Haberde Bursa

Artık vakit İYİ’lerin vaktidir

26.10.2022

Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti lideri Akşener, “Cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, düşünmemizi yok etmiştir” diyen AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal’a sert tepki gösterdi…

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Toplantı, AKP’den ve milletvekilliğinden istifa ederek İYİ Parti’ye katılan Eşref Fakıbaba’ya rozet takılmasıyla başladı…

Akşener’in konuşmasından satır başları:

*Artık vakit iyilerin vaktidir. Artık vakit iktidar vaktidir. İYİ Parti iktidarı hiç olmadığı kadar iktidara yakın. O kutlu gün gelince sözümüzü mutlaka tutacağız. Emin olun ki başaracağız

*Ülkemizin yaşadığı krizler sarmalı maalesef her geçen gün büyümeye devam ediyor. Maaşlar kuşa dönmeye cepler boşalmaya devam ediyor. Ülkemizi yapboz tahtasına çeviren bu ekonomi yönetimi her hafta zihni sinir deneyi dayatıyor.

*Son halkası Merkez Bankası olmayan bir ülke deneyimi. Son zamanlarda varlığı meçhul olan Merkez Bankası 150 baz puan faiz indirimine gitti.

*Faizlerin düşüşü kağıt üzerinde kaldı. Piyasanın itibar etmediği Merkez Bankası yok hükmündedir. Bay krizin keyfi uğruna 85 milyonun geleceğiyle oynanıyor.

“LOBİLERİN FAİZCİLERİN ADAMI BAY KRİZ”

*Bu dünyada faizcilerin en çok sevdiği kişi Recep Tayyip Erdoğan’dır.*Bugün artık karşımızda, ‘milletin adamı’ diye ambalajlanan, Sayın Erdoğan yok. Bugün artık karşımızda, Türkiye’yi enflasyon canavarına kurban eden, yandaşların, lobilerin, faizcilerin adamı, Bay Kriz var.

*2022 yılı bütçesinde 240 milyar lira faiz ödemesi öngörmüşlerdi. Şimdi ne diyorlar faiz gideri, 330 milyar lira. Arada 90 milyar lira fark var.

*90 milyar lirayla neler yapılmazdı ki? Gençlerimizin yurt sorunu çözülebilirdi, çiftçiye gübre desteği verilebilirdi, esnafa nakit desteği sağlanabilirdi, düşük emekli maaşları asgari ücret seviyesine çıkarılabilirdi. Bay kriz ne yaptı? 90 milyar lirayı faize götürdü.

*Aynı muhteşem ekip 2023 yılı için de 290 milyar lira faiz ödemesi öngörüyorlardı. Getirdikleri bütçedeki faiz ödemeleri 565 milyar lira.

*Aradaki fark 275 milyar lira. Aradaki fark 275 milyar lira, yaklaşık 15 milyar dolar. Faize ödeyecekleri paraya bakın…

*Bir bu rakamlara bir de çiftçiye ödenen destek rakamlarına bakınca sizce kim faizci? Bir bu rakamlara bir de pandemide millete verilen nakit desteğine bakınca sizce kim faizci?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN MİTİNGLERİ

*Bay kriz iş siyasete gelince aile kurumu üzerinde hamaset yapmayı çok sever. Ekonomik kriz almış başını gitmiş, bu arkadaş açılış peşinde.

*Toplumsal çöküşün ayak sesleri duyulur olmuş Sayın Erdoğan açılış peşinde. Vatandaş artık bay krizin mitinglerine gitmiyor. Çevresindekiler de işçileri, memurları miting meydanlarına götürmeye çalışıyor.

*Diyarbakır İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yaptığı toplantıda saadet zincirine kurbanlar arar gibi öğretmenlere mitinge gitmeleri için talimat verdiği ortaya çıktı. Sanki İl Milli Eğitim Müdürü değil de AK Parti İl Başkanı

*Bizim anlayışımıza göre bir devlet görevlisinin siyasi bir fikri olabilir. Ancak devleti yöneten kişilere değil, devlete bağlıdır.

*Kendisini göreve getiren siyasetçiye karşı minnet duygusu içinde hareket edemez. Yasaları da keyfine göre esnetemez. Şimdiden uyarıyorum; herkes ayağını denk alsın. Gözümüz bu haksız uygulamaların üzerinde olacak.

