Haberde Bursa

‘Çifte standarda maruz kalıyoruz’

01.12.2020

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çevrim içi düzenlenen TRT World Forum 2020’nin açılış konuşmasında önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Batı medyasının üç maymunu oynadığına dikkat çekerek, “Medya organlarının İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığına bayraktarlık yapması gerçekten utanç vericidir. Basın özgürlüğü kılıfı altında sergilenen çirkeflikler, farklı din ve kültüre mensup insanların bir arada yaşama iradesini zehirlemektedir. Bu konuda ‘Özü Sözü İnsan’ felsefesiyle dünyaya açılan kapımız olan TRT’ye, özellikle de TRT World’e önemli sorumluluklar düşüyor.” dedi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1-2 Aralık tarihlerinde “Pandemi Sonrası Dünya’da Uluslararası Düzen ve Değişen Dinamikler” temasıyla bu yıl 4’üncüsü düzenlenen TRT World Forum 2020’nin açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Pandemi nedeniyle sanal ortamda düzenlenen forumda video konferans yoluyla katılımcılara hitap eden Erdoğan, TRT World Forum’u dünya, bölge ve ülke için verimli tartışmaların zemini olarak gördüğünü söyledi.

TRT World Forum 2020’nin başarılı geçmesini temenni eden Erdoğan, iki gün boyunca çevrim içi olarak yapılacak oturumlarda dijitalleşmeden teknolojiye, ticaretten Suriye, Yemen ve Karabağ’daki çatışmalara kadar her biri diğerinden önemli konuların ele alınacağını belirterek, TRT yönetimini tebrik etti.

Koronavirüs salgınının hayatın her alanında derin izler bıraktığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: “Salgınla beraber ikili ilişkilerimizde, ekonomide, alışveriş yöntemlerimizde ve daha birçok alanda köklü değişiklikler yapmak zorunda kalıyoruz. Medya, siyaset ve uluslararası ilişkilerin de bu değişim dalgasından etkilendiğini görüyoruz. Bir süredir yükselmekte olan yeni medya araçları salgının ortaya çıkardığı tabloda daha da yaygınlık kazandı. Ticaretin yanı sıra basında da dijitalleşme öne çıkmaya başladı. Geleneksel medyanın etkisini tamamen yitirdiğini elbette söyleyemeyiz. Ancak yeni bir gerçeklikle karşı karşıya olduğumuzu da inkâr edemeyiz. İşin uzmanları tarafından TRT World Forum’da yapılacak tartışmaların bu noktada bizlere yeni ufuklar çizeceğine inanıyorum.”

“Medya organlarının İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığına bayraktarlık yapması gerçekten utanç vericidir”

Suriye’de yüz binlerce sivilin kanını döken bölücü terör örgütü mensupları, batılı sözde prestijli dergilerin kapağını süslediğini ifade eden Erdoğan, uluslararası medya tarafından uygulanan çifte standarda ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

“Ama aynı olaylar daha sonra Avrupa’nın farklı ülkelerinde yaşanınca bize basın özgürlüğü dersi verenler üç maymunu oynadılar. Paris’in göbeğinde haftalarca süren sarı yeleklileri görmezden geldiler. Fransız polisinin göstericileri kör eden orantısız müdahalelerinden hiç bahsetmediler. Fransız devlet organlarının medyaya yönelik ablukası karşısında eleştirel tek cümle kurmadılar. Benzer bir çifte standardın İsrail güvenlik güçlerinin Filistinlilere yönelik devlet terörünü andıran uygulamalarında da tekerrür ettiğini görüyoruz. Sokak ortasında elleri havada katledilen Filistinli çocuklar sözüm ona bu bağımsız medya organlarında haber değeri dahi taşımıyor. Daha birkaç gün önce Filistinli bir yaralıyı taşıyan ambulansın durdurularak yaralının apar topar gözaltına alınmaya çalışılması uluslararası basında hiçbir tepkiye neden olmadı. Hemen her gün şahsımı hedef alan iğrenç manşetleri ise burada söyleme gereği dahi duymuyorum. Bu tarafgirliğe aşinalık kazanmış birisi olarak bizi asıl üzen, bizi asıl rencide eden kutsallarımıza yönelik saldırılardır. Medya organlarının İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığına bayraktarlık yapması gerçekten utanç vericidir.”

“Özü sözü insan felsefesiyle dünyaya açılan kapımız olan TRT’ye önemli sorumluluklar düşüyor”

Basın özgürlüğü kılıfı altında sergilenen çirkefliklerin, farklı din ve kültüre mensup insanların bir arada yaşama iradesini zehirlemekte olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu nobran tavra bir dur denilmezse bunun acısını Avrupa’yla beraber tüm insanlığın çekeceğini söyledi. Erdoğan, sözlerini şu cümlelerle tamamladı:

“Bu konuda ‘Özü Sözü İnsan’ felsefesiyle dünyaya açılan kapımız olan TRT’ye, özellikle de TRT World’e önemli sorumluluklar düşüyor. TRT World’ün yeni bir dil ile hikâyeyi yeniden anlatmak, mikrofonu konuşturulmayanlara uzatmak, kamerayı görülmeyenlere çevirmek hedefini son derece kıymetli buluyorum. Uluslararası medyanın tekdüzeleştiği günümüzde TRT World haksızlıklara karşı haklının, zalimlere karşı mazlumun, adaletsizliklere karşı adaletin sesi oluyor.

