Biz; Osman Gazi Han’ın Hatıralarını Korumaya Çalışırken Siz İYİ’leri Hedef Gösterdiniz!
Büyükşehir Belediyesi ile Osmangazi Belediyesi arasında; Fomara Kavşağı düzenlenmesi içinde yer alan Osman Gazi Han’ın Heykeli’nin kaldırılması gündeme gelmiş, Osmangazi Belediyesi’nin yazısı iki belediye arasında gerileme neden olmuştu. Kaldırılmak istenilen Anıt Heykel ile ilgili olarak siyasi parti temsilcileri ve STK’larda tarihi gerekçe ile itiraz etmişti. Konuyu Olay Yazarı Mustafa Özdal köşe yazısı olarak yazarak Bursa gündemine taşımıştı. Fomara konusunda İYİ Parti Osmangazi İlçe Başkanlığı’da bir açıklama yaparak, Osmangazi Belediyesinin itirazına destek vermişti. Özdal’ın son yazısında ise İYİ Partiyi hedef gösteren yazısı, İlçe Başkanı Dr. Mehmet Hasanoğlu’nun sert tepkisine neden oldu.
Gazetemizin ulaştığı Hasanoğlu; Özdal’a hitaben bir yazı yazdığını belirterek bizimle de paylaştı. Hasanoğlu; “Sayın Özdal köşe yazınızda Osman Gazi Han’ın Heykeli ile ilgili kaldırılma veya taşınma durumunu tekrardan kaleme alıp son gelişmeleri gündeme taşımışsınız. Fakat köşe yazınızda muhalefet partisi olarak bizlerin tarihi değerlerimize ve Osmangazi’nin simgesi olan Osman Gazi Han Heykeline sahip çıkma adına verdiğimiz tepkiyi farklı şekilde yansıtmış ve olayın gündeme taşınması ile ilgili kısmının tüm sorumluluğunu İYİ Parti Osmangazi İlçe Teşkilatına yıkmış durumdasınız.
Sayın Özdal, konuyu ilk gündeme taşıyan sizlersiniz ve 12 Mayıs tarihli köşe yazınızda aynen şunu demektesiniz.
“Ne var ki Osmangazi Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyesi’nin talebini yine yazılı bir şekilde reddetti.
Osmangazi Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’nün yanıtında şöyle deniliyor:“Koruma amaçlı İmar Planı kapsamında, Şehreküstü Mahallesi’nde bulunan ve KTVKYK’nın 19,06,2007/729 sayılı kararı dikkate alınarak Osmangazi Heykeli’nin 2863 sayılı yasa kapsamında 17,08,2009 4938 nolu karar ile korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilmiş olup, şehrimizin simgesi ve anıt değer niteliğinde olduğundan kaldırılması uygun görülmemiştir.”
Yani Osmangazi Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi’ne, ‘hayır’ dedi.” Köşe yazınızda açık şekilde heykelin kaldırılmasından ve Osmangazi Belediyesinin bu işleme HAYIR dediğini dile getirmektesiniz. Ayrıca köşe yazınızın hiçbir yerinde Büyükşehir Belediyesinin 22 Mayıs tarihinde yaptığı açıklamada bahsettiği heykelin alanda kalacağına ve sadece 10 mt yukarıya kaydırılacağına yönelik bir söylem bulunmamaktadır. Bizler de Osmangazi’li hemşehrilerimizin yararına olan her projede olduğu gibi, bu projede de Osmangazi Belediyesi ile aynı görüşte olduğumuzdan dolayı kamuoyu yaratma adına konuyu gündeme taşıdık ve arkasında durduk.
Fakat Osmangazi Belediyesi görüşünden geri adım atmış olabilir, sizin konuyu gündeme taşıdığınızda ortada olmayan Büyükşehirin Osman Gazi Han Heykelini kaldırmayıp 10 metre yukarıya taşıyarak yine meydanda kalacağı söylemi ile ilgili açıklaması ve projesi bizim konuyu gündeme taşıdıktan sonra 22 Mayıs tarihinde Belediyenin resmi Twitter hesabından yaptıkları açıklama ile duyurulmuş olabilir. Ki bu söylem konu sizin tarafınızdan gündeme ilk taşındığında bu şekli ile gündeme gelmiş olsa idi, hiçbir aklı selim Bursa sevdalısının bu projeye karşı çıkmayacağı gibi bizlerde karşı çıkmazdık sayın Özdal.
