Bursa’da kiralık daire fiyatlarında büyük artış!
Güncel kira fiyatları hakkında açıklamalarda bulunan Bursa Emlak Müşavirleri Esnaf Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Çelebi, ”Bursa’da bin liranın altında kiralık daire kalmadı. Yukarıya vurduğunuz zaman daire fiyatları 10 bin liraya kadar ulaştı. İlçelerdeki kira fiyatlarına bakacak olursak; bin liradan başlayıp Yıldırım’da 6 bin, Osmangazi’de 7 bin 500 liraya kadar ev bulmak mümkün. Nilüfer bölgesinde ise bin liraya kiranın olmadığını ve 10 bin liraya kadar kira fiyatlarının seyrettiğini görüyoruz. Bursa’da ikametgah eden halkımız, kira fiyatlarından dolayı ister istemez serzenişte bulunuyor. Bursa güçlü bir şehir. Enflasyonu aşağıda tutar, ekonomiyi güçlendirirsek Bursa, yaşanabilir şehir unvanından asla vazgeçmeyecektir” dedi.
SEMA ÜSTÜNTAŞ / BURSADA BUGÜN bursadabugun.com
Bursa‘da yerleşim alanlarının daralması, farklı arazilerin imara açılmasına sebep oluyor.
İnsanların daha çok batı bölgesine doğru yerleşmeye başladığı bilinirken, bölgede artan kira fiyatlarıysa yaşam şartlarını zorlamaya başlıyor.
”BİZ BU FİYAT ARTIŞLARINI SÜRPRİZ OLARAK GÖRMEDİK”
Bursa Emlak Müşavirleri Esnaf Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Çelebi, “Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi, iki yıldan beri sektörümüzü çalkalıyor. Bakıldığı zaman ekonomik anlamda hem ülkemiz, hem de dünyada daralmalar gözlemlenmiştir. İnşaat sektörü de etkilenen alanlardan biridir. İnşaat sektörünün durması, maliyetlerin aşırı derecede yükselmesine ve bununla beraber gelen arsa fiyatlarının yukarıda olması sonuç olarak bugünü önümüze getiriyor. Biz bu fiyat artışlarını sürpriz olarak görmedik. Beklediğimiz bir durumdu. Doğrudan baktığınızda inşaat fiyatlarının yukarı çıkmasıyla yatırımcı, yaptığı yatırımların gayrimenkul getirisini hesaplamak zorunda. Bu da kira fiyatlarının artışına neden oldu. Ekim ayının başından itibaren üniversite okuyan öğrenciler Bursa’ya ikametgah etmeye gelecekler. Onlarda zorlu bir süreçten geçecekler. Kiralamalarda aşırı derece talep ve bu talebin karşılığında üretilemeyen konut var. Geçmişte yapılan 0.64 ve 0.74 kampanyasıyla ihtiyaç sahiplerinin önüne geçilme durumları yaşandı. Bunun yanı sıra mülteci dediğimiz baskın göç kesiminin Bursa‘da yer alması, şehrin nüfusunun artmasına oldukça etken olmuştur. Yine sanayi şehri olması, buraya çalışmaya gelen vatandaşların oluşu ile hepsini bir havuzda değerlendirdiğimizde bugün ki rakamlarla karşılaşıyoruz. Özellikle kiraların yansımasıyla enflasyonu yukarıya çıkartmak veya yukarıdan aşağıya indirmek bizim elimizde. Bu noktada ciddi anlamda düşünüp, doğru hareket edilmeli. TÜİK raporlarına göre enflasyonun yüzde 18 gibi rakamlardan ziyade daha aşağıda tutup hem ülke ekonomisini ayakta tutmalı, hem de çalışan insanlarımızın maddiyat durumlarına bakılarak mülkleri vermenizi tavsiye ederim” dedi.
