Haberde Bursa

Cemal Kırgız Yazdı; PATATES TARLASI…

07.08.2022

Köşe Yazarımız Cemal Kırgız’ın kaleme aldığı yazıda;

Gemlik’te patatesin kilosu 10 ile 15 lira arasında. Allah’ın güzel meyvesi Patates’i bile yemek lüks oldu. Çuvalını 10 liraya alırken, şimdi kilosunu 15 liraya alamıyoruz. Bursa Büyükşehir Belediyesi ve İl Spor Müdürlüğünden ricam, içine ettikleri güzelim Atatürk Stadyumunda patates yetiştirsinler. Organik tarım önemli. Karbonhidrat deposu olsa da, karın doyurmada büyük önemi ve bünyesinde güzel mineralleri olan Patates üretiminden hiç olmazsa Gemlik halkı ucuza faydalanabilir.
Biliyorum, Gemlik Belediyesi organik tarımı destekliyor. Patates üretimini onlardan da isteyebilirdim. Ancak Gemlik Atatürk Stadyumu siyasi hırs ve kavgalar nedeniyle, Büyükşehir Belediyesi kanalıyla sözde İl Spor Müdürlüğüne devredilmiş durumda. Üç yıldır çivi çakan yok. Zaten Gemlik Belediyesi gözetiminde, denetiminde ve yetkisinde olsa, Gemlik Belediyesine patates yetiştiriciliği önerisi benden çok ama çok öncesinde Ak Parti İlçe yöneticileri, yandaş medyaları ve artık hiçbir hükmü olmadığı kamuoyunca bilinen Sevgili milletvekilleri tarafından çoktan kamuoyuna servis edilirdi!
İyi Parti Gemlik Belediye Meclis üyesi Değerli kardeşim Sedat Akkuş, meclisin tatilde olmasını fırsat bilerek, ilçemizin kerameti kendinden menkul gazetecilerini ziyaret etti. Bunlardan birisi ben oldum. Kendisiyle çay bahçesinde buluştuk. Genel siyaset, sanat, kültür, edebiyat derken, konu beklendiği gibi Gemlik’in sorunlarına evrildi. Cep telefonundan fotoğraflar gösterdi. Tartan pisti paramparça olmuş, tribünleri dökülen, sahası adına geride bir takım makilik alanlar ile çamurlu, çamursuz, toz toprak içinde, köstebeklere yuva, yılanlara, böceklere korunak durumuna gelmiş Gemlik Atatürk Stadyumunun son halini gösterdi.
“Ne bu ağabey ya? Patates tarlası gibi” dedi Sedat Akkuş.
1980’li yıllarda Türkiye’nin bütün stadyumları şu anki Gemlik Stadyumuna benziyordu. Galatasaray Futbol Kulübü güzel bir şey yapıp, Alman Milli takımından kovulan Jupp Derwall’i takımın başına getirdi. O dönemde, şimdilerde Alman üçüncü liginde oynayan Bayern Urdingen denilen bir takımla UEFA Kupası maçında karşılaşan Galatasaray, Avrupa’da da manşetlere oturdu. “Patates Tarlasında Futbol Eziyeti” manşetlerine ek olarak; Jupp Derwall’de, “Patates tarlasında başarı beklenemez. Patates tarlasından futbolcu çıkmaz” demişti.
Turgut Özal’ın Türkiye’ye yönelik yaptığı en güzel şeylerden birisi, patates tarlası stadyumları, modern hale getirmesi olmuştur desem, yeridir. Yıllar, 1984’ler, 1985’ler falan…
2022 yılındayız. 120 bin nüfuslu Gemlik’te, üstelik ismi Atatürk olan stadyumumuzun geldiği nokta, tersine evrim ile yine Patates tarlası… Belki futbol da, Gemlik Spor düzeyinde muhteşem başarılar yakalamış değiliz ama U 15’lerden başlayarak U 18’lere kadar Türkiye şampiyonalarında final oynamış, önemli kulüplere futbolcu ihraç etmiş bir ilçeyiz. İnsanda (Pardon! Siyasetçi de) hiç mi utanma olmaz. Sırf ismini siyaseten Recep Tayyip Erdoğan adını koyduğunuz bir mini sahaya Gemlik futbolunu mahkûm etmek size ne kazandırıyor? Adı, değişmeyecek biçimde Atatürk Stadyumu olması mı derdiniz?
