Akşener: Yeterli beslenememekten dolayı çocuklarda bodurluk başladı

Bingöl’de ziyaretlerinin ardından basın açıklamasında bulunan İYİ Parti lideri Meral Akşener, “Köylerde üretim durunca şehirde çoluğuna çocuğuna gıda yardımı yapma işlemi ortadan kalkmış. Dolayısıyla İstanbul’da da, başka şehirlerde de özellikle çocuklarda bodurluk başladı. Yani 11 yaşında zannettiğiniz çocuğun 14 yaşında olduğunu görebiliyorsunuz. En acilen üzerinde durmamız gereken şey bu” dedi.

Bingöl’de Genç ilçesinde ziyaretlerinin ardından değerlendirmelerde bulunan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, şöyle konuştu:

“DAHA VAHİM OLAN ORTAK MESELE DERİN YOKSULLUK”

* Batıdaki bir şehirle Orta Anadolu’daki bir şehir, oradan gelin Bingöl’e, oradan gidin Siirt’e, Siirt’ten Batman’a, oradan Van’a, Van’dan geçin Samsun’a, ortak neler var?

* Yoksulluk ortak. Esnafın zor durumdaki hali ortak. Zamlar ortak. Vatandaşın alım gücünün düşmesi ortak. Pek çok üniversite mezunu işsiz gencin asgari ücretle bile iş bulamayıp, umutsuz bir şekilde kahve köşelerinde beklediği o sorun ortak. Ama daha vahim bir ortak mesele var: Derin yoksulluk.

“ÜZERİNDE DURMAMIZ GEREKEN AN ACİL KONU BU”

* Köylerde üretim durunca şehirde çoluğuna çocuğuna gıda yardımı yapma işlemi ortadan kalkmış. Dolayısıyla İstanbul’da da, başka şehirlerde de özellikle çocuklarda bodurluk başladı. Yani 11 yaşında zannettiğiniz çocuğun 14 yaşında olduğunu görebiliyorsunuz. En acilen üzerinde durmamız gereken şey bu.

“BODURLUK BAŞLAMIŞ DURUMDA”

* ‘Vatandaşın durumu kötü’ dediğim zaman iktidar partisi çıkıp çemkiriyor. Gece bir eyler yiyip yatıyor çocuk ama protein yok bunun içinde; süt yok, yoğurt yok, yumurta yok, et yok. Dolayısıyla da bodurluk başlamış durumda.

“PROBLEMLER BÜTÜN TÜRKİYE’DE ORTAK”

* Çiftçinin, besicinin problemi bütün Türkiye’nin hangi şehri, hangi ilçesi olursa olsun ortak. Ama bütün bunların yanında bir başka ortak durum var: Kayırmacılık. Gençlerin, kayırmacılık sebebiyle, bu ülkeye dair umutları, heyecanları ve hizmet etme aşklarının ortadan kalkması anlamına geliyor. Hangisini sayayım kardeşim? Tek adam rejiminin Türkiye’yi getirdiği nokta…

“ÇÖZÜM MECRALARI ORTADAN KALKMIŞ OLUYOR”

* Bir günde 32 bin imza atması gereken bir şahıs bu işi yapamaz. Orada ben de oturuyor olsam olmaz. İstişarenin, kanunun, yargının hukukun üstünlüğünün, liyakatin ortadan kalktığı bir noktada kafaya göre kararların alındığı ve ağızdan çıkan sözün kanun sayıldığı bir noktada da bireysel olarak veya toplumsal olarak  karşılaştığınız zorlukların çözüm mecraları ortadan kalkmış oluyor.

TÜRKKAN SOSYAL MEDYADAN AÇIKLAMA YAPTI

Öte yandan sosyal medya hesabından bir açıklama yapan İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan “Provokasyon için gönderdiğiniz adamların oyunu bitmedi bir türlü. Bu kez de Akşener’e sosyal medyada küfür ettiği için ceza alan bir provokatöre bırakın herhangi bir kötü ifadeyi, aksine kendisine sarılarak birlikte yürüdüğüm halde bu kez ‘ağır küfür etti’ diye yayınlamışsınız” dedi.

