Ahmet Koçak Yazdı; KIRGIZ KIZI, TÜRK GELİNİ DARİKA HANIMLA SÖYLEŞİ-1

Kırgız bir gelinin hayatını kaleme alan köşe yazarımız Ahmet Koçak;

AHMET KOÇAK: “Merhaba Darika Hanım sizinle Bursa/Cumalıkızık’ta 7 Bölge Şairler Yazarlar Ozanlar Derneği kahvaltısında tanıştık. Size pek yakışan ülkenizin kıyafetleri içinde katılmış ve kahvaltıyı renklendirmiştiniz. Kısa sohbetimizde; kahvaltı yazıma sığmayacak kadar çok yönlü bir kişiliğiniz olduğunu, anlatacağınız çok şeyler olduğunu anladığım için sizinle söyleşi yapmak istediğimi belirtmiştim. Beni kırmayıp, söyleşi yapmayı kabul ettiğiniz için teşekkür ederim.

Facebook profilinizi inceledim.  On parmağında on marifeti olan biri olduğunuzu görünce söyleşi yapmayı  istemekle çok isabetli bir karar verdiğimi anladım.

“Kırgızistan’ın neresinde doğdunuz,  nasıl bir ailede dünyaya geldiniz?”

KIRGIZ KIZI DARİKA: “Kırgızistan’ın güneyinde aynı zamanda Kırgızistan’ın üçüncü büyük şehri olan Celalabad’da 6 çocuklu, çok mutlu, kültürlü güzel bir ailede dünyaya geldim.”

A.KOÇAK “Çocukluğunuzda yaşadığınız ilginç bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?”

KIRGIZ KIZI DARİKA: Küçüklüğümde, sanırım 11-12 yaşlarındaydım, Kırgızistan’dan uzak bir noktada Ural Dağları’nda Sverdlovsk’da bir yaz kampı düzenlenmişti. Oraya gitmeyi çok istiyordum. Aynı sıralarda ağabeyim teknik okulu kazanmıştı. Onun da şehir değiştirmeye ihtiyacı vardı. Ailem; “kız çocuğu nazlı olur, ileride evlenip gidecek başka bir evin gelini olacak. Kızımız bizim evimizde misafir. O yüzden bizimle yaşarken güzel günler görsün” diye düşünerek; abimi teknik okula göndermeyip 17 koyun satarak beni Ural Dağları’ndaki yaz kampına göndermişlerdi. Bunu hiç unutamam. Burada yeri gelmişken söylemek isterim ki ben ailemden, anne babamdan yok kelimesini asla duymadım. Yokluk yaşatmadılar bize.

A.KOÇAK: “İnsanların yetişmesinde eğitim çok önemli bir yer tutar. Hangi okullarda okudunuz?

KIRGIZ KIZI DARİKA: Ailem eğitime çok önem veren insanlardı. Bu yüzden beni okuttular. Kendi ülkemde tıp okulunu ve biyoloji öğretmenliğini bitirdim. Okullar bitirmeme rağmen kendimi hâlâ eğitime aç bir insan olarak tanımlıyorum. Evlenip Türkiye’ye yerleştikten sonra da hiç boş durmadım pek çok konuda çok farklı eğitimler aldım, kurslara gittim. Küçüklüğümden beri sporla da ilgili olduğum için Türkiye’de dört resmi federasyondan dört ayrı dalda antrenörlük belgelerine sahibim ve hâlâ bu alanlarla alakalı eğitimlerime devam etmekteyim. Bunun yanında ülkemde film yönetmenliği üçüncü sınıfta okumaktayım. Eğitim, sporla birlikte benim hayatımın çok önemli bir parçasıdır diyebilirim. Öğrenmenin yaşı yoktur. Sanırım hayatım boyunca eğitim almaya devam edeceğim.”

A.KOÇAK: “Unutamadığınız bir okul anınızı da anlatır mısınız?”

KIRGIZ KIZI DARİKA: “İlkokul yıllarımdan kalan enteresan bir anımı paylaşmak isterim;

İlkokul 5. sınıftayken babam beni bir haftalığına Moskova’ya götürmüştü. Okula haber verme imkânımız olmamıştı. Edebiyat öğretmenimiz Kubanıç Hocamız benim Moskova’ya gittiğimi fark etmemiş ve o bir hafta boyunca diğer öğrencilere puan verirken bana da devamlı 5 vermiş. Bunu başka öğretmenler fark edip müdüre şikâyet edince müdür Kubanıç öğretmenime sormuş: “Sen okulda olmayan bir öğrenciye nasıl 5 puan veriyorsun?” diye. Kubanıç öğretmenim benim okulda olmadığımı o an fark etmiş. Moskova’dan döndükten sonra bir gün okulda Kubanıç öğretmenim beni çağırarak: “Sen Moskova’ya gittiğini neden bana söylemiyorsun bakayım!” diyerek bana sitem etmişti. Saf ve temiz bir insan olan Kubanıç öğretmenimin bu haline gülmemek için kendimi zor tutmuştum. Neticede çocuktum. Sonra kendisi de, “sen zaten gelsen de gelmesen de 5’i hak eden bir öğrencisin” diyerek gülmeye başladı. Nitekim sonraki yıllarda ortaokul, lise, Tıp Okulu ve diğer bütün okullarımı dereceyle ve yüksek puanlarla bitirerek başarılı bir öğrenci oldum ve Kubanıç Öğretmenimi mahcup etmedim. Yıllar geçse de hâlâ bunu unutamam. Kubanıç Öğretmenim artık hayatta değil. Kendisine Allah’tan rahmet diliyorum.”

A.KOÇAK:  “Türkiye’de yaşamaya nasıl karar verdiniz? Kaç yıldır burada yaşıyorsunuz?”

KIRGIZ KIZI DARİKA: “Sevgili eşim 2000 yılında üniversitesinin izniyle ve bir hocasıyla beraber akademisyen olarak Celalabad’a gelip görev yapmaya başlamıştı. Türk dünyasının en önemli isimlerinden merhum Prof. Dr. Turan Yazgan Hocanın başkanlığını yaptığı İstanbul Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı (TDAV) ve Üniversitesinin işbirliği ile orada görev yapıyordu. Sevgili eşimin bu görevi bizim tanışmamıza ve şu an 21. yılında olan güzel yuvamızı kurmamıza vesile oldu. Eşim Dr. Aykut Acar halen Kütahya Dumlupınar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünde öğretim üyesidir. Eşimin doktora eğitimi sırasında bir süre İzmir’de oturduk, hali hazırda Kütahya’da oturmaktayız.

ahmet.kocak16@hotmail.com