Çanakkale’de savaşan Alman askerleri
MEHMET BAYER – 04/05/2023 – HİBYA – Çanakkale’de gerek denizde gerekse karada kazanılan zaferlerde, Türk askerinin yanı sıra Osmanlı ordusundaki Almanlar da rol aldı. Gelibolu Yarımadası’nda hayatını kaybeden bazı Alman askerlerinin naaşı daha sonra Tarabya’daki mezarlığa defnedildi.
Çanakkale Savaşları Enstitüsü Araştırmacısı Göktuğ Küçükçoban, HİBYA’ya yaptığı açıklamada, Osmanlı Devleti’nin Almanya’nın yanında savaşa dahil olmasıyla, İtilaf Devletleri’nin de Çanakkale Boğazı üzerinden İstanbul’u ele geçirmenin planlarını yaptığını söyledi.
Küçükçoban, 15 Ocak 1915 tarihinde Amiral Carden tarafından hazırlanan planının onaylanmasıyla harekete geçen müttefik donanmanın ilk saldırı planını uygulamak adına 19 Şubat 1915’te Çanakkale Boğazı’nın önlerinde görüldüğünü anımsattı.
Müttefik donanmanın gerçekleştirdiği taarruzda, ”Türk-Alman dostluğu”nun da ilk kayıplarını verdiğine işaret eden Küçükçoban, şu bilgileri paylaştı:
”Deniz Teğmen Woermann ile bir Alman askeri bombardımanda hayatını kaybetmişti. 18 Mart 1915 tarihinde gerçekleşen büyük muharebede ise Anadolu Hamidiye Tabyası’nda görev alan 4 Alman denizci ölmüştü. Bunun dışında aynı gün 18 Alman askerinin daha hayatını kaybettiği ya da yaralandığı Çanakkale muharebelerinde görev alan Alman subayların hatıralarında ve Alman araştırmacı Klaus Wolf’un yaptığı çalışmalarda karşımıza çıkmaktadır. Muharebeler boyunca Türk askeri ile omuz omuza savaşan Alman askerlerinin kayıpları elbette Türk kayıplarıyla karşılaştırılamayacak kadar azdır. Klaus Wolf’a göre 1914 yılından harbin sonuna kadar Gelibolu’da ve İstanbul’da 534 Alman askeri hayatını kaybetmişti.
|
Fakat bu aradaki rakamsal fark, savaşta hayatını kaybeden Alman askerlerinin naaşlarına ve defin işlemlerine gösterilen saygıya yansımamıştır. Hayatını kaybeden Alman askerlerinin naaşları çoğunlukla Kilya Tepe’de bulunan Bahriye Mezarlığı’na gömülmüştür. Ölen askerlerin hemen gömülmesine özen gösterilmiş olsa da Anafartalar muharebelerinde hayatını kaybeden bazı askerlerin cesetlerine ulaşılamamıştır. Müttefik kuvvetlerin Gelibolu’dan tahliyesinden sonra bu Alman askerlerinin cesetleri çıkartılıp, Kilya Tepe’ye nakledilmiştir. Bunun dışında Deniz Teğmen Woermann örneğinde olduğu gibi bulundukları yere gömülen Alman askerleri de mevcuttur. Kesin bir mezarlık sayısı olmasa da Kilya Tepe dışında Ağadere, Anadolu Hamidiye, Anafartalar, Seddülbahir bölgesinde Alman askerlerinin gömüldüğü bilinmektedir.”
Çanakkale’de ölen Almanların Tarabya Asker Mezarlığı’na gönderilmesi
Göktuğ Küçükçoban, günümüzde hala varlığını koruyan Tarabya’daki Alman Sefareti’nin hikayesinin Osmanlı-Alman ilişkilerinin yoğunlaştığı, 2. Abdülhamid döneminin ilk yıllarıyla başladığını bildirdi.