Futbolu geçtim. Ulusal ve uluslar arası düzeyde Atletlerimiz yetişiyordu. Tartan pist muhteşem olmasa da, bu değerli gençlerimiz için yeterli oluyordu. Atletizm sporu ile uğraşan gençlerimiz de kalmadı bizim.
Devam edelim…
Sedat Akkuş, 10, 15,20 branşta açılan ve örnek gösterilen yaz spor okullarının artık mazide kaldığını söyledi. Voleybol, Tenis ve Yüzme hariç yaz spor okulu branşı olmadığına değindi. Tenis için öğrenci velilerinden 1000 (bin) lira istenirken, yüzme de göstermelik olarak haftada iki gün yapılabiliyor… Büyük şehir Patates tarlasına dönen Atatürk Stadyumunun bir kenarına yapay havuz koymuş. Yaşasın Spor!
Hepimizin çocukluk anısı olan, Kayıkhane Mevkiindeki, eski Yelken Kulübü önünün yeniden çocuk plajı olmasını istiyor Sedat Akkuş… Ben yüzmeyi, kulaçlarımı sayarak orada öğrenmiştim. Yaş farkına rağmen Sedat Akkuş’ta orada öğrenmiş. Gemlikli on binlerce insanın yüzme anısının olduğu bu deniz kıyısı, hiç olmazsa çocuklar için plaja dönüştürülebilir. Bu fikrini destekliyorum…
İyi Partili Belediye Meclis üyesi Sedat Akkuş ile biri bitip, yenisi gelen çaylar eşliğinde sohbetimizi derinleştirdik. Kotu düşük gösterilmiş, dereler sorunundan, Gemlik’in ucube binası CİUS AVM’ye kadar çevresel sorunları da konuştuk. Çarşı Deresi konusunun iyi bir mühendislik çalışması ile baştan ele alınması gerektiği konusunda benzer şeyler söyledik. Bu arada bir önceki belediye tarafından yapılan çökeltme havuzu falan da kalmamış. Milyonlar nerelere, nasıl heba olmuş, onu da öğrendim.
Belediye eski Başkanlarından Mehmet Turgut’un, Sosyal Yaşam Merkezi ne kadar İlçeye kazandırılmış bir hediyesi olsa da, attığı en büyük kazık olan CİUS AVM’nin geleceği de belirsiz. EVKUR almaktan vazgeçmiş. Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan’da Belediyeyi getirmekten… 23 araçlık otoparkının yetersiz olduğunu ifade eden Sedat Akkuş, iklimlendirme, soğutma, ısıtma, alt yapı ve üst yapı onarımlarının 5 milyonu bulacağını, taşınmanın da 10 milyona yakın bir maliyete sebebiyet vereceğini öne sürerek, belediyenin daha modern, kendi binasını kendisinin yapması gerektiğine işaret etti. Yer olarak da, Bölge Parkının yanındaki araziyi uygun bulduklarını anlattı.
Bir önceki belediye buraya Lunapark yapacaktı. Sahi, ne oldu o lunapark işi?