“TENCERESİ KAYNAMAYAN KADINLAR GÖRDÜM”

Meral Akşener, yurt ziyaretlerine devam ediyor. Bingöl ziyaretinin ardından Elazığ’a gelen Akşener, “Başbakan Meral” sloganlarıyla karşılandı. Elazığ’da esnaf ziyaretleri öncesinde parti otobüsünden vatandaşlara seslenen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, şunları kaydetti:

* 67 ilin üzerinde ve sayısını unutacak kadar ilçe gezdim. Hiçbir dükkanın içerisinde iktidar partisini yermedim, kendimi partimi övmedim, propaganda yapmadım, sadece esnafın derdini dinledim.

* Esnaf velinimettir. O esnaf dükkanlarının içerisinde işsiz ve umudunu kaybetmiş gençler gördüm. Üniversiteyi bitirmiş, atanamamış öğretmen ve sağlıkçılar gördüm. EYT’liler gördüm. Tencere kaynatamayan kadınlar gördüm. Süt ineklerini kesime gönderen besiciler gördüm. O çatlak ellerinin içerisinde alın terini gördüm, haklıyı gördüm.

* Sadece gördüklerimi sizlerle, kamuoyuyla paylaştım onların derdine ben ve arkadaşlarım çözüm üretti. İstedik ki bizim çözümlerimizi bizi yönetenler yerine getirsin. Dolayısıyla onlar güzeli iyiyi yapsın artısı da onlara yazsın. Ama buna rağmen bu ağalar tembelliğe alışmış. ‘Esnafım ve seçmenim velinimettir’ demek yerine, ‘kaşının üstünde niye gözün var?’ deyip bizi birbirimizle dövüştürmek hoşlarına gitmiş.

* Ama artık yemezler. Biz beraber el ele verip seçmeni velinimet yapacağız Allah’ın izniyle. Benim gibi buraya bütün siyasiler ve genel başkanlar karşınıza çıkıncaya kadar çalışacağım.

“ÖLSEM DE BU YOLU YÜRÜYECEĞİM”

“Şimdi ayrıştırma üzerinden oy almak o kadar kolay ki senin çocuğun işsizken 5-10 maaş alan danışmanlar var” diyen Akşener, şu ifadeleri kullandı:

* Senin çocuğun işsizken abisi, dayısı olan tanıdıkları olan en iyi kadroları alan yandaşlar var. Sen üniversiteyi bitirip ortada kalmışsan işte zorda kalan sensin. Biz Allah’ın izniyle ele ele verip seçmeni velinimet yapacağız. Dertler üzerinden çözüm üreterek hareket edeceğiz.

* Bizim çözümleri beğenerek bize oy vereceksiniz, başkası da beğenirseniz onlara oy vereceksiniz ama sadece yapacağınız şey sizin lehinize olan çalışmaları ödüllendirmek olacak.

* Buraya gelip hamasi nutuklar atıp, sizin vergilerinizle hırsızlık yapıp sizi aç bırakıp kendileri için gökdelen dikenler, Elazığ’ı yiyenler yıkılacak. Bunun için ne olursa olsun ne derlerse desinler, kendi yolumuz ve sizin yolunuzdan dönen namerttir.

* Sizin karşınızda hazır ola durma sözünden dönen namerttir. Ölsem de bu yolu yürüyeceğim. Yeni evli bir gence soru sordum, karısını telefonla bağladı. Ne pişirmiş biliyor musunuz? Makarna ile mercimek çorbası. Günahtır be, günahtır. 5 maaş alan danışmanlar hepinize haram zehir zıkkım olsun.

Akşener, konuşmasının ardından kentteki esnafların sorularını dinledi.

“ÇOCUĞUMUN GELECEĞİNDEN KAYGILIYIM”

Ziyaretler sırasında Akşener’in yanına gelen bir anne, “Bizi bu duruma getirdi. Millet aç. Bir tek çocuğum var, ben onun geleceğinden kaygılı ve endişeliyim. Başbakanım, millet gerçekten çok perişan. Bize hikaye anlatmasın hiç kimse. ‘Avrupa bizi kıskanıyor’ diye milleti kandırmasınlar. Yeter. Ben bir anne olarak çocuğumun geleceğinden kaygılıyım” diyerek isyan etti.