“Böyle bir reis harikalar diyarında yok”
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, yaptığı açıklamada bütçeyi eleştirdi. Özel, “Böyle bir reis, harikalar diyarında yok. Kabile devletini ülkeye getirdiğinin kendi kendine itirafı. Kabile devletinde, reis vardır. O ne derse odur. Seçim olmaz. Hukuk şeklen vardır.” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında bütçeyi eleştirdi.
Özel, “Bütçeyi yürürlükteki kanuna göre değil, Saray’a göre hazırlamışlar. Alt detayların görünmemesi için, köprü geçiş ücretleri gibi maliyetlerin görünmemesi için hazırlamışlar. Biz direndikçe sinirleri tepede. Bütçe hakkı milletin hakkıdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “erken seçim kabile devletinde olur” demesi hakkında “Kabile devletinde reise bir şey olursa yerine damadı ya da oğlu geçer. Tanıdık geldi mi? Kabile devletinin itirafıdır. Kabile devletinde güven oyu yoktur, kabile devletinde sözlü soru yoktur” ifadelerini kullandı.
“BÜTÇE HAKKI MİLLETİN HAKKIDIR”
Özel’in konuşmasından satırbaşları şöyle:
“Meclisin iktidar partisi eliyle işlevsizleştirilmeye çalışıldığı bir dönemdeyiz. ‘Salı, çarşamba çalışıp gidelim.’ Pandemi meselesine miting yaparken, kongre yaparken uymuyorlar. Biz Meclis’in iki gün çalışmasına razı değiliz. Bütçe yapma tekniğini değiştiren kanuna sonuna kadar itiraz edeceğimizi söylemiştik. Bu kanunun bir dayatma olduğunun farkındayız. Bütçe yürürlükteki kanuna göre değil, Saray’a göre hazırlamışlar. Alt detayların görünmemesi için, köprü geçiş ücretleri gibi maliyetlerin görünmemesi için hazırlamışlar. Biz direndikçe sinirleri tepede. Bütçe hakkı milletin hakkıdır.
Meclis, pandemiyi bahane edip iki gün çalışamaz. O zaman kongrelerinizi de iptal edin. Baroların kanunu var, kanuna göre bu ay seçim yapılması lazım. ‘Sarayın emir kulu dursun diye yapılmıyor.’ Pandemi işine gelince tehlikeli, gelmeyince tehlikeli değilmiş. Biz Meclis’teyiz, çalışacağız. Verilen muhalefet yetkisini sonuna kadar kullanacağız, kimse kusura kalmasın.
“GAF ÜSTÜNE GAF”
Berberoğlu kararının ardından dün AKP Genel Başkanı, ‘Daha önce de Şahin Alpay örneği var’ diyor. Bir ordu danışman çalıştıracaksın, sonra gaf üzerine gaf yapacaksın. Hemen verilen bir karar daha var, onu niye görmüyorsun? Sayın Cumhurbaşkanı örnek alacaksa, ikinci karara bakacak. Birincisi zamanlama hatalı. Yani Cumhurbaşkanı’nın kanıt diye söylediği, örnek karar. Birinci kararda zamanlama hatası, hemen arkasından yapılan doğru başvuru ile düzeldi.
“KABİLE DEVLETİ”
Erdoğan, dün çıktı. ‘Gelişmiş ülkelerde ilan edilen tarihin dışında erken seçim dedikodusu duyar mısınız?’ Biraz insaf. Söylenti var. ‘Bu varsa gelişmiş ülke değildir’ diyor. Ben yapmadım Anayasa değişikliğini, siz yaptınız. Her gün ittifak konuşuyoruz. Gelişmiş ülkelerin güçlü parlamenter sistemi var sen terk ettin. ‘Kabile devletlerinde olur.’ Buna psikologlar, yansıtma diyor. Kişinin kusuru var olduğunu bilip, kabullenmeyip, karşısında varmış gibi göstermeye çalışması. Kabile devleti olduğunun itirafıdır. Kabile devlerinde sözlü soru soramazsın. Sözlü soruyu elimizden aldılar. Bu kabile devleti tartışması tam yerine gelmiştir. O yeteneksiz danışmanlardan Allah razı olsun. Eğrisi doğrusuna denk geldi.
“BÖYLE REİS HARİKALAR DİYARINDA YOK”
7 Haziran 1 Kasım arası seçim. Ondan daha hızlı seçim yok. 24 Haziran 2018… En hızlı seçimlerinden biri daha. Üçlü koalisyon döneminde, bundan çok daha uzun süren iktidar var. O dönemin erken seçime götüreni yine Devlet Bahçeli. Hiç erken seçim olmayan dönem, 1960 1980 arası. Senin tezin doğru ise Türkiye, 1960 ile 1980 arası gelişmiş Türkiye. Bir lafı söylerken ne söylersen söyle, inanan inanır… Böyle bir reis, harikalar diyarında yok. Kabile devletini ülkeye getirdiğinin kendi kendine itirafı. Kabile devletinde, reis vardır. O ne derse odur. Seçim olmaz. Hukuk şeklen vardır.
