CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN..!!
Özverili çalışmaları ile Bursa’mızda öne çıkan Adea Grup Yönetim Kurulu Başkanı ,Dağ yöremizin sevilen ismi ,Bursa’mızın genç İş insanlarından Mehmet Acar ile bugün kutladığımız Cumhuriyet Bayramımız ve sektörel çalışmalarını öne çıkardığımız keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
*** Öncelikle Mehmet Bey Cumhuriyet Bayramının coşkusu tüm yurda yayılmış durumda.
TÜM HALKIMIZIN CUMHURİYET BAYRAMLARINI KUTLUYORUM..!!
—- Bizlere Adea Grup’a böylesine güzel bir fırsat tanımış olmanızdan ve iş yerimize kadar gelmenizden dolayı ben de sizlere teşekkür etmek istiyorum. Tabi öncelikle sizinde söylemiş olduğunuz gibi Cumhuriyet Bayramı’nın coşkusunu tüm insanlarımız gibi bizlerde yaşıyoruz. Ben buradan bütün herkesin,Tüm halkımızın Cumhuriyet Bayramlarını tekrardan kutlamak istiyorum.Cumhuriyetin ilanı ile neticelenen Cumhuriyet Bayramı en büyük bayram,bu büyük bayramı ülke olarak en güzel bir şekilde kutluyoruz.
*** Sorularımıza geçmeden kısaca sizi tanıyalım isterseniz.
ZORLU SÜREÇLERDEN BU GÜNLERE GELDİK..!!
Ben Mehmet Acar 1990 Büyükorhan-Durhasan Köyü doğumluyum, Bursa’ya geldik İlköğretimi Soğanlı -Alemdar’da mahallemizde bitirdik, sonra liseyi Tophane endüstri meslek lisesinde bitirdikten sonra iş hayatına atıldım. Hemen hemen 14 seneden beri iş hayatımı devam ettiriyorum. Evliyim, 2012 yılında evlendim. 3 tane de erkek çocuğumuz var. Ben tek çocuktum kardeşim yoktu benim ,ben hatırlıyorum çocukken çok canım sıkılırdı.Allah nasip etti Çok şükür 3 tane erkek çocuğumuz var. 5, 7 ve 9 yaşlarında.En büyüğü Eymen Efe, ortanca kıvırcık saçlımız Doruk Ege, en küçüklüğümüzde Ayaz Alp. Çok cıvıl cıvıl şen şakrak bir aile olduğumuzu söylemek isterim Allah’ımıza şükürler olsun.
*** Peki Mehmet Bey ne gibi çalışmalar yaptınız Adea’nın kuruluşu bugünlere geliş süreciniz nasıl oldu,bize bu konularla ilgili bilgi verir misiniz?
YAVAŞ YAVAŞ İŞLERİMİZİ BÜYÜTTÜK,ÇEŞİTLENDİRDİK..!!
—–Ben daha önce Küçük Sanayi’de bir firmada satış pazarlamada çalışıyordum. Sonrasında kendi işimizi yapalım diye bir minibüs aldık. Turizm taşımacılığına başladık, derken biraz çevre edindik, insanlara sevdirdik kendimizi biraz daha büyüttük işimizi bir araba, bir arabada derken, şirketleşmeye çevirdik servis taşımacılığına yöneldik. Okul ve Personel Taşıyıcısı olarak o şekilde ilerledik, yol aldık.Sonrasında Tekstil sektörüne girdik Bir buçuk sene kadar önce, otomatik tekstil üzerine üretimler yapıyoruz işte görmüş olduğunuz gibi burada ,bu şekilde ilerliyoruz.Toplamda şu anda 9 personelimiz var Dışarıdan taşeron hizmet veren arkadaşlarımız da var onlarla birlikte çalışmalarımızı yürütüyoruz.
**** Yine diğer bir okuyucu sorusu, Hayatınızdan memnun musunuz Hayalinizdeki meslek hangisiydi diye sormuş?
MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ ÇOK ÖNEMLİ..!!
