AŞI TEREDDÜDÜ VAR YOĞUN AŞILAMA İÇİN TOPLUM BİLGİLENDİRİLMELİ

Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklama ile aşılama 10 Haziran’dan itibaren 45 ve 14 Haziran’dan itibaren ise 40 yaşa indirildi. Bu gelişme aşılama için son derece önemli ve sevindirici olmakla birlikte halen aşı ile ilgili tereddütler yaşayanlar bulunması bu aşılama hızının önünde engel olabilir. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), Biyontech aşısının özelliği nedeniyle 6 kişi bir araya gelmeden flakonun açılmasının aşının zayi olmasına neden olacağına, bu nedenle aşıya başvuru oranlarının artırılması gerektiğine dikkat çekiyor.

AHEF Başkanı Dr. Özlem Sezen, “40 yaşa kadar inilmiş olmasına rağmen aşıya talep oranları çok düşük. Aşı tereddüdünün temel nedeni tedarikte sürekli sıkıntılar yaşanması ve sosyal medyaya aşı ile ilgili yanlış aks ettirilen bilgilerdir. Bu nedenle aşı ile ilgili kesintisiz bilgilendirme ve kamu spotları yapılmalıdır. Aşı merkezleri kurulana kadar İlçe Sağlık Müdürlükleri ve hastanelerde aşı odası sayısı arttırılması da sağlanmalı, program hızlandırılmalıdır. Günlük 300 bin dozla toplum bağışıklığı oluşturulması için en az 6 ay gerekiyor. Bu da ilk aşı olanların ikinci doz sırasında sıkıntı yaşamasına ya da aşının etkinliğinin azalmasına sebebiyet verebilir. Sağlık Bakanlığımızın aşı merkezleri kurması, aile sağlığı çalışanı açığını gidererek çok daha geniş kitlelere daha hızlı ulaşma yöntemi ile aşılamada seferberlik başlatması sosyo-ekonomik açıdan normal hayata dönebilmek için çok önemlidir. Aşılama seferberliğinde önemli bir yükü sırtlayacak aile hekimlerinin lojistik hizmetlerinin mutlaka desteklenmesi, şartsız ve pandemi dönemini kapsayan ek ödemenin aile hekimlerine de yapılması talebimizi de yineliyoruz” dedi.

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu olarak Biyontech aşısının aile sağlığı merkezlerinde yapılması ile ilgili bazı endişelerini Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’ne ve Sağlık Bakanlığı’na ilettiklerine değinen Dr. Sezen, bizi unutmayın diye seslendi. “Aile sağlığı merkezlerinin artan iş yükü, çalışan açığı, aile sağlığı merkezlerinin lojistik olarak desteklenmemesi, hem poliklinik hizmetlerini yürütmesi hem bebeklik çağı aşıları yürütmesi, gebe ve çocuk izlem gibi birçok hizmeti salgının başından beri bir arada yürütmesi önemli bir iş yüküdür. Bu nedenle aile hekimlerinin çabaları takdir edilmeli ve uzun zamandır süre gelen sorunları artık çözüme kavuşturulmalıdır.”