Sedat Akkuş, “CİUS AVM yeniden aslına uygun olarak çalıştırılabilir. 60 milyon liralık yatırımın boşta durmasına gerek yok. 2700 metrekare tabana sahip bu binadan Gemlik Belediyesi ayda 800 bin lira ile 1 milyon arasında gelir kazanabilir. Şu an atıl durumda ve her ay boşa 27 bin lira aidat ödeniyor. Belediye şirketi GEMDAŞ buna öncülük yapabilir. Belediye, önemli bir kira gelirinden faydalanmalıdır. Satışını tasvip etmiyoruz. GEMPORT hisse satışları halen siyaseten konuşuluyor, eleştiri alıyorsa, biz de bu eleştirilere muhatap olmamak adına, kira geliriyle belediyeye yatırım adına para kazandırabiliriz” dedi…
Bursa basınından değerli kardeşim Onuralp Özalp’in “Bursa Duysun” sitesinde yazdığı, “O Memur Gerçekten Bunu Söyledi mi” başlıklı yazısı da gündemimizdeydi. Umurbey’de 451,69 metrekarelik bir arsanın, mart ayındaki ihalesinde yaşananları yazmıştı Onuralp. Belediyedeki bir müdür arsayı alacakmış, görevli memur, ihaleye girecek olan bir vatandaşa, “Ağabey orayı bizim müdür alacak, sen ihaleye girme” demiş…
Türkiye’de kurum ve kuruluşların içi boşaltıldı. Güven kalmadı. Bir yanda 11 bin 250 lira teminatı bir anda yatırabilecek, sonrasında da arsa satın alabilecek, bunu yaparken de, yetkisini kullanmaktan çekinmeyecek kamu çalışanı müdürler, diğer yanda, “ne şiş yansın ne kebap” demeden, kimi savunduysa hakkını verdiği için, değerli yalnızlığıyla baş başa bırakılan benim gibiler… Liyakat denilen olgu elbette geri gelecek, ahlak bir gün herkese gerekli olacak, bu hükümet tabii ki gidecek, çöken bu ucube sistem de değişecek… De; perde arkasından ihalelere halel getirecek işlerin CHP’li belediyelere de sıçraması hayra alamet değil. Benim de tanıdığım Mehmet Uğur Sertaslan’ın bu ihaleyi, eğer bu müdür aldıysa ve süreç bu şekilde işlediyse, iptal edeceğine eminim…
Bir türlü tamamlanmayan Büyük Kumla Barajı, tarımı kalkındıracağı söylenen ama ortaya çıkmayan göletler, defalarca temeli atılan, yapılacağı söylenen ama kurutulan Terme Kaplıcasını da konuştuk Sevgili Sedat Akkuş ile… İyi Parti İl ve İlçe Teşkilatları olarak, her birini çarpıcı biçimde gündeme getireceklerini söyledi. İyi Parti siyasete renk, heyecan getirmeye devam edecek gibi görünüyor…
TOGG’un faydasını da konuştuk. Gemlik göç alacak ve konut fiyatları şimdiden ilçeyi yaşanmaz hale getirdi. TOGG’un Gemlik’e faydası bunlar oldu!!! AKP’nin getirdiği son nokta da, aç gözlü ev sahipleri türedi. İstihdamı konusunda da liyakat diye bir şey söz konusu değil. İŞKUR devre dışı ve AKP İlçe binası, İşkur görevi gibi el altından partililerini TOGG’a doldurmakla meşgul… TOGG yerli olabilir Akkuş’a göre ama asla milli değil! … Tartışılmaz bir tespit…
Her şeye rağmen, Millet İttifakında İyi Parti-CHP ortaklığının devam edeceğini söylüyor Sedat Akkuş… AKP’nin verdiği ekonomik, sosyal ve psikolojik tahribatın, yolsuzlukların, liyakatsizliğin, hesabının sorularak giderileceğine inanıyor. Sistemin değişmesiyle, hukuk, ekonomi, siyaset, birlik ve beraberlik konusunda Türkiye’ye ve Gemlik’e güven geleceğini de sözlerine ekliyor…
Son olarak, İyi Parti ile ilgili şunu da yazabilirim, Sedat Akkuş ve İlçe yönetimi, geçmişte başka partilerde görev almış, birçok değerli isim ile istişare içindeler. Seçimler yaklaştıkça, bu isimleri İYİ Parti’de görmek sürpriz olmayacak. Sedat Akkuş partisinin ivme kazanmasından, ilgi görmesinden oldukça memnun olduğunu ifade ediyor…
Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Uğur Sertaslan, arada sırada ilçe gazetecileriyle bir araya geliyor. Yaptıklarını, yapacaklarını anlatıyor. Ancak, perde arkasında olan, olma ihtimali yüksek birçok olayı ise Gemlik basınıyla değil, Bursa basınıyla tartışıyor, onlara anlatıyor, onlarla konuşuyor. Örneğin Bursa Büyükşehir Belediyesi ile olan çekişmeler, sahillerin durumu, festival programlarının iç yüzü, derini, perde arkası… Bunlar artık şaşırtıcı gelmiyor. Bize yönelik yüzeysel, Bursa basınına derin konuları aktarıyor. Biz mi ilgisiz ve yetersiz kaldık, başkan mı çok meşgul, gazetecilik kalitesi bağlamında mı sıkıntı var, kim daha iyi yazıp, yazamıyor, kafalar; zihinler, kalemler karışmış durumda, benim gazetecim, onun gazetecisi, bizden yazar, onlardan yazar, kim kime dum duma… Deme gereği duyuyorum, en azından ben kimsenin kalemi, yazarı değilim. Yazdıklarım, yazacaklarımın teminatıdır. Kimi savunduysam, derin bir sebebi vardı ve asla pişman olmadım. Özüne baktığında, hep Gemlik’i yazdım, hep Gemlik’i savundum. Bundan sonra da böyle olacak.