”BURSA’DA BİN LİRANIN ALTINDA KİRALIK DAİRE KALMADI”
Çelebi, ”Bursa’da bin liranın altında kiralık daire kalmadı. Yukarıya vurduğunuz zaman daire fiyatları 10 bin liraya kadar ulaştı. Yeni yapılaşma olmadığı için maliyetlerin yükselmesi sebebiyle bu fiyatlar da çıktı. Bursa’nın özellikle öğrencinin geleceği bölgede kira fiyatları, bin 500-3 bin lira arasında. Mülkün olmaması, olan mülklerin de kendi içerisinde değerlenmesi bu fiyatları oldukça etkiledi. İlçelerdeki kira fiyatlarına bakacak olursak; bin liradan başlayıp Yıldırım’da 6 bin, Osmangazi’de 7 bin 500 liraya kadar ev bulmak mümkün. Nilüfer bölgesinde ise bin liraya kiranın olmadığını ve 10 bin liraya kadar kira fiyatlarının seyrettiğini görüyoruz. Bursa’nın değerlenmesini sektör olarak çok istemiştik, ama bu kadar değeri kaldırabileceğini ön görmemiştik. Bursa’da ikametgah eden halkımız, kira fiyatlarından dolayı ister istemez serzenişte bulunuyor. Bursa güçlü bir şehir. Enflasyonu aşağıda tutar, ekonomiyi güçlendirirsek Bursa yaşanabilir şehir unvanından asla vazgeçmeyecektir. Osmangazi’de imar planı olmadığı için çok kısıtlı arsalar var. Yıldırım’daysa yeni üretimlerin olmadığını görüyoruz. Bu yüzden daha çok Mudanya ve Nilüfer bölgelerinde şehre en yakın lokasyonda olan ilçelerde hareketlikler var. Gemlik’in taşınması ile alakalı bir süreç başlatıldı, ama henüz bir adım atılmadı. Niye, çünkü arsa niteliği kazanabilecek bölgesi çok kısıtlıydı. Yani şehir sıkışmış durumda. Kayapa, Hasanağa bölgelerinde İrfaniye tapularının ön planda olduğunu görüyoruz. Çalı tarafları ise artık ormana dayandı, genişleyecek bir alanı yok. Özlüce derseniz, aynı. Badırga’da 10 yıldır planlama var, sonuçlanmıyor. Bursa’nın 25 yıllık mera hikayesi bitmiyor. Çözüm derseniz, bu konuda çok kısıtlı bir yol alınıyor. Nilüfer bölgesindeki sit anlamında lokasyonu yüksek olan arsaların fiyatları 5 bin liranın üzerine çıkmış durumda. Özlüce, Çamlıca, Bademli hattındaki arsaların metrekare birimleri 3 bin liradan başlıyor. Kaç kişi bu paraya yer alabilir? Bunların hesaplarının yapılması lazım. Doğanköy, Yolçatı ve Badırga’nın bir an önce sonuçlanması lazım. Uzlaşı içerisinde çözüm odaklı projelerin gelmesi, olmazsa olmaz şartların içerisinde yer alıyor. Bursa; tarihi, doğası, denizi ve Uludağ’ı ile ön plana çıkacaksa doğru projelerin yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Çelebi sözlerini şöyle sürdürdü:
”Piyasaya baktığımız zaman Bursa’nın başka bir problemi de imalat aşamasındaki arsa üretimidir. Maalesef ki şehrimiz kısıtlı. Bir yandan tarım arazilerine, göle bakarken bir yandan da dağa, denize bakıyor. İçerisinde sit ve arkeolojik alanların çok olması, şehrin Uludağ eteklerinden aşağı yayılması sebepleriyle yeni imar planlarının Nilüfer ilçesinde yapıldığını görmekteyiz. Belediyelerin kendi içerisinde fikir alışverişinde oluşan ufak sebeplerinden dolayı şehrimizde yeni imar planları uygulanmıyor. Bu da gayrimenkul fiyatlarının yukarı çıkması sebep oluyorlar. Bizim gözden kaçırdığımız çok önemli bir husus var. Buradan bütün yetkililere, bürokratlara, kamuoyuna, üreticilere seslenmek istiyorum; biz deprem yaşadığımız gün mü akıllanacağız? Depremden önce bu işlerin çözülmesi gerekiyor. Şehrimizde kentsel dönüşüme önem verilmeli ve yaşam alanları insan odaklı yapılmalı. Bunu rantsal dönüşüm olarak ön görmemeliyiz. Bu şehirde yaşayan herkesin huzurlu ve mutlu gecelerini evlerinde derin uyku çekerek yaşamalarını sağlamalıyız. Kamu ve vatandaşın görevi olarak rantsal dönüşümden öteye bakmamız lazım. Arsa sahipleri kendi mülklerini daha yüksek fiyattan satma temennisindedir, ama vatandaşı da düşünmek zorundayız. Belediyelerimizin rekabeti sağlayabilecek, yeni imar planları konusunu aşmaları gerekiyor. Birbirleriyle zıtlaşarak bu süreci yönetemezler. Bu durum şehirde yaşayan vatandaşın, cebindeki parayı yetmez bir hale getiriyor. Bugün 5 bin lira olan bir evin kirasını, iki maaşlı çalışan insanın ödemesi çok zor. Bunları görüp, vicdanen kendimizi sorgulamalıyız. Şehir her geçen gün değerini yukarı çıkartırken, aidiyet duygularını yitirme eylemi gösteriyor. Bu noktada herkesin kendine çeki düzen vermesi tavsiyesinde bulunuyorum.”