Türk Dış Politikası Kamuoyu Algıları Araştırması 2022 Sonuçları Açıklandı
Uluslararası gelişmelere ilgi ve bilgi az! “Türkiye küresel düzeyde etkin devlettir” “Dış politikada dikkatli olmak gerekir”
2013 yılından bu yana Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Aydın koordinasyonunda akademik bir ekip tarafından yürütülen ve 10 yıldır Türkiye’nin nabzını tutan “Türk Dış Politikası Kamuoyu Algıları Araştırması”nın 2022 yılı sonuçları açıklandı. Türkiye temsiliyetine sahip 26 ilde yaşayan 18 yaş üzeri 1.000 kişiyle yapılan görüşmelere dayanan çalışmaya göre Türkiye dış politikasına en önemli sorun “sınır ötesi terörle mücadele”. “İsrail ile ilişkiler” ikinci sıraya yerleşirken, “ABD ile ilişkiler” üçüncü sırada yer alıyor.
Kadir Has Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Grubu ile Global Akademi ortaklığında hazırlanan “Türk Dış Politikası Kamuoyu Algıları Araştırması”nın 2022 yılı saha çalışmaları 25 Mayıs-7 Haziran 2022 tarihleri arasında Akademetre Araştırma ve Stratejik Planlama tarafından gerçekleştirildi.
Araştırma kapsamında Türkiye temsiliyetine sahip 26 ilde (İstanbul, Ankara, Konya, Bursa, Kocaeli, İzmir, Aydın, Manisa, Tekirdağ, Balıkesir, Adana, Antalya, Hatay, Zonguldak, Samsun, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Trabzon, Gaziantep, Diyarbakır, Mardin, Malatya, Bitlis, Erzurum, Ağrı), kent merkezlerinde ikamet eden 18 yaş ve üzeri 1.000 kişi ile görüşüldü.
“Türk Dış Politikası Kamuoyu Algıları Araştırması 2022” sonuçları 8 Eylül 2022 Perşembe günü Prof. Dr. Mustafa Aydın, Prof. Dr. Mitat Çelikpala, Prof. Dr. Sinem Akgül Açıkmeşe, Prof. Dr. Serhat Güvenç, Prof. Dr. Ebru Canan Sokullu, Doç. Dr. Özgehan Şenuva ve Sezen Kaya Sönmez’den oluşan araştırma ekibinin düzenlediği toplantıda kamuoyuyla paylaşıldı.
Türk Dış Politikası Kamuoyu Algıları Araştırması’nın, 10 yıldır topladığı data ile Türkiye’nin dış politikasıyla ilgili olarak kamuoyunda oluşan algının dönüşümünü anlamak ve takip etmek için çok değerli bir kaynak sunduğunu ifade eden Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Global Akademi Genel Koordinatörü Prof. Dr. Mustafa Aydın, “Bu çalışma ile Türkiye’nin dış politikasında yaşanan değişimlerin halk nezdindeki karşılığı ölçülüyor; ayrıca Türkiye’nin iç siyasi gelişmeleriyle dış politikası arasındaki bağlantıların takibi ve öngörülmesi de mümkün oluyor. Kadir Has Üniversitesi ve Global Akademi olarak böyle bir araştırmayı gerçekleştirmekten büyük mutluluk duyuyoruz,” dedi.
Türkiye’nin dış politikasına yön veren gelişmeler, uluslararası ilişkiler ve hükümet politikaları konularında sorular sorulan araştırma ile halkın hükümete yön verecek tercihleri ortaya çıkartıldı. Araştırma sonuçlarına göre, Türk halkının dış politika konularındaki ana haber kaynağı % 86,9 oranıyla televizyon. Televizyonu %46,9 ile sosyal ağlar ve % 41,3 ile internet haber portalları takip ediyor.
Dış politika konularını arkadaşlarımla “her zaman” ve “sıklıkla” konuşurum, diyenlerin oranı %19,8 olarak tespit edilirken, “hiç konuşmuyoruz” diyenlerin oranı geçen yılki %42,4’den bu yıl %32,3’e düşmüş gözüküyor. Öte yandan, “güncel konulara ilgi” sorulduğunda “uluslararası gelişmeler” %12,1 ile alt sıralarda yer alırken, ilk iki sırada “ekonominin durumu” (%24,4) ile “pandemi” (%21,6) geliyor.