—Bu işi yaptığımıza göre hayalimiz buydu herhalde. Hayatımızdan,çalışmalarımızdan şükürler olsun memnunuz, mutluyuz.
**** Diğer bir soru başarılı bir arkadaşımız diyor sizin için Mehmet Bey gelecekte siyasete girebilir mi diye de ayrıca eklemiş.
—– Yani ufak ufak şu anda aslında bazı çalışmalar var.Önümüzdeki aylarda Dağder’le alakalı bir seçim var, Orada da yönetiminde beni görmek isteyenler var.Tabii bizim biraz iş yoğunluğu olduğumuzdan Sektörel çalışmalarımıza bu durumda bir engel olur mu olmaz mı bilmiyorum ama bakalım işte önümüzdeki aylarda böyle bir durum ortaya çıkabilir.
**** Hem turizmde aktifsiniz hem Tekstil sektöründe aktifsiniz bu zor olmuyor mu diye gelmiş bir diğer soru?
— Kesinlikle zor oluyor birbiriyle bağımsız sektörler dertleri sıkıntıları alakasız konularda tarif etmek kesinlikle zor oluyor. Zor ama biz zoru seviyoruz koşturmaca alıştırmışız bu sistemi severek yapıyoruz koşturuyoruz.
**** 3 tane oğlunuz var demiştiniz daha yaşları da küçük ama arada geliyorlar mı size buraya yardıma?
ÇOCUKLARIM HERŞEYİM..!!
—-Akşamları bazen burada ekstra yoğunluklar oluyor işlemler oluyor basit tarzlı işler o tarz işlerde Çoluk çocuk geliyorlar buraya sağ olsunlar birazcık şımararak birazcık oynayarak destek olmaya çalışıyorlar. Sonuçta bu aşamada onlar için de çok güzel anı bu anlar,unutamayacakları uzun yıllar sonra büyüdüklerinde unutamayacakları anıları biriktirmiş oluyorlar.
**** Tekstil anlamında ne gibi üretimler yapıyorsunuz?
—- Örnek veriyorum işte araçların taban halıları otobüs koltukları işte taksilerin koltuk altlarını vesaire gibi yerlerini fason kesimini yapıyoruz. Bizden sonra baskısı dikişi yapıldıktan sonra araçlara monte ediliyor. Yani aracınızın içerisindeki Tekstil anlamında görebileceğiniz ürünlerin kesimlerini yapıyoruz da diyebilirim.
ADEA GRUP’U TANIYALIM..!!
Adea Grup olarak firmamız Bursa özelinde personel, öğrenci ve turizm taşımacılığı faaliyetlerine ve Otomotiv ,Konfeksiyon,Mobilya sektörlerine kumaş ve pastal kesim hizmetlerine devam etmektedir.
Müşterilerimizin memnuniyetini temel alarak ve güvenliğini en üst düzeye çıkararak ve kendimizi sürekli olarak yenileyerek Bursa bölgesinde ulaşım, taşımacılık ve gezi organizasyonlarını en iyi şekilde yapmaya çalışmaktayız.
Bursa ve çevre illerindeki firmaların ve okulların personel ve öğrenci taşımacılığı hizmetlerini en iyi şekilde yürütmek ve sektörün gelişimine katkı sağlamak.
***Peki son olarak neler eklemek istersiniz Mehmet Bey?
HEP BİRLİKTE NİCE CUMHURİYET BAYRAMLARINA
—-Cumhuriyet Bayramı’nın öncesinde bizleri konuk ettiğiniz için bizde sizlere teşekkür etmek isteriz. Elbette bugünlere kolay gelinmedi. Başta söylemiştim tekrardan ben Tüm halkımızın cumhuriyet bayramlarını kutluyorum. Daha nice cumhuriyet bayramlarına erişmek üzere demek istiyorum, herkese selamlarımı gönderiyorum. Diyerek konuşmasını tamamladı.
