Ameliyatsız Genç Görünümün Sırrı: Göz Çevresi Estetiği

Son yıllarda sıklıkla karşımıza çıkan yöntemlerin başında gelen göz çevresi estetiğiyle, cildinizi olduğundan daha canlı, genç ve dinç bir görünüme kavuşturmak artık çok daha kolay bir hale geldi. Ağrısız ve konforlu bir yöntem olan göz çevresi estetiği hakkında merak edilenleri, Batıgöz Sağlık Grubu Hekimi Op. Dr. Murat Direl anlattı.

Göz Çevresi Estetiğinde Cerrahi İşleme Son

Op. Dr. Murat Direl, işlem sırasında kullanılan cihazla, havadaki gazların yaklaşık 1800 derece gibi yüksek ısıda iyonize edilerek, cilde yaklaşık yarım milimetreden küçük yıldırım arkları gönderildiğini belirtti. “Bu yüksek ısılı enerjiyle uygulama yalnız hedef dokuda etkili olmakta” diyen Op. Dr. Direl “Bu sayede daha derin dokulara enerji ulaşamadan hedef doku katı halden gaz hale geçmektedir. Bu yöntemle iletim yapacak herhangi bir doku kalmamaktadır ve müdahale sonrası iz kalmamasının nedeni bu uygulamadır. Özellikle göz kapağı estetiğinde kullanılmakta olan bu yöntem; göz çevresi kaz ayağı kırışıklıkları, kulak önü çizgileri, cilt fazlalığı nedeniyle gelişen alt kapak sarkmaları, dudak üstü barkod çizgileri gibi cildin esnekliği yitirdiği kırışıklıklar ve çizgiler de için uygulanabilmektedir.” diye ekledi. İzlerin büyüklüğüne bağlı olarak genellikle tek seansta istenilen sonuçların elde edilebildiğini vurgulayan Op. Dr. Murat Direl, cildin derinlerine yayılma durumlarında hassas bir müdahaleyle işlemi iki seansa yaymanın daha güvenilir olacağının altını çizdi.

Kullanılan yöntemin botoks uygulamasıyla karıştırılmaması gerektiğine dikkat çeken Op. Dr. Murat Direl, bu yöntemle fazlalık dokunun tamamıyla buharlaştırıldığını ve geri gelmesinin mümkün olmadığını söyledi. Beslenme, uyku düzeni, sıvı tüketimi alışkanlıkları, sigara kullanımı ve cildin kolajen yapısı gibi yan faktörlerin de müdahalenin kalıcılığında belirleyici nokta olduğuna değinen Op. Dr. Direl bu yöntemin 18 yaşını dolduran herkese uygulanabileceğini aktardı.

Estetik Görünüme Kavuşmanın Ağrısız Yöntemi

Uygulamada krem anestezisi yönteminin kullanıldığı bilgisini paylaşan Op. Dr. Murat Direl, yoğun müdahale gerektiren durumlarda cilt altı lokal anestezi işleminin uygulandığını belirtti. Müdahalenin öncesinde basit ağrı kesiciler içilmesi önerisinde bulunan Op. Dr. Direl, bu yolla ağrısız ve konforlu bir uygulama yapılabildiğini aktardı. İşlemin ardından birkaç gün ödem gelişebildiği bilgisini paylaşan Op. Dr. Murat Direl, “Bu yüzden hemen müdahale sonrasında ve takip eden ilk 3 gün soğuk kompres uygulaması tavsiye ediyoruz. İyileşme sürecinde hastaların güneşten korunmalarını ve 50 koruma faktörlü özel bir fondöten uyguluyoruz.” dedi.

Yalnızca Birkaç Dakikada Daha Genç Bir Cilt

En büyük avantajın henüz cerrahi endikasyonu gelişmemiş minimal düzeyde olgulara müdahale edebilmek olduğunu aktaran Op. Dr. Murat Direl, “Asimetrik kapak düşüklüklerinde de aynı avantajı yaşıyoruz. Hasta müdahale sırasında eşzamanlı olarak aynada kendine bakıp isteğini dile getirdiğinde dozlamayı arzu ettiği ölçüde gerçekleştirebiliyoruz. Hasta ameliyathaneye çıkarılmadan muayene odasında işlem gerçekleştirilebiliyor.” diye ekledi. Herhangi bir kesi, dikiş olmadan 15-20 dakika gibi kısa bir sürede işlem tamamlanabildiğini vurgulayan Op. Dr. Direl “Tekrarlanmak gerektiğinde hiçbir sıkıntısı yoktur. Ancak cerrah olarak daha önceden cerrahi bir müdahalede bulunulmuş hastadan ise hiç dokunulmamış bir cilde müdahalede bulunmayı tercih ederiz. Çünkü her cerrahi girişim sonrasında cildin kendi yapısına özgün cilt altı yapışıklıkları ve fibrozis gerçekleşebiliyor. Bu yapışıklıklar ikinci müdahalelerde işimizi biraz zorlaştırıyor. Her ne kadar cerrahi tekniklerimiz gelişmiş olsa da kapak kapanmaması veyahut özellikle alt kapak cerrahileri sonrasında yaşanabilen ektropiyon ( göz kapağının dışa dönmesi) gibi düşük oranda görülebilen komplikasyonlardan da bizi uzakta tutuyor. Ayrıca sadece fazlalık cilt dokusunu uzaklaştırmakla da kalmıyoruz çok daha sıkı, kollajen çatısı sağlam yeni bir cilt oluşumunu uyarıyoruz. Sadece bu etki için yüksek miktarlarda maddi kozmetik harcama yapılıyor.” diyerek işlemin pratikliğine dikkat çekti.

Batıgöz Sağlık Grubu Hakkında

2004 yılında İzmir’de kurulan, alanında ileri teknolojiyi takip eden ve uygulayan bir sağlık kuruluşu olan Batıgöz Sağlık Grubu, uzman hekim kadrosu ve profesyonel ekibi ile yurt içi ve yurt dışı merkezlerinde hasta odaklı hizmet sunmayı ilke edinmiştir. Batıgöz Sağlık Grubu, çıktığı uluslararası kalitede sağlık hizmeti sunma yolculuğunda uzman hekim ve profesyonel ekibi ile 2 kıtada, 5 ülke, 7 farklı şehir ve 9 sağlık merkezi ile her gün binlerce kişiye hizmet vermeye devam etmektedir.