“AKP mafyayı iktidar yaptı”

İktidar, mafya, sermaye arasındaki kirli ilişkiler ve erken seçim tartışmaları hakkındaki görüşlerini sorduğumuz Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, BursaMuhalif’e yaptığı değerlendirmede erken seçimin uzak bir gelecekte olduğunu, erken seçim değil ‘acil seçim’ gerektiğini söyledi.

Her geçen gün AKP iktidarının verdiği zararları telafi etmenin çok daha zor bir hal aldığını belirten Baş, “Türkiye İşçi Partisi; tartışmasız AKP, saray iktidarından ülkenin bir an önce kurtulması gerektiğini düşünüyor. Ve memleketin geleceği açısından bundan daha acil bir ihtiyaç yok gibi görüyoruz. Dolayısıyla partimizin bir talebi değil erken seçim, Türkiye’de sokakta yaşayan milyonlarca insanın, işçinin, köylünün, kadının bir an önce bu iktidardan kurtulma arayışı var, bunlardan bir tanesi de Türkiye’nin bir an önce erken seçime gitmesidir” dedi.

“Bu örgütlenmeleri temelinde iktidarı korumak var”

Sedat Perker’in itiraflarıyla tekrar gün yüzüne çıkan iktidar, mafya, sermaye  ilişkilerinin bir tarafıyla Türkiye’nin NATO üyeliğinden başlayan, kılıf olarak antikomünizmi kullanan ama esas olarak halkın, emekçilerin örgütlenmesine karşı sözde milli beka, yerli ve milli iktidarı korumak adına 1950’lerden bu yana örgütlenen bir kontrgerilla faaliyeti olduğunu aktaran Baş, “Bu Türkiye’de bütün iktidarları finanse eden arkasında uyuşturucu, kara para, silah ticaretiyle ilgili karanlık işlerin olduğu karanlık bir örgütlenme. Bizim açımızdan önemli olan şu, bu örgütlenmenin hedefinde Türkiye halkları, emekçiler, yoksullar var ve tüm bu örgütlenmelerin temelinde iktidarı korumak var” ifadelerine yer verdi.

“Hep birlikte işledikleri suçları çıkar çatışması nedeniyle ifşa ediyorlar”

Hep birlikte işledikleri suçların faili olan insanların çıkar çatışmaları nedeniyle bir biçimde ifşa olduklarını ifade eden Baş, daha önce örneğini Susurluk’ta, bugün de Sedat Peker’in itiraflarıyla gördüğümüzü söyledi.

Yurttaşları inandırmak istedikleri şeyin, ‘AKP’nin içerisinde böyle kötü şeyler yapanlarda var’ algısı olduğunu ancak, AKP’nin bizzat kendisinin bu sürecin ana aktörü olduğunu belirten Baş, “Biraz dikkatli bakan herkes görecek, AKP’nin şöyle bir taktiği var, memlekette iyi bir şey olduğunda mutlaka kendileri yapmış oluyor. Kötü bir şey açığa çıktığında mutlaka sıyırmanın bir yolunu bulup suçu başkasına atıyorlar” şeklinde konuştu.

“AKP, FETÖ’nün devlete yerleşmesinde birinci dereceden rol sahibi”

AKP’nin ‘FETÖ’ denilen paralel örgütün devletin en tepesine kadar yerleşmesinde birinci dereceden rol sahibi olduğunu vurgulayan Baş, her dönem Türkiye’de FETÖ’cülerin örgütlendiklerini ama AKP döneminde suç örgütlerinin iktidar olduklarını söyledi.

AKP’nin bir mafya iktidarı olduğunu; hukuksuz, haksız, baskıya, şiddete, teröre dayalı bir rejim inşa ettiğini ve bütün kurgularının da iktidarı korumak olduğunun altını çizen Baş, “Biz Sedat Peker örneğiyle bir kez daha görüyoruz. Türkiye halkları; siz, ben, buradaki insanlar, bu süreci seyirci olarak geçirmemeliyiz. Çünkü bu suçlar bize karşı işlendi. Bugün hemen yapılması gerek şey, bu suçların doğrudan muhatapı olan milyonlarca insanın bir araya, yan yana gelmesi. Bu suçların üzerinin örtülmesine engel olmak ve bu suçları işleyenlerin en ağır cezalara çarptırılması için çeşitli yol ve yöntemleri zorlamak” dedi.

“Soylu diyor ki; Suruç, Ankara katliamlarını biz yaptık”

İktidar, Süleyman Soylu, Sedat Peker fark etmeksizin işlenen her suçun ülkede bir kısım yurttaşın hayatını çok köklü bir şekilde etkilediğini, yurttaşların bir bölümünün hayatını kaybetmesine neden olduğunu unutmamak gerektiğini vurgulayan Baş, “Şimdi Sedat Peker konuştuğundan bir suç örgütü lideri suç itiraf ediyor. Burada atlanan bir boyut var. Süleyman Soylu iddiaları yanıtlamak için çıktı televizyona dedi ki; 7 Haziran- 1 Kasım tarihleri arasında dönemin Başbakanı, AKP Başkanına rağmen altını çiziyorum ‘biz’ dedi. Kastettiğinin de Binali Yıldırım, Berat Albayrak ve Süleyman Soylu’dan oluşan AKP içerisinde ki bir grup olduğunu daha sonra anlıyoruz. Sürece müdahale ettik, Cumhurbaşkanı ile koordineli bir şekilde bu süreci ‘biz’ yönettik diyor. Bütün yurttaşlarımız şunu düşünsünler, 7 Haziran ile 1 Kasım arasında Türkiye’de ne olmuştu? 7 Haziran’da AKP kurulduktan sonra ilk defa parlamento çoğunluğunu kaybetti. Ondan sonra Türkiye’de önce hendekler ardından Suruç ve Ankara katliamı ile hatırlayacağımız belki de Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kanlı katliamları yaşandı. Soylu diyor ki, bunu biz yaptık. Bunun unutulmasına, geçiştirilmesine izin vermemek lazım” dedi.

“Hukuk, yargı, basın, meclis patron iktidarını korumaya odaklanmış”

AKP’nin patron, sermayedar partisi olduğunu ifade eden Baş, “Her gün Türkiye’nin tepesindeki yüzde 1, yani Türkiye’nin tepesine çökmüş azgın bir azınlık daha büyük bir servete sahip oluyor ve bizler bu ülkede emeğiyle, alın teriyle yaşayan milyonlarca insan yoksullaşıyoruz. Ve burada amaç çeteler, devlet içerisine yerleştirilmiş parti militanları ve bunların hukuk, yargı, basın, meclis ayağı hep birlikte aslında bu patron iktidarını korumaya odaklanmış durumdalar. Zenginlerin daha fazla para kazanmasına, bu dağların, taşların, derelerin, ormanların, zenginler tarafından peşkeş çekilmesine odaklanmış durumdalar” dedi.

Sermaye iktidarını sürdürmek için bir araya gelmiş çeteler karşısına halk iktidarı seçeneğinin koyulması gerektiğini belirten Baş, emeğiyle, alın teriyle yaşayan insanların, üretenlerin yönettiği, güzel bir ülke yaratmaya çalıştıklarını söyledi.

BursaMuhalif.com/Ezgi Bulut