“AK PARTİ ADAYINA DESTEK AÇIKLAMASI SİZE 800 BİN FARK YEDİRDİ”
Ne zamandan beri terörle iç içe olanlar, dışarıda geziyor. Sana kalsa TTB yönetimini içeri atmaları lazım. İki yıl önce hepsini toplattırdı, suçlu bulunamadı. Senin bu suçladığın kişileri mahkeme yargılayıp, suçsuz bulmuş. İşte kabile devleti budur. Terörle iç içe olmaktan neyi anlamalıyız. İstanbul seçimlerini kaybedeceğini anlayınca, PKK terör örgütünü kurduğu bilinenin başına, ‘İmamoğlu’na oy vermesin’ diye devletin ajansına okutanlar, terörist değil. TRT’yi Osman Öcalan’a mikrofon tutup, ‘Binali Yıldırım’a destek’ diye televizyonlarda yayınlatacaksın bu terör olmayacak. Kırmızı bültenle aranan terörist, AK Parti adayına destek açıklaması size 800 bin fark yedirdi.
“SUÇ ÖRGÜTÜ GİBİ YÖNETİYORSUNUZ”
Dün burada Fuat Oktay ile ilgili birkaç hatırlatmada bulunduk. Bunları Türk Telekom başına koymuşlar. Hariri ailesi gelmiş, tokatlayıp kaçmışlar, bunlar yönetimde ses etmiyorlar. Genel Başkan buna ‘hortum’ dedi. Fuat Oktay’ı YİMPAŞ’tan da hatırlarız. Siz Almanya’daki gurbetçilerden milyarlarca mark topladınız, para hiç oldu gitti, vicdanın sızlamadı mı dedik. Beyefendinin uykusu kaçmış, AA’ya açıklama yapmış. Ne YİMPAŞ’a ne Türk Telekom’a açıklama var. Nezaket sınırlarını zorluyormuşuz. Sayın Fuat Oktay, ‘devletin içinden adaleti çıkarırsanız çete kalır. Siz suç örgütü gibi yönetiyorsunuz. Biz zaten senin gücünü Cumhurbaşkanından aldığını biliyoruz. Gücünü milletten alarak şunu söylüyoruz. YİMPAŞ’ta, Türk Telekom’da suç işlediniz.”
“NE ZAMAN DOĞRU KONUŞACAKLAR VALLAHİ BİLLAHİ BIKTIK”
Özel, basın mensuplarının sorularına da yanıt verdi.
(CHP Azerbaycan’a destek açıklamasında gecikti mi) CHP ortak bildiriye imza attı. 1 Ekim açılışında siyasi partilere teşekkür ettiğini biliyorum. Kendi kendini yalanlayan twiti orada. Çok doğru iş yaptılar diye twiti ortada. Ne zaman doğru konuşacaklar? Vallahi billahi bıktık. Meclisimiz tarafından da heyet oluşturuldu. Engin Altay’ın iştirakiyle Azerbaycan’a CHP de gidiyor. Ayrıca alt komisyonda iki arkadaşımızı görevlendirdik. Onlar da gidecek. Yine herhalde bir danışman faciasıyla karşı karşıyayız.
(‘ışıklar yanıyor’ tartışması) AYM üyesinin bu paylaşımının hukuk sistemine katkı sağlamayacağına, bu tür açıklamaların yersiz olduğunu söylemiştim. Bunun dışında bir değerlendirme olacaksa AYM’nin değerlendirmesi olacaktır.
(Erdoğan’ın TTB’nin yapısının çoklu baroya benzer şekilde değiştirilmesini istemesi) Barolarda anlattık. Ak avukatlar, kurt avukatlar… bunları parçalamak doğru değil dedik. Paldır küldür çıkardılar, yaptıkları düzenleme avukatların vicdan terazisinden geri döndü. İttir kaktır iki bin avukatı sağladık diyorlar. 8 tane kuracağız dediler, İstanbul da iki tane kurabildiler, Ankara’da o da yok, baskı yapıyorlar. Hakim nasıl karar verecek? Bunu bu noktaya getirmek ne kadar riskliyse doktorlarda da yapmak risklidir. Doktorlar, hastanın ne kimliğine bakarlar ne inancına. Bunların arasına, tabip odalarının amblemleri… Birinde altı ok, birinde kurt. Böyle bir şey olmaz. Doktorun rabia yapanı, kurt işareti yapanı olmaz. Bugüne kadar gittiği doktorun, siyasi kimliği ile hiç ilgilendi mi? Doktorlar hastasını hiç seçti mi?”