“BÖYLE SAÇMALIK OLABİLİR Mİ?”

*Sayın Erdoğan en son ‘Giderlerse gitsinler’ demişti. Şimdi de gözlerini kalan doktorlara çevirmiş. Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanlığı bir yönetmelik yayınladı.

*Bu yönetmelik açığı kapatmak için yapılacaktı. Hekimlerimiz son yıllarda özel muayenehanelerde çalışmayı tercih etmeye başladı. Bu da ciddi doktor açığına sebep olmaya başladı. Böyle saçmalık olabilir mi.

*Her hafta yaptıkları abuk subuk çıkışlarla artık siyasetin çivisini çıkardılar. Erdoğan’ın son haftalardaki nefret dolu hezeyanlarına tanık oluyoruz. Geçen haftanın talihlisi Kürtler oldu.

*Eşit ve şerefli olan vatandaşları PKK’lı ilan etti. Kendisinden görmediği herkese karşı öfke duyan bu arkadaşların dışında cumhuriyet nefreti var.

MAHİR ÜNAL’A TEPKİ

*Bu ülkenin iradesine dair bastırtamadıkları düşmanlık hissediyorlar. AK Parti’nin bir Grup Başkan Vekili’nin ibretlik sözlerinde gördük.

*Bu arkadaşın her cümlesi ayrı bir patolojik vaka olan açıklamasını gördük. Rezalete bakar mısın bu sözde entelektüelin hezeyan dolu tespitlerine bakar mısınız.

*İşte size keşke ‘Yunan kazansaydı’ diyen ucube bir zihniyetin ortaya çıkışı. Biz ezelden beri Türkçe konuşuyoruz muhterem, yani cumhuriyet ile birlikte bizim dilimiz değişmedi.

*Sadece alfabemiz değişti, kültürümüzün gelişimindeki en önemli adımlardan biri oldu. Bir vekile anlatmak zorunda kaldığım için utanç duyuyorum.

“O SENİN, KAPASİTE PROBLEMİN”

*Bu düpedüz patolojik bir Cumhuriyet düşmanlığına kılıf uydurtmaktır. Türkçe düşünemiyor musun? O senin kapasite problemin. En küçük bir düşünme yetisine sahip oldunuz da Türkçe mi size engel oldu.

*Yuh olsun, yazıklar olsun. 20 yıl boyunca yapamadıklarını gider ayak yapmak için çabalıyorlar.

*Ancak; Cumhuriyeti kuranları kötüleyip, vatanı satanları yüceltenlerin, hürriyetin tarihini beğenmeyip, istibdatın tarihini yazma heveslerinin ardında ne yattığını da, çok iyi biliyoruz.

*Onların sahip olmayı düşledikleri o düşünce setinin; Cumhuriyet düşmanı, Atatürk düşmanı, Türkçe düşmanı, Türk düşmanı, ve öz kültürüne yabancı, gayri milli bir düşünce seti olduğunu da, çok, ama çok iyi biliyoruz.

*İşte o nedenle, aslında bugünkü mücadele; Ak Parti ve İYİ Parti mücadelesi değildir. Bugünkü mücadele; Vahdettin’in gemisine binenlerle, Mustafa Kemal’in büyük vizyonunun, peşinden gidenlerin mücadelesidir.

*Ve bizler, dimdik ayakta oldukça, kirli amaçlarına asla ulaşamayacaklar! Hürriyetine aşık aziz Türk milletine, asla diz çöktüremeyecekler!

Bu kadar açık, bu kadar net. Hep söylüyorum: Bu bir zihniyet meselesi. Uçurumun kenarındaki, yıkık bir ülkede, türlü düşmanlarla ve kanlı boğuşmalarla mücadele ederek, milletimizin emrinde kurulan devletimiz;

*Ne yazık ki bugün; Partili Cumhurbaşkanlığı denilen, ucube bir sistem yüzünden; Milletimizi, emir eri gibi gören bir zihniyetin, tahakkümü altında.

*Bu tahakkümün, belki de en acı sonuçlarından biri; “Devlet milletindir!” düsturuyla inşa edilen geleneğimizin, “Devlet benim!” şımarıklığına, terk edilmesiniz.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>