MEME KANSERİNİ YENEN KADINLARIN 8 MART MESAJI
Prof. Dr. Bülent Çitgez’den Kadınlar Gününe Anlamlı Bir Video
Tedavi ettiği hastaların hikayeleriyle projelendirilen videoda #kadınımgüçlüyüm mesajı öne çıktı. Dünya Kadınlar Günü 8 Mart’ta birçok ülkede kutlanıyor. 8 Mart; kadın haklarının ve politik ve ekonomik arenada kadının daha çok katılımının olduğu bir dünya için seslerin duyurulduğu bir gün olarak görülüyor. Gerek Türkiye’de gerekse dünyanın birçok ülkesinde kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusu çok çeşitli açılardan henüz başarıya ulaşmış olmasa da bu özel günde kadınların gücünü ve mücadelesini kanserle savaşta da ortaya koyan bir video yayınlandı. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Bülent Çitgez’in liderliğinde projelendirilen videoda kadınların kanserle savaştaki gücü ortaya kondu.
Hikayemin insanlara umut olmasını istiyorum
Videoya konuk olan Kübra (32), 18 yaşından bu yana 2 kanser türü ve bir hipofiz tümörüyle savaşmış, onlarca ameliyat geçirmiş. Yine de yılmamış, hayatına devam etmiş ve ailesini kurmuş çocuk sahibi olmuş. “ Hikâyemin insanlara umut olmasını istiyorum. Yine başıma gelse yine altından kalkarım, kadınım güçlüyüm” diyor.
Güç zinciri ve kadın dayanışmasını gördüm
Bir diğer savaşçı Selay ise kansere 27 yaşında yakalanmış, umudunu hiç yitirmemiş. “Bu süreçte hayata daha da bağlandım, renklerin, denizin, çiçeğin birçok şeyin kıymetini anladım. Güç zinciri ve kadın dayanışmasını burada da gördüm. Benim hikayem de başkalarına destek olabilir. Kadınım güçlüyüm.” Diyor.
Mücadeleyi bırakmayalım birlik olalım
35 yaşında meme kanseri teşhisi konan, menopoza girip, kanseri atlattıktan 4 yıl sonra tomografi çektirirken hamile olduğunu öğrenen ve riskli de olsa sağlıklı bir şekilde oğlunu dünyaya getiren Hanife de videonun konukları arasındaydı: “Hayat mucizelerle dolu. Hiçbir zaman kendimden vazgeçmedim. Mücadeleyi bırakmaz birlik olursak başaramayacağımız hiçbir şey yok. Çünkü kadınız ve güçlüyüz” diyor.
Prof. Dr. Bülent Çitgez, videoda düşüncelerini şöyle iletiyor: “Kadınların korkulu rüyası olarak nitelendirilen bir kanser türü alanında çalışıyorum. Mesleğim gereği insanların zor süreçleriyle karşılaşıyorum. Öte yandan insanların bu zor süreçle nasıl mücadele ettiklerine de tanıklık ediyorum. Ve bugüne kadarki deneyimlerim kadınların bu mücadelede de bir adım önde olduğunu bana gösteriyor. Kadınların özel yaratıldıklarına her seferinde tanıklık ediyorum.
Gerçekten kadınların kendilerine has ayrı bir güçleri var.
Her kadın güçlüdür ve içlerinden gelen bu gücü kullandıklarında hiçbir kadının başaramayacağı bir şey yoktur.”