Andımız’ın okunması lazım
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, Andımız kararıyla ilgili olarak, “Danıştay kararlarını vermiştir. Yerinde bir karardır, karara uyulması lazım, yani Andımız’ın okunması lazım” dedi. Kılıçdaroğlu, Bahçeli’ye de çağrı yaptı.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, “Bahçeli’ye de seslenmek istiyorum. Sayın Erdoğan, Andımız’ın hangi cümlesinden rahatsızdır? Çıkıp açıklasın. Sayın Bahçeli, Erdoğan’ı değil, Danıştay’ı muhatap alıyorsa yanlıştır. Sen Erdoğan’ı değil, Danıştay’ı suçluyorsun. Andımız’ın okunmasını istiyorsan, açarsın Erdoğan’a telefon, bu ant okunmadan tekrar bir araya gelemeyiz dersin. Ben ülkemi, bayrağımı seviyorum, Andımız’ın okunmasını istiyorum dersin” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları:
Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur ama bunun tek yolu vardır, CHP‘nin iktidar olması. Bütün baskılara, iftiralara rağmen yapacağız.
Uşak, Manisa ve İzmir’deydim. Yoğun bir programdı, çiftçimizle, esnafımızla, sanayicimizle, sokaktaki vatandaşlarla beraber olduk, onları dinledik. Herkesin derdi var. Dertsiz 1 kişiyi dahi görmedim. Onların karamsar olmamalarını istedim, bunu beraber düzelteceğiz dedim. Birlikte olduğumuz zaman Türkiye bu sorunların tamamını aşar dedim. Muhtarlarla da aynı toplantıyı yaptım. Ben muhtarlara birer personel verilmeli, işsizlik çözümüne bir nebze katkı olur dediğim zaman dalga geçmeye başladılar. Bunu da bütün muhtarlara havale ediyorum. Biz CHP olarak bazı belediyelerimiz zaten muhtarlara birer personel görevlendiriyor. Bu yapılıyor zaten ama gönül ister ki, bu doğrudan devletin tasarrufu olarak gündeme gelsin.
Van’da arkadaşlarımız vardı. En önemli sorun Kapıköy Sınır Kapısı açılmıyor diyorlar. Pandemi dolayısıyla kapalıysa Habur açık. Kapıkule açık, neden İran ile olan ilişkilerimizde Kapıköy kapalı. Bu en büyüğünden en küçüğüne bütün esnafı etkilemiş. Acaba hükümet bilinçli mi kapatıyor Vanlıları cezalandırmak için diye düşünüyorlar. Yarın önünüze sandık gelecek, oy kullanacaksınız, oyu o sınır kapısını açmayan iktidara ders vererek kullanacaksınız.
‘ANDIMIZ’ TARTIŞMASI
Danıştay bir karar verdi, ortalık karıştı. Andımız. 2013 yılında Erdoğan, bölücü terör örgütü ile masaya oturdu. Onların şartı Andımız’ı kaldıracaksınız. MEB, Erdoğan’ın talimatı ile Andımız’ı kaldırdı. Türk Eğitim Sen, Danıştay’a dava açtı, yönetmelik değişikliğinin iptalini istedi. Danıştay, MEB’in kararı doğru değil, değişikliği onaylamıyorum dedi. Andımız’ın okunması gerekiyordu. Bunun üzerine bana soruldu, açıklamamda şöyle demişim; Eskiden beri okunuyor Andımız. Erdoğan’ın Danıştay hakimlerini azarlayarak meydan okuması insanın ağrına gidiyor. Hakim çıkış konuşamaz, kararları ile konuşur. Danıştay kararlarını vermiştir. Yerinde bir karardır, karara uyulması lazım, yani Andımız’ın okunması lazım. Danıştay Genel Kurulu’nda Erdoğan’ın istediği şekilde karar çıkacaktır, bunu bir kenara yazın diyorum, 2018 yılında.
“BAHÇELİ’YE DE SESLENMEK İSTİYORUM”
Andımız konusu, doğruluğu, sevgiyi, saygıyı çocuklara anlatıyor. Danıştay İdari Davalar Dairesi kararı verdikten sonra, ben daha önce şu çağrıyı yapmıştım, Andımız’ın hangi cümlesinden rahatsızsın çık millete bunu anlat demiştim. Bunu söyledim, 2013’te, 2021’e geldik bu soruma cevap alamadım. Ben bütün kardeşlerime seslenmek istiyorum. Bahçeli’ye de seslenmek istiyorum. Sayın Erdoğan, Andımız’ın hangi cümlesinden rahatsızdır? Çıkıp açıklasın. Sayın Bahçeli, Erdoğan’ı değil, Danıştay’ı muhatap alıyorsa yanlıştır. Sen Erdoğan’ı değil, Danıştay’ı suçluyorsun. Andımız’ın okunmasını istiyorsan, açarsın Erdoğan’a telefon, bu ant okunmadan tekrar bir araya gelemeyiz dersin. Ben ülkemi, bayrağımı seviyorum, Andımız’ın okunmasını istiyorum dersin.
TÜRKİYE EKONOMİK BUHRANDAN NASIL ÇIKAR?
Türkiye ekonomik buhrandan nasıl çıkar onu anlatacağım.
Biz iktidar olduğumuzda kamuda israfa derhal son vereceğiz. Bu konuyu halka ilan edeceğiz. Kamu kuruluşları bazı binalarda kiralık oturuyor. Hangi gerekçe ile kira ödüyoruz. Bütün bakanlıklar ve kamu kuruluşları kendi binalarında oturacak. Bitireceğiz.
Araba saltanatına son vereceğiz. Herkesin altında bir değil, üç değil. Ne yapıyorsunuz siz ya? Altlarında lüks arabalar.
Döviz garantili işler, ivedilikle Türk Lirası’na çevrilecek. Buna en çok kamyon şoförleri memnun olacak. Zorla paralı yoldan gönderiyorlar. Sonra da ürünler niye pahalı diyorlar.
Yolsuzlukların üzerine kararlılıkla gideceğiz.