Bu çerçevede kamuoyunun gündeminde yer aldığı düşünülen S-400, F-35, PYD, İdlib, Gümrük Birliği, Bayraktar TB2, Mavi Vatan gibi kavramlarını “duymadığını” söyleyenlerin oranının %50’lerden %80’lere kadar çıktığı tespit edildi. Öte yandan, %22,1’lik bir grubun “Lozan Antlaşması’nın halka açıklanmayan gizli maddeleri olduğu”na inandıkları görüldü.
“TÜRKİYE KÜRESEL DÜZEYDE ETKİN BİR DEVLETTİR”
Araştırmaya katılanların %63,1’i Türkiye’nin “küresel düzeyde etkin bir devlet” olduğunu düşünürken, %61,3’ü “bölgesel bir güçtür”, %60,8’i ise “büyük bir devlettir” diyor. Buna karşılık, ankete katılanların %24,4’ü Türkiye’yi “zayıf bir devlet”, % 27,4’ü “küçük bir devlet” ve % 41,3’ü de “orta büyüklükte bir devlet” olarak görüyor.
DIŞ POLİTİKADA BELİRLEYİCİ KURUM ALGISI BAKANLIĞA DÖNÜYOR
“Sizce Türkiye’de dış politikanın yapım sürecine en çok hangi kurumlar etkide bulunmaktadır?” sorusuna bu yıl katılımcıların %53,5’i “Dışişleri Bakanlığı” yanıtını verirken, %50,9’u “Cumhurbaşkanlığı” dedi. Bu oranlar 2021’de sırasıyla %52,1 ve % 55,1 idi. Böylece Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildikten sonra ilk defa Dışişleri Bakanlığı halkın algısında politika yapımına etkide ilk sıraya yükselmiş oldu.
“Sizce Türkiye’de dış politikanın yapım sürecine en çok hangi kişiler etkide bulunmaktadır?” sorusuna ise, bu yıl %57,9’luk bir kesim “Cumhurbaşkanı” yanıtını verirken, bu oran geçen yıl %59’idi. Katılımcıların %47,5’i geçtiğimiz yıl aynı soruya “Dışişleri Bakanı” yanıtını verirken, bu yıl bu oran %52,5’e yükseldi.
“TÜRKİYE ÖNCELİKLİ OLARAK BİR AVRUPA ÜLKESİDİR”
Araştırmaya göre, Türkiye’yi “Avrupa ülkesidir” şeklinde tanımlayanların oranı geçen yılki %40,6’dan bu yıl %29,1’e düşmesine rağmen ilk sırada kalmayı sürdürdü. Aynı kategoride Türkiye’yi bir “Ortadoğu ülkesi” olarak tanımlayanların oranı ise geçen yılki %17’den bu yıl %25,5’e yükselerek ikinci sırada yer aldı. Türkiye’yi kendine has özellikleri olan bir ülke olarak tanımlayanların oranı ise, %19,8’den %15,6’ya düştü.
EN ÖNEMLİ DIŞ POLİTİKA SORUNU “TERÖRLE MÜCADELE”
“Sizce son dönemde Türkiye’nin dış politikasında karşılaştığı en önemli sorun hangisidir?” sorusuna, katılımcıların %14,7’si sınır ötesi terörle mücadele yanıtını verdi. 2017’de katılımcıların %44,2’si sınır ötesi terörle mücadele yanıtını verirken, bu oran 2018 yılında %14,1’e düşmüştü. 2021 yılına kadar artarak devam ederken, 2021 yılında katılımcıların %23,5’i sınır ötesi terörle mücadele yanıtını vermişti. Fakat 2022 yılında bu yanıtın %14,7’ye gerilediği gözlemlendi.
Öte yandan, katılımcıların %11,9’u bu soruya İsrail ile ilişkiler yanıtını verirken, %11,9’u ABD ile ilişkiler yanıtını verdi. 2021 yılında katılımcıların %6’sının “İsrail ile ilişkiler” yanıtını vermesi, 2022’de bu oranda artış olduğunu gösterdi.
Buna karşılık, güncel sorunlar yerine gelecek 10 yılın beklenen en önemli dış politika sorunları sorulduğunda, ankete katılanların %39’u “Suriye’de savaş” sorununu ilk sırada belirtirken, %37,7’si “küresel finansal/ekonomik kriz”, %34,7’si “Ortadoğu’da silahlı çatışmalar” yanıtını verdi.