Neticede, okumayı seven biri olarak benim için sorun değil, Bursa basınından da okuyor olmak, Gemlik’in halen birileri tarafından ciddiye alınması anlamına geliyor. Bu mesleğim adına sevindiricidir.
Kişisel olarak da, çok ender olsa da, Songül Şanlı, Emir Birgün, Sedat Özer, Nihat Demir, Bülent Çiçek gibi meclis üyeleriyle ayaküstü sohbet edebiliyorum. Ancak sohbetler, Gemlik bildiğiniz gibi, batı cephesinde yeni bir şey yoktan öteye gidemiyor. Teknoloji ilerleyince, belediye meclisini yerinde takip etmek yerine, basın bürosu sayesinde Son Nokta Gazetesi Facebook hesabından da yayımlanınca, oradan izlemeyi tercih ediyorum. Dolayısıyla, Sedat Akkuş ile yaptığımız gibi, dünya için küçük bu ilçe için büyük sayılacak Gemlik meselelerini detaylandıramıyoruz.
Gemlik’te kalırsam, Eylül ayı itibariyle meclis toplantılarını takibe yeniden başlamayı düşünüyorum.
Kısaca; Sedat Akkuş, uzun yıllar sonra bir ilki yaşatarak, ilçe basınıyla birebir görüşmeyi tercih etti. Yerel siyaset açısından önemli bir gelişmeydi. Çay, Su, Sigara eşliğinde, üç saatlik sohbetin genel özetini yapmış oldum. Bir dahaki sefere, rakı eşliğinde sohbet adına sözleşip ayrılıyoruz. Darısı, benimle olmasa bile (meclis üyelerinin tercih meselesidir ve saygı duyarım) basın mensuplarıyla birebir sohbet etmek isteyecek diğer meclis üyelerinin başına diyorum…
Gemlik sahilinden yürüyerek evime giderken, Sedat Akkuş ile yaptığımız sohbeti düşünüyorum. Yine büyükşehir belediyesi yetkisinde olan Gemlik Atatürk Kordonunda yaz başından bu yana sulanmayan kurumaya terk edilen ağaçlara, kurumuş çiçeklere, kurumuş gülfidanlarına, kırık dökük parkelerine, hırpalanmış kamelyalarına bakıp, “adında Atatürk geçen her yeri patates tarlasına çevirmeye ant içmişler, daha ne diyeyim” , diyorum…
Gemlik ne tarihi, ne turistik bir kent artık, Gemlik sanayiye hapsedilmiş, patates tarlasından öte bir yer değil. Gemlik Atatürk Stadyumunun, Gemlik Atatürk Kordonunun şu anki görüntüleri, tüm tarihinin özeti gibi! Siyaseti gibi!…
Gemlik, şöyle, böyle diye hava atmaya gerek yok. Patates Tarlası tespiti her şeyi anlatıyor…
Başka meclis üyelerinden de bildirmek ümidiyle…
NOT : sohbete bu sanat, bu edebiyat, bu şiir, bu memleket bizim bağlamında katkı koyan, Şair kardeşim Süleyman Veysel Okur ‘a da teşekkürlerimi sunuyorum…”
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>