BABACAN’DAN ERDOĞAN’A ‘MERKEZ BANKASI’ TEPKİSİ: ‘Faiz de kur da talimatla düşmez’
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Adana’da partisinin Kozan ilçe binasının açılışında konuştu. Babacan’ın gündeminde Merkez Bankası’nda yapılan değişiklikler vardı. Babacan şu ifadeleri kullandı:
‘Artık halkımız sahipsiz değil, alternatifsiz değil, çaresiz değil’
“İktidar bugüne kadar, ‘Nasıl olsa benim bir alternatifim yok’ diyordu. Bunun rahatlığıyla hareket ediyordu. Sayın Erdoğan, artık biz varız. Artık DEVA kadroları var. Artık halkımız sahipsiz değil, alternatifsiz değil, çaresiz değil. Kısır politikaları, eskimiş söylemleri geride bırakıp, özgürlük ve zenginlik için mücadele edecek bir kadro var artık.”
‘Sayın Erdoğan ne yapsa olmuyor’
“Daha iki gün önce Sayın Erdoğan çıktı televizyona iki kelime etti, dolar 9 lirayı geçti. Daha dün gece Merkez Bankası yönetiminde yine iki üç kişiyi aldı, iki üç kişiyi attı. Dolar daha da arttı. Ne yapsa olmuyor. Varlık Fonu diye bir şey kurdu. Şu anda bu fon tam 65 milyar TL borca batmış durumda. Yetmedi bir de bu fonu yurt dışından bir milyar 250 milyon avro borçlandırdılar.”
‘Merkez Bankası başkanı olarak kendinizi görevlendirin’
“İlk defa bir cumhurbaşkanı kendi kendini bir göreve atadı. ‘Ben cumhurbaşkanı olarak Recep Tayyip Erdoğan’ı Varlık Fonu Başkanı olarak görevlendirdim’ dedi. Hiç getir götürle uğraşma, nasıl Varlık Fonu’nun başına kendini görevlendirdiysen Merkez Bankası’nın başkanı olarak da kendini görevlendir. Şu işi bitir. Yazık bu insanlara. Zaten senin talimatının dışında bir iş yapmıyor bunlar.”
‘Kur ve faiz ancak güvenle düşer’
“Sayın Erdoğan 2018’de Haziran seçimlerinde ‘Bana oy verin enflasyon da faiz de nasıl düşürülür göstereceğim’ diyordu. Üç yıl üç ay oldu. Bu süre içerisinde hem faiz arttı hem kur arttı hem de enflasyon arttı. Düşen bir şey yok. Talimatla faiz düşmez. Talimatla dövizin kuru düşmez. Dövizin kuru da faiz de ancak güvenle düşer. Siz güveni oluşturacaksınız. Güveni oluşturacaksınız ki bu ülkeni vatandaşları çok üretsin. Güveni oluşturacaksınız ki bu ülkenin sanayicisi çok üretsin. Güveni oluşturacaksınız ki bu ülkenin vatandaşları sermayesini, birikimini Türkiye’ye getirsin. Güven demek bolluk demek. Bolluk demek fiyatların düşmesi demek. Bolluk demek döviz kurunun düşmesi demek”
‘Yüzde 6 faiz vatanı satmaksa, yüzde 18 faizi nasıl tanımlayacak?’
“Merkez Bankası’nda tertemiz, dürüst, işi bilen arkadaşlarımız işin başındayken, faiz yüzde 6-7 iken onları vatana ihanetle suçladı. Onları meydanlarda yuhalattı. Sayın Erdoğan’a soruyorum. Enflasyon yüzde 8-9 iken faizler yüzde 6-7 iken bu vatanı satmaktır derken; şu anda TÜİK’in açıkladığı yüzde 19 TÜFE yüzde 45 ÜFE, yüzde 18 Merkez Bankası faizine nasıl bir tanım getirecek? Kendisi söylesin.”
‘Türk lirası pul oldu, bu mudur millîlik?’
“Hükûmet yerliliği ve millîliği ağzından hiç düşürmüyor. Bu ülke en temel tarım ürünlerini ithal etmek zorunda kalıyor. Bizim çiftçimiz üretmekten vazgeçiyor. Hani yerlilik hani millîlik? Bu ülkenin gençleri kendi hayatlarını başka ülkelerde kurmak istiyor. Gençlerin kaçmak istediği ülke yerli, millî dediğiniz politikaların sonucunda bu hale düştü. Türk liramız, millî paramız pul oldu. Bu mudur yerlilik, millîlik? Yerli diyorsanız, millî diyorsanız bunun hakkını verin. Ya da kusura bakmayın o kelimeleri hiç ağzınıza almayın.”
‘Adını sanını duymadığınız para birimleri TL’den daha kıymetli’
“Adını sanını duymadığınız para birimleri, Türk lirasından daha kıymetli oldu. Bulgarlar levaları bozdurup bozdurup harcıyorlar. Bir leva, dünyanın parası ediyor. Bizim kendi vatandaşımızın, emeklimizin, asgari ücretlimizin aldığı maaş daha bankamatikten çekilip de eve gidene kadar eriyor artık. Satın alma gücü düşüyor. Ne yazık ki artık çalışanın emeği bu ülkede para etmiyor.”
‘Bu millet kendisiyle arasına duvarlar inşa edenle yola devam etmez’
“Halkla aralarında artık kocaman bir duvar var. Eskiden her fırsatta ‘millî irade’ diyenler, o millî iradenin gündeminden iyice kopup uzaklaştılar. İş bilmez adımlarla ülkemizi çıkmaz yollara, sokaklara soktular. Sayın Erdoğan’a sorsanız, her şey gayet iyi gidiyor. Kendisini bir uydurulmuş gerçeklik odasına hapsetti. Biz doğruları söylediğimizde de inkâr ediyor. Hiç merak etmesin, bu millet kendisine sırtını dönenle, kendisiyle arasına duvarlar inşa edenle yola devam etmez. Bu millet, kendisine sırtını dönenleri müsait bir yerde indirir. İlk seçimlerde de zaten olacağı budur.”