AZERBAYCAN DOST, ABD TEHDİT OLMAYA DEVAM EDİYOR
“Hangi ülkeler Türkiye’nin dostudur?” sorusuna katılımcılar %55,3 ile, geçen yıla yakın (%56,6) bir oranda yine “Azerbaycan” yanıtını verdi. Azerbaycan’ı %48,4 ile KKTC ve %38,3 ile Gürcistan takip etti.
Öte yandan Türkiye için tehdit olarak görülen ülkeler arasında, geçen yıl katılımcıların %54’ü ABD yanıtını verirken, bu yıl bu oran %42,7’e düşmesine rağmen ABD yine ilk sırada yer aldı. Yine de bu oran, ABD’yi tehdit görenlerin oranında son 3 yılda görülen düşüşün devam ettiğini gösteriyor. ABD’yi geçtiğimiz yılda olduğu gibi, bu yıl da %41,9 ile İsrail takip etti.
Dış politikada işbirliği yapılması gereken ülkeler sorulduğunda ise sırasıyla %39,9 ile ABD, % 27,9 ile Müslüman ülkeler ve %26,2 ile Avrupa Birliği ülkeleri söylendi. İşbirliği yapılması gereken ülkelere Müslüman ülkeler yanıtını verenlerin oranının geçtiğimiz yıl %19,7 iken bu yıl artış göstermesi dikkat çekerken, ABD ve AB ülkeleriyle işbirliği yapılmasını önemseyenlerin ilk iki sıradaki yerlerini geçtiğimiz yıllara oranla güçlendirdikleri de görüldü.
“NATO ÜYELİĞİ DEVAM ETMELİ”
Ankete katılanların %60’ı “Türkiye’nin NATO üyeliğinin devam etmesi gerektiğini” belirtirken, bu üyeliğin Türkiye’ye “katkı sağladığını” söyleyenlerin oranının 2021’deki %45,6’dan bu yıl %52’ye yükseldiği görüldü.
Öte yandan, “Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine karşı çıkmasını ne derece desteklediğinizi söyler misiniz?” sorusuna katılımcıların %10,5’i “çok destekliyorum” ve “22,3’ü destekliyorum” derken %29,8’i “ne destekliyorum ne de desteklemiyorum” yanıtını verdi.
ABD İÇİN “STRATEJİK ORTAK” YAKLAŞIMI ARTTI
“ABD’yi, Türkiye ile ilişkileri açısından en iyi ne tarif eder?” sorusuna geçen yıl katılımcıların %14’ü “stratejik ortaktık” yanıtını verirken, bu yıl bu oranın %27,6’ya yükselmesi dikkat çekti. Toplam negatif değerlendirme oranı geçen yıl %64,8 iken, bu yıl %54,9’ düşmesi de bir diğer dikkat çeken sonuç oldu. “Türkiye ile ABD arasındaki en önemli sorunlar nelerdir?” sorusuna katılımcıların %38,9’u “terörle mücadelede farklılaşan yaklaşımlar” yanıtını verdi. “ABD’nin Ortadoğu’daki Kürt politikaları” yanıtı ise %29,5 ile ikinci sırada yer aldı.
TÜRKİYE’NİN AB ÜYELİĞİNE DESTEK HÂLÂ YARIDAN FAZLA
Araştırmada dikkat çeken bir diğer unsur, Türk halkının AB üyelik sürecine verdiği destekte bu yıl geçen yıla oranla bir düşüş yaşanması oldu. Geçtiğimiz yıl “Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olmasını destekliyor musunuz?” sorusuna katılımcıların %59,3’ü evet derken, bu yıl aynı soruya %54,2 oranında “evet” yanıtı verildi.
Türkiye-AB ilişkilerinin siyasi açıdan değerlendirildiği kategoride, ankete katılan AKP’li seçmenlerin %57,7’sinin, CHP’li seçmenlerin %65’inin, MHP’li seçmenlerin %39,2’sinin, HDP’li seçmenlerin %52’sinin ve İYİ Partili seçmenlerin %58,3’ünün Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olmasını desteklediği ortaya çıktı. MHP’li seçmenlerin geçtiğimiz yılki %56,3’lük destekleme oranının bu yıl %39,2’ye düşmesi dikkat çekti. Benzer şekilde, İYİ Parti seçmeninin geçtiğimiz yıl %74,4 olan destekleme oranının bu yıl %58,3 düşmesi de dikkat çeken bir diğer nokta oldu.
