Bir Kuşak, Bir Yol Projesi ile Türkiye Bölgesel Hakimiyetini Çin’e Kaptırıyor!
Dünya çapında büyük yankı uyandıran ve dikkat çeken bir girişim ve proje söz konusu. Bu projenin amacı, Çin’in uluslararası arenada daha fazla etki sahibi olmasına ve küresel ticarete katkıda bulunmasına yardımcı olmak… ” Bir Kuşak, Bir Yol Projesi,” Çin’den başlayarak Avrupa’ya doğru uzanan büyük bir çaba olarak öne çıkıyor. 2013 yılında başlatılan bu girişim, 10 yılın sonunda olgunlaşmaya başlıyor. Çin’e göre, bu proje tüm ülkeler için fayda sağlayacak. Mal sevkiyatları bu yolla Çin’den Avrupa’ya ve Avrupa’dan Çin’e kolaylıkla yapılacak.
Son yıllarda Çin, farklı alanlarda en fazla konuşulan ülkelerden biri olarak öne çıkıyor. Özellikle son 30 yılda dünya genelinde uyguladığı politikalarla büyüme konusunda dikkatleri üzerine çekiyor. Çin, dünya denge ve dengesizliklerini etkileyebilecek bir konumda bulunuyor. Sesini daha fazla duyurarak ve etkisini artırarak ön plana çıkmaya başlıyor. Bu konuda en çok üzerinde durulan şey ise 10 yıl önce atılan temel bir projeyi içeriyor.
“İpek Yolu” ifadesi ilk olarak milattan önce dönemde gündeme geldi ve kervan yolu olarak tarihe geçti. Dünya ticaretinin önemli bir arteri olarak kabul edilen İpek Yolu, en aktif döneminde Türklerin kontrolünde bulunuyordu. Modern İpek Yolu projesi ise 2013 yılında Çin Devlet Başkanı Şi Jinping tarafından “Bir Kuşak Bir Yol” adıyla duyuruldu. Bu projenin amacı, Çin’den başlayarak Orta Asya üzerinden Venedik’e kadar uzanan geniş bir ulaştırma ağı oluşturmak. Proje, Doğu Asya’nın ekonomik çevresini gelişmiş Avrupa ekonomisine bağlayarak önemli bir köprü oluşturuyor. Çin, bu projeyi yüzyılın projesi olarak kabul ediyor.
Çin, 2013 yılında başlattığı “Bir Kuşak Bir Yol” projesi için çok yönlü bir siyaset izliyor. Bu siyaset, projenin rotası üzerindeki tüm ülkelerle işbirliği yapmayı vaat ediyor. En azından Çin’in iddiasına göre, Çin Halk Cumhuriyeti bu girişimin ekonomik alanın ötesinde birçok ülkeye siyasi ve jeopolitik fırsatlar sunduğunu belirtiyor.
PROJE İLE TARİHİ İPEK YOLUNUN CANLANDIRILMASI AMAÇLANIYOR
“Bir Kuşak, Bir Yol”, tarihi İpek Yolu’nun canlandırılmasını amaçlayan bir girişim. Bu proje, Çin’den bir malın demiryolu ile Avrupa’ya ulaşmasını içerirken deniz yolu da kullanıyor. Karayolu ile deniz yolu arasındaki süre, denizyolu lehine yarı yarıya azalırken, hava yoluna göre maliyetler önemli ölçüde düşüyor. Bu proje, mesafe ve maliyet avantajlarının yanı sıra dünya ekonomisine yeni bir dönem başlatma potansiyeline sahip.
Proje, yeni demiryolları, limanlar, otoyollar ve telekomünikasyon altyapısı gibi temel unsurlara dayanıyor. Ayrıca, altyapı iyileştirmeleri ve enerji madencilik çalışmaları da projenin bir parçasını oluşturuyor. Bu proje, tarih boyunca ilk defa Çin’i ve Orta Asya’yı Avrupa’ya, Güney Asya’yı Körfez ülkelerine, ardından Afrika’ya bağlayacak büyük bir girişimi temsil ediyor.
“Bir Kuşak, Bir Yol” projesi 2013 yılında başlatılmış olup yaklaşık üç milyar insanı etkileyen devasa bir yatırım projesi… Proje 10 yıl sürecek ve Asya ile Avrupa arasında önemli ekonomiler arasında ulaşım altyapısı, ticaret ve yatırım bağlantılarını kurmayı hedefliyor.. Ayrıca, projenin hem kara hem de denizden geçen iki ana ticaret yoluna sahip. Bu projenin tamamlanması için 2049 yılına kadar 100 trilyon dolarlık bir yatırım tahmin ediliyor.
Diğer yandan, “Bir Kuşak, Bir Yoli” projesi, farklı alt güzergahlara sahip olacak. Bunlardan biri Çin-Moğolistan-Rusya güzergahı. En çok tercih edilen güzergah ise Çin-Kazakistan-Rusya-Belarus üzerinden Avrupa’ya ulaşan olacak. Ayrıca, tarihi Çin-Orta Asya hattından Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşan bir diğer güzergah da projede yer alıyor. Bu güzergahlar hem kara yollarını hem de deniz yollarını ve limanları içeriyor.
Projeye en sert tepki ise Zafer Partisinden geldi. ZP Genel Başkan Yardımcısı Bayram Kazancı; “Amerika sömürüsünden bahsederken ÇİN tarafından ekonomik olarak işgal ediliyoruz. ÇİN devletinin 1 kuşak 1 yol projesi kapsamında Türkiye ekonomisi adım adım işgal ediliyor. Pek çok şirketin özellikle de teşvik belgeleriyle yaptıkları ithalatlar, Türkiye’nin Çin’ li şirketler ve bağlantıları tarafından lojistik üs olara kullanılması, Avrupa ve Amerika pazarlarına Türkiye’de üretiliyormuş gibi ihracat yapılması gibi nedenlerle, Türk üreticilerin rekabet edemeyeceği ve adım adım küçülüp yok olacakları bir yola hızlı bir şekilde ilerliyoruz. Riskli ve rekabet edilemeyen alanlarda Çin ve insan hakları ihlallerinin yoğun olduğu birtakım ülkelere karşı çok hızlı önlemler alınması ve gümrük vergilerinin yeniden düzenlenmesini acilen öneriyoruz.” ifadelerini kullandı.