Sultan 2. Abdülhamid’in Tarabya’da bulunan 18 hektarlık araziyi 1879 yılında Kayzer 1. Wilhelm’e hediye ettiğini aktaran Küçükçoban, ”İlk olarak 1887 yılında Alman büyükelçisinin yazlık rezidansı inşa edildikten sonra, 1916 yılında Çanakkale Savaşı’nda hayatını kaybeden Alman askerler için bir mezarlık yapılmasına karar verilmiştir. Ancak 1. Dünya Savaşı sona erdikten sonra Versay Anlaşması’nın 225. maddesine göre Almanya’nın Türkiye’deki Alman asker mezarlarının bakımına devam etmeye yetkili olmasına rağmen, Tarabya’daki mezarlık çalışmaları durdurulmuştur.” dedi.
Küçükçoban, 1924-1932 yıllarında arasında Almanya Büyükelçisi olarak görev yapan Rudolf Nadoly zamanında Tarabya’daki mezarlıkla ilgili çalışmaların yeniden başladığını söyledi.
Bu dönemde, mezarlığın bakımına özen gösterildiğini, bugün hala varlığını koruyan, Heykeltıraş Kolbe’nin yaptığı rölyefin mezarlığa yerleştirildiğini belirten Küçükçoban, ”Düzenlemelere ve yeniliklere rağmen bu dönem içerisinde hiçbir askerin mezarı İstanbul’a nakledilmemiştir. 1936 yılında Çanakkale’deki Anadolu Hamidiye Mezarlığı’nda bulunan Alman askerlerine ait mezarların Tarabya’ya gönderilmesi kararı verilmiştir. Bu nakil işleminin yapılmasındaki ilk sebep, Anadolu Hamidiye Mezarlığı’nın bakımsız ve harap halde olmasıydı. Diğeriyse Çanakkale Boğazı’nda yapılacak savunma amaçlı düzenlemenin, mezarlık sahasını tehlikeye sokacağı düşüncesiydi.” diye konuştu.
Küçükçoban, temmuz ayında alınan bu karar sonrasında hazırlıkların hemen başlamış olsa da Alman mezarlarının bir araya getirilmesi fikrinin ilk olarak 1916 yılında Alman gazeteci Paul Schweder tarafından ortaya atıldığını ifade ederek, şöyle devam etti:
”30 ve 31 Ekim 1936 tarihlerinde Çanakkale’deki naaşlar gömüldükleri yerden çıkartılmış ve 1 Kasım 1936 tarihinde Şirketi Hayriye’nin 71 numaralı Uğur Vapuru ile Tarabya’ya taşınmıştır. 52 Alman askerinin nakledildiği belirtilse de bu sayı sembolik olarak söylenmiş, fiilen sadece 4 askerin kemikleri getirilmiştir. Bugün, Tarabya’da bulunan Alman Askeri Mezarlığı’nda 1 ve 2. Dünya Savaşı’nda ölen 697 Alman askeri yatmaktadır. Mezarlıkta, Osmanlı Ordusu’nun Kurmay Başkan Yardımcılığı ve 6. Ordu Komutanlığı görevini yapmış Mareşal Colmar Freihher von der Goltz Paşa’nın mezarı yer almaktadır. Mezarlıkta ayrıca 2 Ağustos 1914’te Alman Sefaretinde, Almanya’yı temsilen Türk-Alman anlaşmasını imzalayan Alman Büyükelçi Hans Freiherr von Wangenheim’in de mezarı bulunmaktadır.”
Sultan 2. Abdülhamid’in 1879 yılında Alman Kayzer 1. Wilhelm’e hediye ettiği 18 hektarlık arazinin Osmanlı Devleti ile Alman İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti ile Nazi Almanyası’nın ikili ilişkilerinin merkezi haline geldiğini dile getiren Küçükçoban, burada inşa edilen ve günümüzde hala önemini koruyan elçilik binasının, tarih boyunca Türk-Alman siyasetinin en önemli tanığı olduğunu, bunun dışında başta Çanakkale cephesi olmak üzere 1. Dünya Savaşı’nın her cephesinde Türklerle beraber mücadele eden Alman askerleri ve dönemin Osmanlı-Alman siyasi ilişiklerine etki eden önemli şahsiyetlerin mezarlarının yer aldığı arazinin sadece bugün değil, gelecekte de geçmişin izini her daim taşımaya devam edeceğini sözlerine ekledi.
Hibya Haber Ajansı