Kuruluşundan bu yana geçen 4 yıllık sürede TRT World’ün aralarında dünya çapında üne sahip gazetecilerin yer aldığı nitelikli kadrosuyla önemli bir boşluğu doldurduğuna inanıyorum. Kendilerine üstlendikleri ağır ama onurlu görevde başarılar diliyorum. Genel Müdüründen muhabirine, teknik elemanlarına kadar tüm TRT çalışanlarını cani gönülden tebrik ediyorum.”

“Kötülük yapanın, suç işleyenin yanına kar kaldığı bir düzenin adı özgürlük olamaz”

Teknolojinin olumlu ve olumsuz yönlerinden bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir siyasetçi olarak burada bir hususu vurgulamak istiyorum. Hayattaki her şey gibi teknoloji de insan hayatını kolaylaştırmak için vardır. İnsanı maddi ve manevi varlığıyla bir bütün olarak gören dijitalleşme, hepimiz için hayırlı neticeleri beraberinde getirecektir. Ancak hiçbir denetimin olmadığı, keyfiliklere açık, hukukun dışında bir alan olarak algılandığında dijitalleşmenin bizi götüreceği yer faşizmdir. Bunun için dijitalleşme, özgürlüğün alanını genişletirken yeni adaletsizliklere, yeni haksızlıklara, yeni ötekileştirmelere yol açmamalıdır” dedi.

Son yıllarda sosyal medya platformlarının kullanımının yaygınlaşmasıyla bu konuda çok ciddi sorunların yaşandığını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:

“Sınırsız özgürlük bu başlık altında tamamen denetimsiz bir alan oluşturularak yeni mağduriyetlerin oluşmasına sebebiyet veriyor. Kimi zaman mevcut hukuk düzeninin bile yetersiz kaldığı bu durum siber zorbalık başta olmak üzere psikolojik ve sosyal sorunlara kapı aralıyor. Mağdurlar çoğu kez şikâyetlerini ulaştırabilecekleri ne bir muhatap ne de haklarını arayabilecekleri hukuki bir mecra bulabiliyor. Kötülük yapanın, suç işleyenin yanına kar kaldığı bir düzenin adı özgürlük olamaz. Meselenin bir başka boyutu ise sosyal medya platformlarının artan mağduriyetleri önleyecek bir çabanın içine dahi girmemesidir. Devletlerin vatandaşlarını koruma gayesi ile attığı iyi niyetli adımlar ise hemen özgürlüklere müdahale parantezine alınarak akim bırakılmaya çalışılmaktadır. Türkiye olarak bir süredir bu konuda yaşanan haksızlıkları dile getiriyor, kimsenin hiçbir şirketin hukukun üstünde olmadığını vurguluyoruz.”

“Türkiye her şart altında vatandaşının hukukunu korumayı sürdürecektir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, geçen aylarda yürürlüğe giren kanuni bir düzenlemeyle sosyal medya şirketlerine Türkiye’de temsilci bulundurma zorunluluğu getirdiklerini söyleyerek konuşmasına şöyle devam etti:

“Bunu yaparken de uluslararası hukukun bize tanıdığı yetki çerçevesinde özgürlük-güvenlik dengesini gözeterek hareket ettik. Vatandaşlarımızı bilhassa da yetişkinlere nazaran daha hassas durumda olan çocuklarımızı korumayı amaçlıyoruz. Temennimiz kendilerini hukukun dışında gören bu kurumların ülkemizin iyi niyetli çabalarına gönüllü bir şekilde destek vermesidir. Aksi takdirde Türkiye her şart altında vatandaşının hukukunu korumayı sürdürecektir.”

“Ülkemiz çok ciddi haksızlıklara, çifte standartlara maruz kalmıştır”

Dünyada yapılan çalışmaların uluslararası kamuoyuna ulaştırılmasının öneminin giderek arttığını belirten Erdoğan, “Türkiye olarak bu konuda maalesef uzun yılardır çok sıkıntı çekiyoruz. Türkiye’nin uluslararası alandaki başarıları, ülke içinde yaşadığı büyük değişim dış dünyada hakkaniyetli bir şekilde yer almıyor. Hatta çoğu durumda başarılarımız yok sayılarak ya da çarpıtılarak, olduğundan farklı bir şekilde aktarılıyor. Gerçeği keşfetmek için değil, zihinlerdeki oryantalist kalıplara uygun cevaplar bulmak için Türkiye’ye bakılıyor. Özellikle 2013 senesinden itibaren gezi olaylarıyla başlayan süreçte, ülkemiz çok ciddi haksızlıklara, çifte standartlara maruz kalmıştır. Sokakları yakıp yıkanlar, 24 saat canlı yayın yapan uluslararası medya kuruluşları tarafından barışçıl göstericiler olarak lanse edilmiştir” ifadelerini kullandı.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

>