonra yazılı metinlere dönüşürler. Bugün yapılması gereken de budur. Siyasi parti yönetimleri öncelikle kadınların temsiliyetini kol ya da kotalarla sınırlamaktan vazgeçmelidirler. Onların, bu toplumun yarısı olduklarının yani gövde olduklarının bilincine varmalıdırlar.
Bütün bu olumsuz koşullara karşın, kadınlar olarak , her alanda olduğu gibi hakları için mücadelede temel gücün, kendi emekleri olduğunun bilinci içindeyiz.Ayrıca siyasette var olabilmek, söz, yetki ve karar hakkını kullanabilmek için kadın dayanışmasını yükseltme zamanındayız. Eşitlikçi bir dünyayı yaratmak için siyasetin de kadın işi olduğunu mutlaka kanıtlayacağız. Yolumuz açık olsun. ” dedi.