Haberde Bursa

Ahmet Koçak yazdı; ÇAĞDAŞ BEY’İN YILBAŞI GECESİ

31.12.2024

Köşe yazarımız Ahmet Koçak makalesinde;

31 Aralık günü Çağdaş Bey evine eli, kolu dolu geldi. Yarım hindi, kuru yermişler, meyvelerdi bunlar. Evin hanımı akşama hindi suyuna çorba ve pilav pişirdi. Hindi etleri didilerek pilavın üzerine dizildi. Ev halkı bu nefis yemeği afiyetle yedi. Yemeğin üzerine çaylar içildi. Çayın yanına yapılan kekler, kurabiyeler de yendi. Televizyondan Yılbaşı Özel programlarını izlediler. Türküler, şarkılar coşturdu, oyuncalar güldürdü. Uykusu gelen iki çocuk odalarına gidip uyudular. Mideler biraz hafifleyince karı koca kuruyemiş eşliğinde ikişer kadeh içkilerini içtiler. Saat on ikiye dokuz kala geriye doğru sayıldı 3, 2, 1, 0… Yeni yıla girildi.

Ortaya çıkmak için böyle zamanları bekleyen psikolojisi hep bozuk magandaların havaya sıktıkları silah sesleri duyuldu. Sevinçlerine, ‘ya bizim pencereden bir maganda kurşunu girerse” korkusu karıştı. Magandalar işlerini bitirip silahlarını yerine koyduktan sonra rahat bir nefes alındı. Ortalık sakinleşince aldıkları bilet ellerinde büyük ikramiye çekilişine baktılar. Bir aydır cepte gezen umut veren bilete ikramiye vurmayınca canları biraz sıkılsa da bilete verdikleri az para ile bir aylık büyük umut beslediklerini düşünürler Meyveler eşliğinde bir süre daha televizyon izlendikten sonra yatak odasına geçtiler. Hafif çakırkeyif tiler. Seviştiler. Karısı arkasını dönüp uyumaya başlayınca Çağdaş Bey cep telefonundan sosyal medyada gezintiye başladı. Okudukları:

“Yılbaşı kutlamak kâfirlerin âdetidir. Kim bir kavme benzemeye çalışırsa onlardandır.” diyenlere şöyle deyin: “Bre yobaz, Dünya’nın Güneş etrafında attığı turu kutlayacağız.”

“9- 10 yaşındaki kız çocuklarını süsleyip gerdeğe sokanlar yılbaşı kutlamak günahtır, diyorlar.”

“Yılbaşı kutlamaları günahlara davetiyedir, diyenlere; Cemaat ve tarikat yurtlarında tecavüze uğrayan kız ve erkek çocuklar için de konuşun, deyin.”

“Deniz Zeyrek; Ya bir lokma, bir hırka makul bir şey olsaydı. Diyanet İşleri Başkanı 16 milyonluk arabayı ‘Bana çok gördüler.’ diye, yakınır mıydı? Fakirler, cennete zenginlerden önce gitseydi. Bunlar böyle zengin dolaşırlar mıydı?”

“Diyanet başkanı, yılbaşı kutlamak haramdır, dedi. Tüyü bitmedik yetimin hakkıyla lüks arabalara binmek, beş yıldızlı otellerde konaklamak haram değil mi, diye sorun bakalım ne diyecek?”

“Necati Koçkesen isimli bir hoca; yılbaşı için çam ağacı süsleyenlerin dinden çıktığını söyledi: “Çam süsleyen evliyse, tövbe edip nikâhını tazelemeden ölürse ebedi cehenneme gider.”

“Yılbaşı kutlamak İsa peygamberin doğumunu kutlamaksa o da Allah’ın gönderdiği peygamber değil mi? Ne sakıncası olabilir?”

Telefonu yanına koyup düşünmeye başladı. Düşündükleri:

“Atatürk Devrimlerinden biri de Miladi takvime geçilmesidir. Osmanlıda kullanılan Rumi takvim kaldırıldı. Çağdaş dünya ile uyum sağlamak için Miladi takvime geçildi. Bize ait bir takvim zaten yoktu ve üç takvimden en kullanışlı olan bu takvim yeğlendi.

Eskiden kullanılan Arap Abecesi bize ait değildi. Yerine yine çağdaş dünyada yaygın olarak kullanılan Latin Abecesine geçildi.  Ülkemizde harf devrimi gibi takvim değişikliği de halkın büyük çoğunluğu tarafından benimsenen bir devrimdir. Atatürk devrimleri halkın büyük çoğunluğu tarafından benimsenmiştir. Böyle şeyleri sorun etmemeli, gülüp geçmelidir. Batının bulduğu otomobili, uçağı, interneti, cep telefonunu kullanıyor, yılbaşı kutlamasına karşı çıkıyor. Bu nasıl bir akıldır?

31 Aralık gecesi yeni bir yıl başlıyor. Bu benim otuz beşinci kutlamam olacak ve her yıl coşkuyla kutlayacağım.

Öğrencilik yıllarımızda sınıflarımızı yeni yılla ilgili süsler, öğretmenlerimiz, derslerimizi yeni yılla ilgili konulara yer vererek işlerdi. Yeni yılın ilk ders gününde konumuz Yılbaşı gecesi neler yaptınız, nasıl kutladınız, olurdu. Çocuklar yemekten sonra meyve ve kuruyemiş yiyerek televizyon izlediklerini ve çok eğlendiklerini anlatırlardı. Bu derslerde bir yaş daha büyüdüğümüz sezdirilirdi.

Günümüzde milli eğitim müdürleri okullara yeni yılın kutlanmaması, sınıfların süslenmemesi, yılbaşına derslerde yer verilmemesini buyuran yazılar göndermeye başlamışlar. Bu yazıları yazanlar Atatürk Devrimlerine karşı duranlardır ve halkın çoğunluğu tarafından kabul edilmez.  İnsanların eğlenmelerinin, eğlencelerini sınıfta paylaşmalarının kime ne zararı vardır?

Diyanet İşleri Başkanlığı da Yılbaşı kutlamasının yapılmaması konusunda bir hutbe yayınlamış,  camilerde okutmuş. Sanki biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ‘dur bakalım Diyanet İşleri Başkanlığı, imamlar, tarikat şeyhleri yılbaşı kutlamaları hakkında ne fetva vermiş,’ diye bekliyormuşuz, onların fetvalarına göre hareket edecekmişiz gibi boşuna böylesi aktiviteler içinde yer alıyorlar. Bu aktiviteleri fikir özgürlüğü olarak görülerek geçilir. Herkes aklına göre hareket eder, canı nasıl isterse o geceyi öyle geçirir; size ne? Siz de yılbaşı gecesini istediğiniz gibi geçirin; bize ne?  Anayasasında laiklik yazan bir ülkede olanlara bakar mısınız?”

Düşündükleri canını sıktı tekrar telefonu eline aldı. İlk önüne gelen paylaşım;

“Yobazlarca katledilen Ahmet Taner Kışlalı: “Şeriatçılar özgürlük istemiyor, kendilerinden farklı düşünenlerin özgürlüklerini ellerinden almak istiyorlar.” Bu paylaşımı okuduktan sonra okumaya da düşünmeye de son verdi. Eşine sarılıp onun sıcaklığında uykuya daldı.

YILBAŞI GECENİZ GÖNLÜNÜZCE GEÇSİN. YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN !

ahmet.kocak16@hotmail.com

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>