Fakat bugünkü köşenizde İYİ Parti Osmangazi İlçe Teşkilatının ismini vererek “Ne ki öyle bir hava estirildi ki, sanki Büyükşehir Belediyesi çok büyük bir yanlıştan döndürüldü.
Oysa bir karardan dönülmüş değil.” Demekte ve bizleri olayı siyaset malzemesi olarak kullanmakla itham etmektesiniz.
Sayın Özdal, birbirimizi çok uzun süredir tanır ve ben sizi tarafsız, objektif bir köşe yazarı olarak bilirim. Sizler de bizim yaptığımız siyaset anlayışının da doğruya doğru, haklıya haklı, ama yanlışın da her ne pahasına olursa olsun karşısında olduğumuzu ve bu şekilde Bursa’da siyaset yaptığımızı bildiğinizi sanıyorum. Bu sebeple bugünkü köşe yazınızda İYİ Parti Osmangazi İlçe Teşkilatı olarak bizlerle ilgili söylemlerimizi yadırgadığımı ve kabul etmediğimi bilmenizi isterim.
Görüşlerimi de köşenize taşıyıp taşımamak tamamen sizin objektif gazeteciliğinize bağlı olduğunu belirterek saygılarımı sunarım.” dedi.
Özdal’ın son yazısında ise; “Osmangazi Heykeli meselesi! Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı’nın, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda akıllı kavşak uygulaması düşündüğü için Osmangazi Heykeli’nin başka bir noktaya taşınmasını Osmangazi Belediyesi’nden resmi yazıyla talep ettiğini bu köşeden duyurmuştum.
Osmangazi Belediyesi’nin ciddi bir bütçe ayırarak yeniledikleri meydanda böyle bir düzenlemeye sıcak bakmadığına da yine aynı yazıda yer vermiştim.
Sonra ne mi oldu?
Hatta işin içine siyasetçiler de girdi.
Öyle ki İYİ Parti Osmangazi teşkilatı sosyal medyada, ‘heykelime dokunma’ kampanyası başlattı.
Yani şu pandemi günlerinde Osmangazi Heykeli memleket meselesine dönüştü.
İşin aslı şu:
Büyükşehir Belediyesi, “Burada bir akıllı kavşak planlıyoruz, heykeli meydanın başka bir noktasına alın” diyor.
Osmangazi Belediyesi ise, “Bu talebinize çok sıcak bakmıyoruz ama katı bir tutumumuz yok” anlamına gelecek bir yanıt veriyor.
Yani tüm mesele meydanla ilgili teknik bir düzenlemeden ibaret.
Ayrıca Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın da, “Heykelin başka bir noktaya taşınmasına sıcak bakmıyoruz ama Büyükşehir Belediyesi isterse yapabilir” şeklinde bir yaklaşımı var.
Nitekim Büyükşehir Belediyesi, Osmangazi Heykeli’nin meydanın, mesela 10 metre ilerisine taşınması kararını UKOME’den rahatlıkla çıkartılabilir isterse.
Ancak Büyükşehir Belediyesi, geçmişte yapılan hataları yapmamak ve ilçe belediyesini yok saymamak adına, son derece demokratik bir adım atmayı tercih etti.
Ne ki öyle bir hava estirildi ki, sanki Büyükşehir Belediyesi çok büyük bir yanlıştan döndürüldü.
Oysa bir karardan dönülmüş değil.
Bu tamamen teknik bir konu ve süreç de henüz noktalanmış değil.
Büyükşehir Belediyesi geçen hafta, kamuoyuna bir açıklama yaparak, heykeli yerinden sökmek gibi bir girişimlerinin olmadığını açıklamak zorunda kaldı.
Yani olayı çarpıtanları yalanlamak zorunda kaldılar.
Tüm bu gelişmelerden sonra endişem, kent adına telafisi mümkün olmayacak işler yapmaktan sakınan kent yöneticilerinin, iyi niyetlerinden pişman edilmesi.
Nitekim ilçe belediyesini yok saysalar da saymasalar da aynı muameleyi görüyorlar.” ifadelerini kullandı.