BULKEP, 2020-2021 eğitim-öğretim yılını değerlendirdi
Bursa Laik ve Kamusal Eğitim Platformu basın açıklaması gerçekleştirerek 2020-2021 eğitim-öğretim yılını öğrenci, veli, öğretmelerin gözünden değerlendirdi ve Milli Eğitim Bakanlığı’ndan beklentilerini dile getirdi.
İktidarın Covid-19 vakasının görüldüğü ilk günden itibaren okulları sağlıklı koşullarda açamadığının altını çizen Eğitim İş Şube Yönetim Kurulu Üyesi Beyhan Arıcı, pandemi sürecinde öğretmenlerin aşılanmasında başarısız olunmasının sonucunda en az 200 öğretmeninin yaşamını yitirdiğini aktardı.
Kronik rahatsızlığı nedeniyle idari izindeki öğretmenlerin ek ders ücretlerinin kesildiğini aktaran Arıcı, “Evini dersliğe, sınıfa çeviren, akşam ya da hafta sonu demeden, mesai saati mefhumu gözetmeden salgınla mücadelede en ön saflarda yer alan eğitim çalışanlarının hakları korunmadı. Uzaktan eğitimin alt yapısını sağlamak için tablet, bilgisayar gibi teknolojik cihazlar konusunda tek bir destek yapılmadığı gibi eğitim emekçileri bu süreçte büyük kayıplar yaşadı. Öğretmenler bu süreçte tamamen yalnız bırakıldı” dedi.
“Pandemide en çok çocuklar ve gençler mağdur oldu”
Pandeminin başladığı mart ayında alınan ilk önlemlerle birlikte okullarında kapatıldığını aktaran Lise öğrencisi Vuslat Yiğit, yetkilerinin tedbirleri alarak okulları tekrar açacağını düşündüklerini ancak ilerleyen zamanlarda yasakların daha fazla artmasıyla evden dahi çıkamadıklarını söyledi.
Evden çıkmadıkları süreçte velilerinin işe gitmeyi sürdürdüğünü belirten Yiğit, “Eğitim televizyonlardan ve internet aracılığıyla uzaktan adı verilen biçimle yürütülmeye başlandı. Öğretmenlerimizi ekranda görmeye bir türlü alışamadık. Özellikle yaşı küçük arkadaşlarımız çok zorlandı. Bir süre sonra bu eğitime pek çoğumuzun imkansızlıklar yüzünden ulaşamadığını da fark ettik” şeklinde konuştu.
AVM’lerin açıldığı bir süreçte okulların kapalı kalmasına anlam veremediklerini dile getiren Yiğit, velilerim tıklım tıklım dolu toplu taşıma araçlarıyla işe gitmeyi sürdürdüğü, fabrikaların, şantiyelerin, işyerlerinin tüm hızıyla çalışmaya devam ettiği bir süreçte öğrencilerin sokağa dahi çıkamadıklarını aktardı.
LGS ve YKS sınavlarında pandemi süreci hiç yaşanmamış gibi tüm müfredattan sorumlu tutulduklarını, pandemi döneminde eğitime daha fazla ulaşabilen ve ekonomik olarak durumu iyi olanların avantajlı durumda olduğunu dile getiren Yiğit, “Sınavla eleme sistemi biz öğrencilere iyi gelmiyor. Kendimizi eşitsiz bir yarışta hissediyoruz. Yeteneklerimiz ve ilgi alanlarımıza göre yönlendirilmek istiyoruz” dedi.
Pandemide en çok mağdur edilen kesimin çocuklar ve genler olduğunu belirten Yiğit, “Aramızdaki eşitsizlikler daha da derinleşti, erişkin hayatımız boyunca eksikliğini hissedeceğimiz telafisi olmayan kayıplar yaşadık, hem fiziksel hem ruhsal sorunlar yaşadık. Birçoğumuz ekran bağımlısı haline geldi. Ama en önemlisi de pek çok arkadaşımız eğitim hayatlarından, okullarından dönmemek üzere koptular” ifadelerine yer verdi.
“Okullara mescit değil, revir odaları kurulmalı”
Pandemi dönemini çocuklarının geleceğini kaybetme korkusuyla geçirdiklerini dile getiren Veli Şermin Pank, bundan sonraki süreci aynı kaygılarla yaşamak istemediklerini söyledi.
MEB’in tüm öğrencilerin kamusal eğitim hakkından sorumlu oldunu belirten Pank, “Kamusal eğitim hakkımız için okullarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. Okullarda derslik sayıları arttırılmalı ve çeşitli nedenlerle kapatılan okullar yeniden açılmalıdır. Sınıf mevcutları sadece salgın için değil nitelikli eğitim için de azaltılmalıdır. Okullar hijyen şartlarını sağlamak için velilerden para toplamak yerine MEB dan bütçe talep etmelidir.Okullar yeni döneme hazırlanırken mescitler yerine revir odaları kurulmalısı ve sağlık çalışanı görevlendirilmesini talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
Bursa Laik ve Kamusal Eğitim Platformu acil talep ve önerilerini şu şekilde sıraladı:
- 2021-2022 eğitim öğretim yılı için yeni bir öğretim programı hazırlanmalıdır. Öğrenme kayıplarının en aza indirilmesi için yeni bir program uygulanması gerekmektedir. Ancak MEB bunu yapabilecek donanıma sahip değildir.
- MEB’e acilen ek kaynak aktarılmalıdır. Tüm okullar eşit statüde olmalıdır.
- Hiç bir okul türüne ayrıcalık sağlanmamalıdır.
- Öğrenci ve öğretmenlerin interneti ücretsiz sağlanmalıdır.
- İhtiyaç sahibi öğrencilerin tablet, bilgisayar ya da televizyon ihtiyacı hızlıca karşılanmalıdır.
- Öğretmenlerin tamamına diz üstü bilgisayar verilmelidir.
- Yeni dersliklerin yapımına derhal başlanmalıdır.
- Köy okulları açılmalı, taşımalı eğitimden vazgeçilmelidir.
- Tüm okullara kadrolu temizlik görevlisi ve sağlık personeli ataması yapılmalıdır.
- Okulların ihtiyaç duydukları temizlik malzemeleri eksiksiz ve ücretsiz karşılanmalıdır.
- Öğretmenlere okul için alınan elektronik ürünlerde KDV indirimi uygulanmalı.
- Kapatılan okullar derhal açılmalıdır.
- Acilen en az 60 bin öğretmen ataması yapılmalıdır.
- Okullara elini kolunu sallaya sallaya giren tarikat ve cemaatlerin uzantısı vakıf ve derneklerin protokolleri derhal iptal edilmelidir.