Haberde Bursa

ALLAH HER ZAMAN DOĞRU OLMAMIZI İSTER!

30.12.2020

“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun.”(TEVBE SURESİ)” Türk Diyanet Vakfı Bursa Şube Başkanı Hilmi Şanlı; Servis Sendikacılığına karşı olduklarını belirterek; “Doğruluk, insanın söz, fiil ve niyetleriyle dürüst ve iyilikten yana olması anlamında kullanılan bir ahlakî kavramdır. Yüce Mevlamız, kulluğumuzun bilincinde olmamızı ve doğruluktan ayrılmamamızı istemektedir. Buna göre Rabbimizin emirlerine uyup sadıklarla, doğrularla beraber olmak dinimizin gereğidir. Doğru konuşup, doğru yaşamak ve doğru yaşayanlarla beraber olmak Müslümanların özelliklerindendir. Doğruluk hayatımızın bütün yönlerini kuşatmalı ve her anında bulunmalıdır. Öyle ki;

1. Niyetlerimizde doğru olmalıyız. Her şeyin başı niyet olduğu için, niyetimizin doğru ve sadece Allah rızasına göre şekillenmesine dikkat etmeliyiz. İbadetlerimizde, sadakalarımızda, insanlarla ilişkilerimizde niyetimizin sadece Allah rızasını taşıması gerekir.
2. Konuşmalarımıza dikkat etmeli, bütün sözlerimizin doğru olmasına özen göstermeliyiz. İnsanları memnun etmek, hak etmediğimiz bir kazancı elde etmek vb. nedenlerle hiçbir surette yalan konuşmamalıyız.
3. Davranışlarımızda doğru olmalıyız. İyi olduğuna inandığımız şeyleri yapmak ve kötü olduğuna inandığımız şeylerden uzak durmak da davranışlarımızın doğruluğudur.
4. Şahitliğimizde doğru olmalıyız. Kerim Kitabımızda şahitliğin doğru yapılmasıyla ilgili Yüce Allah (c.c)
“Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. (Şahitlik ettikleriniz) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın). Çünkü Allah ikisine de daha yakındır. (Onları sizden çok kayırır.) Öyle ise adaleti yerine getirmede nefsinize uymayın. Eğer (şahitlik ederken gerçeği) çarpıtırsanız veya (şahitlikten) çekinirseniz (bilin ki) şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.”( Nisa Suresi)

Bu cümlelerden hareketle; Türk Diyanet Vakıf-Sen; bağımsız, ilkeli, demokratik ve çağdaş bir sivil toplum kuruluşudur. Söylem ve eylemleri ile Diyanet ve Vakıflar çalışanlarının gerçek dostu ve temsilcisidir.

Gücünü üyesinden alarak, duyarlı, ahlaklı ve etkili hak mücadelesi veren, sessiz çoğunluğun yegâne sesidir. Ülkemizin her tarafında ve her zemininde söylemleriyle özü sözü bir olan, güne ve güçlüye göre değil, inandığı değerler çerçevesinde haksız uygulamalara ve uygulayıcılara karşı konulan tavrın adıdır.

Cennet vatan ülkemizin her yanında teşkilatlanan Türk Diyanet Vakıf-Sen, Diyanet ve Vakıflar çalışanlarının en büyük, en güçlü ve en diri temsilcisidir.

Uzlaşmacı, yapıcı, diyalogdan yana, aynı zamanda hak aramada mücadeleci ve kararlı kitle sendikasıdır. Ölçülü, yalana ve harama uzanmadan mücadele veren bir sendikadır. Mensubu olduğu toplumun değerlerine sahip, ideolojisi memurun meselesi olan, toplumu sınıflara ayırmayan, bölücü ve yıkıcı anlayışlara taviz vermeyen, gelişmeye açık kamu çalışanlarının kuruluşudur.

Temsil ettiği kesimin talep ve sorunlarını gündeme getirmek için, her düzeyde, hiçbir denge hesabı gütmeksizin ve taviz vermeden ortaya konan mücadelenin adıdır.

Gücünün ve iradesinin siyasi ve ideolojik yapılanmaların kirli emellerine taşeron olarak kullanılmasına izin vermeyen Diyanet-Vakıflar çalışanlarının yuvasıdır.

Her durumda güzeli, doğruyu, yardımlaşmayı ve dayanışmayı öne çıkaran, yüreğinden hoşgörüyü eksik etmeyen Diyanet ve Vakıflar çalışanlarının birlikteliğidir.

Kurulduğu günden beri ilkelerinden asla taviz vermeyen, yalandan ve haramdan uzak duran bir sendikacılığı benimsemiştir.

Bir insanın “güç sahibi olması” onun “güçlü “ olduğu anlamına gelir mi? Bir insanın mevki, ünvan ya da varlık sahibi olması , onu gerçekten güçlü yapar mı?

Güçlü olmak bir sendikanın kendisinden kaynaklanır. Gerçek anlamda güçlü olan sendika, hiç bir ünvan, mevki ya da maddi imkana sahip olmasa bile kendine güvenen insanlar topluluğudur.

Henüz sendikanın tanımını ve amacını bile kavrayamamış bir sendika’nın başkanı “servis Sendikacılığı “ diye bir paylaşımda bulunarak yalan, iftira ve emek hırsızlığını gizleme adına bir kaşık suda fırtına estireceğini zannetmiş ve gülünç duruma düşmüştür.

Biz ne ne yaparsak belgelendirmişizdir. Ne söylüyorsak belge ve bilgiye dayalı konuşmuşuzdur. Asla üyemize ve Türk memuruna yalan söylememişizdir. Kamuoyu bizi de çok iyi tanır, sizi de iyi tanır.

Sahte A4 kağıdı ile sendikacılık yaptığımızı söyleyen zavallı! Tarih ve sayısı üstünde yazılı olan bir evrakı İlgili kuruma sorup doğru olup olmadığını öğrenmek hiç aklına gelmedi mi? Sana ve senin gibilere tavsiyem: her ne olursanız olun, emrolunduğunuz gibi dosdoğru olun.

Türkiye Kamu-Sen ve onun çatısı altındaki Türk Diyanet Vakıf- Sen ilkeli ve kararlı duruşuyla sarsılmaz bir kaledir.

Ne mutlu, doğruluktan ayrılmayanlara…

Ne Mutlu Hak adına sendikacılık yapanlara…

Allah doğrularla beraberdir.” ifadelerini kullandı.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>