Ahmet Koçak yazdı; HOCA(İMAM) OKULDA..!!!
Köşe yazarımız Ahmet Koçak kaleme aldığı yazıda bir olayın perde arkasını aydınlattı. Koçak;
Senaryosunu Gani Müjde’nin Yazdığı, yönetmenliğini Tarkan Karlıdağ’ın yaptığı aile, gençlik ve komedi türündeki Hayat Bilgisi adında televizyon dizisi vardı. Şimdiki öğrenci velilerinin çocukluk ve gençlik yıllarına denk geliyordu sanıyorum. Dizi, 2003’lü yıllarda değişik kanallarda 137. Bölüm olarak sürdü. Dizide Afet öğretmen rolündeki Perran Kutman kendisine “hocam” diye seslenen öğrencilerini “Hoca camide! Hoca camide!” diye azarlar, kendisine öğretmenim diye seslenilmesini isterdi. Perran Hanım, artık hoca hem camide hem okulda…
İzmir ve Eskişehir’de uygulanmaya başlanan “manevi danışman” adıyla okullarda imam, müezzin, kuran kursu hocası, vaiz vs görevlendirilmesini protesto etmek için Bursa Eğitim-İş sendikası Şehreküstü Meydanı’nda bir basın bildirisi sunacaktı. 15 Haziran 2023 Çarşamba günü, hem eğitimci hem de köşe yazarı olarak bildiriyi dinlemek, yazmak ve destek olmak için alana gittim.
Onları beklerken alandaki öğretmen ve öğretmen emeklileri ile konuşma fırsatım oldu. Hepsi öğretmeni değersizleştiren, laik ve bilimsel eğitime aykırı bu uygulamaya karşıydılar. Eğitim konusunda yeterliliği olmayan din görevlilerinin okullarda görevlendirilmelerine karşı olduklarından dolayı bu eyleme destek vermek amacıyla geldiklerini söylediler. Biri:
“Bu ve daha önce yapılan uygulamaları çok yanlış buluyorum. Din görevlilerinin, tarikatçıların pedagojik yeterlilikleri yoktur. Onların görevi öğretmenlik değildir. Okullarda İlahiyat mezunu yöneticiler ve din kültürü öğretmenleri var zaten. Bu uygulamaya ne gerek var? Ehliyeti olmayan birine içi yolcu dolu bir otobüsü sürdürmeye benziyor. Araç sürmeyi bilmeyen biri elbette kaza yapacaktır. Bu durum mühendise hastanede poliklinik yaptırmak gibi bir şeydir. Yazıktır!” dedi. Bir başkası:
Geçenlerde bir imam Hatip Ortaokulu’nun bahçesinden geçtim. Öğrencilerin büyük çoğunluğunun birbirlerine Arapça seslendiklerini duydum, tuhafıma gitti. İmam hatip okulları Arapça konuşmayı öğretemiyor, biliyorum. Bu kadar çok yabancı öğrenci var ülkemizde demek ki” dedi ve devam etti:
“Gidişat hiç iyi değil maalesef!”
Eğitim-İş önlükleri giymiş bir grup, ellerine hoparlör, mikrofon, megafon, döviz ve sendikanın flamalarıyla gelip vaziyet aldılar. Alanda bekleyenler onları alkışladılar. Malzemeleri taşıyacak araçlarının olmadığını ve olanaksızlıklar içinde mücadele ettiklerini düşündüm. Basın karşılarında yerlerini aldılar. Basın bildirilerini dağıttılar. Ben de aldım.
Atatürkçü Düşünce Derneği başkanı Gürhan Akdoğan, CHP İl Kadın kolları Başkanı Aysel Okumuş, Birleşik Kamu İş başkanı Özkan Rona, CHP İl yöneticisi eyleme destek amacıyla gelmişlerdi. Gönül isterdi ki; diğer eğitim sendikalar da destek için gelsinler. Maalesef onlar yoktu.
Eğitim-İş Bursa şube başkanı Yeliz Toy, basın bildirisini önünde olan yedi sekiz mikrofona okudu, dinledik. Konuşması sık sık sloganlarla kesildi. “Türkiye laiktir, laik kalacak!…” Yeliz öğretmen özetle;
“Bizler siyasal iktidarın eğitim alanında 23 yıldır aşamalı bir şekilde yürüttüğü gericileştirme projesini adım adım görüyor ve toplumu uyarıyoruz.
Siyasi iktidar, bir dönem ortaklık yaptığı Gülen Cemaati eli ile sürdürdüğü eğitimde gericileşme hamlesini, bugün farklı ellerle olsa da aynı anlayışla ve olanca hızıyla sürdürmektedir.
Eğitim-İş olarak Anayasamıza, yasa ve yönetmeliklere açıkça aykırı; laik ve bilimsel eğitime aykırı ÇADES protokolünü yargıya taşıdık.
Okul yöneticilerine, eğitim emekçilerine sesleniyoruz; Başöğretmenin bizlere emaneti olan öğrencilerimizi laiklik karşıtı uygulamalara terk etmeyiniz. Bu tür uygulamaları reddediniz.
Bugün halkımızı bir kez daha uyarmak için toplandık. Yol ayrımı kesin bir noktaya gelmektedir. Ya çocuklarımızın çağdaş, parasız, bilimsel eğitim hakkına sahip çıkacağız, ya da okulları medrese, öğretmeni müderris, çocukları mürit olarak yetiştirmeyi amaçlayan gerici karanlığın bu yolla yaratmak istediği sömürü düzenine ortak olacağız.
Bugün gerici karanlığını toplumun üzerine bir kara bulut gibi çökertmeye çalışanlara karşı kararlılığımızı ortaya koymak için bir araya geldik. Bilsinler k; koşullar ne olursa olsun KARANLIĞA ASLA TESLİM OLMAYACAĞIZ!
UYARIYORUZ! Dünyada Başöğretmen unvanlı bir liderin kurduğu tek ülke olan Türkiye Cumhuriyeti’nde eğitim ve eğitim emekçisi bu kadar değersizleştirilemez! Eğitimin memleketin en birincil meselesi olduğunu hatırlatıyor, uyarılarımız dikkate alınmaz ve eğitime dair sorunların çözümü için adım atılmazsa eylemliliğimizin artarak devam edeceğini ilan ediyor, tüm yurttaşlarımızı destek vermeye davet ediyoruz!
Bu mücadele aydınlanma mücadelesidir!
Bu mücadele gelecek mücadelesidir!
Bu mücadele hepimizin mücadelesidir!”
Dizide Afet öğretmen rolündeki Perran Kutman kendisine “hocam” diye seslenen öğrencilerini “Hoca camide! Hoca camide!” diye azarlar, kendisine öğretmenim diye seslenilmesini isterdi. Perran Hanım artık hoca hem camide hem okulda…
ahmet.kocak16@hotmail.com