“Türkiye’nin AB üyeliğinin engellendiğini düşünüyor musunuz?” sorusuna, ankete katılanların %51,4’ü “evet” yanıtını verdi. Engelleme nedeni olarak ilk sırada %44,2 oranıyla “Din ve kimlik farklılığı” yanıtı yer aldı.
“AB üyeliği Türkiye’ye ne şekilde katkı sağlar?” sorusuna 2021’de katılımcıların %72,8’i, 2020’de ise %75,7’si “ekonomik seviye yükselir” derken, bu yıl bu oran %65,5’e düştü.
TÜRKİYE-YUNANİSTAN İLİŞKİLERİNDE EN ÖNEMLİ SORUN: EGE’DE DENİZ ALANLARI PAYLAŞIMI
Türkiye-Yunanistan ilişkilerindeki en önemli sorun %51,6 ile “Ege’de Deniz Alanlarının Paylaşımı” olarak tespit edilirken, bunu %51,4 ile “Ege adalarının silahlandırılması” takip etti.
Araştırmada bu yıl %45,5’lik bir kesim Kıbrıs sorununun ancak “KKTC’nin Türkiye’ye bağlanması” temelinde çözülebileceğini belirtirken, “iki toplumlu ve iki kesimli federal bir Kıbrıs Devleti’nin kurulması” gerektiğini söyleyenlerin oranı %37,6’ya yükseldi.
RUSYA İLE EN ÖNEMLİ SORUN SURİYE’DE PYD/YPG GÜÇLERİNE DESTEK VERMESİ
“Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkileri nasıl tanımlarsınız?” sorusuna “stratejik ortaklık vardır”, “yakın işbirliği vardır” ve “işbirliği vardır” yanıtını verenlerin toplam oranı bu yıl, geçen yılki %50,9 oranına benzer bir grafik çizdi.
“Türkiye ile Rusya arasındaki en önemli işbirliği alanları nelerdir?” sorusuna katılımcıların %62,1’i, enerji alanındaki işbirliği cevabını verdi. Bu oran 2021’de %59’du. Aynı kategoride, “IŞID’la (terörle) mücadele” yanıtını verenlerin oranı ise %40,4’ten %24,4’e düştü. Öte yandan, ikili ilişkilerin sorunlu olduğunu düşünenlerin oranı 2021’de %13,2 iken, bu yıl %11,9’a düştü.
Ayrıca, Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerde en önemli sorun olarak Rusya’nın Suriye’de PYD/YPG güçlerine destek vermesi, geçen yılki %32,6 oranından bu yıl %52,1’e yükselerek ilk sırada yer almasıyla dikkat çekti.
Araştırmada bu yıl sorulan “Rusya-Ukrayna savaşının temel nedeni nedir?” sorusuna, katılımcıların %32,7’si “Rusya’nın yayılmacı politikaları ve Ukrayna’yı kontrol etmek istemesi” ve %27,7’si “Ukrayna’nın NATO’ya girmek istemesi” yanıtını verdi. Diğer yandan, katılımcıların %20,9’u “Rusya’yı” savaşın ana sorumlusu olarak değerlendirirken %46,4’ü “hem Rusya hem Ukrayna” yanıtını verdi.
“TÜRKİYE’NİN ORTADOĞU POLİTİKALARI BAŞARILI”
“Türkiye’nin Ortadoğu’da izlediği politikaları başarılı buluyor musunuz?” sorusuna ankete katılanların %34,6’sı “başarılı buluyorum” yanıtını verdi. “Başarısız“ bulanların oranı %25,5 olarak tespit edlirken, “ne başarılı ne de bhttps://www.khas.edu.tr/khas-kurumsal-arastirmalar/aşarısız buluyorum” yanıtı verenler geçen yıla göre azalarak %39,9’e düştü.
Ankete katılanların yüzde 29,5’i Türkiye’nin Suriye politikasını “Başarılı” bulurken, yüzde 43,1’i “Ne başarılı ne de başarısız” bulduğunu, %27’si ise “Başarısız” bulduğunu beyan etti. Türkiye’nin Suriye’ye yönelik izlemesi gereken politikanın “tarafsız olması ve herhangi bir müdahalede bulunulmaması gerektiğini” belirtenlerin oranı %43,6’dan %37’ye düştü.
Araştırmanın detaylı raporunu ve geçtiğimiz yıllardaki sonuçlarını incelemek için şu adresi ziyaret edebilirsiniz: https://www.khas.edu.tr/khas-