CUMHURİYET NASIL KURULDU..
Mustafa Kemal Paşa, daha Erzurum Kongresi sırasında, zaferden sonra hükümet şeklinin cumhuriyet olacağını söylemişti. 23 Nisan 1920’den beri Türkiye’yi idare eden Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, millî egemenlik esasına dayanıyordu. Bu, adı konulmamış bir cumhuriyet yönetimiydi. 20 Ocak 1921 tarihli anayasada “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir.” deniliyordu. Bu, yeni rejimin ilân edilmemiş bir cumhuriyet olduğunu gösteriyordu.
Millî Mücadele’nin zaferle sonuçlanmasında tarihî bir görev yapan birinci dönem TBMM üyeleri, yeni seçim kararı alarak dağıldı (l Nisan 1923). Yeni seçimlerin yapılmasından sonra TBMM ikinci dönem çalışmalarına başladı. Yeni kurulan meclis, Lozan Barış Antlaşması’nı onayladı. Böylece millî bağımsızlık tam olarak gerçekleşmiş oldu.
23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldığı sırada yeni Türk devletinin adı henüz konulmamıştı. Hükümet, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti adını taşıyor, meclis başkanı hükümet başkanlığı da yapıyordu. Bu sistem içinde devlet başkanlığı boş görünüyordu. Şimdi, yürürlükte olan siyasî rejime uygun devlet şeklini bulmak zorunlu hâle gelmişti. Millî Mücadele Dönemi’ndeki, olağanüstü şartların bir ürünü olan meclis hükümeti sistemi de artık işlemez olmuştu. Bu sistemde, Bakanlar Kurulunun her üyesi için ayrı ayrı oylama yapılırdı. Bu durum ise hükümet kurulmasını zorlaştırıyordu.Bu olay Mustafa Kemal Paşa’ya, cumhuriyeti ilân etmek için beklediği fırsatı verdi. 28 Ekim 1923 akşamına kadar hükümetin kurulamaması üzerine, Mustafa Kemal Paşa, Çankaya Köşkü’nde arkadaşlarına “Yarın cumhuriyeti ilân edeceğiz.” diyerek fikrini açıkladı. O gece İsmet Paşa ile birlikte 1921 Anayasası’nın bazı maddelerini değiştiren kanun tasarısını hazırladı.
YAŞASIN CUMHURİYET..!!
“Türkiye Devleti’nin hükümet şekli cumhuriyettir.” hükmünün yer aldığı tasarı üzerinde TBMM’de yapılan konuşmalardan sonra cumhuriyetin ilânı kabul edildi. “Yaşasın cumhuriyet!” sesleri arasında alkışlarla cumhuriyet ilân edildi (29 Ekim 1923).
Bundan sonra cumhurbaşkanlığı seçimine geçildi. Yapılan gizli oylamada 158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Gazi Mustafa Kemal Paşa, TBMM tarafından yeni Türk devletinin ilk cumhurbaşkanı seçildi. Bunun üzerine kürsüye gelen Mustafa Kemal, yaptığı konuşmasını “Türkiye Cumhuriyeti mesut, başarılı ve muzaffer olacaktır.” sözü ile bitirdi. Böylece devletin adı ve rejimiyle ilgili tartışmalara son verildi. Devlet başkanlığı konusu çözüme kavuştu. Hükümetin kurulma şekli yeniden düzenlendi. Buna göre; cumhurbaşkanı başbakanı atayacak, başbakan da bakanlarını seçip cumhurbaşkanının onayına sunacaktı. Bu uygulamayla, meclis hükümeti sistemi yerine parlamenter rejime geçilmiş oldu. Böylece Türk Milleti’nin tarihinde yeni bir devir açılıyordu. Türk milletinin yapısına en uygun idare şekli olan cumhuriyet rejimine sahip çıkmak ve onu yaşatmak, hepimizin başlıca vatandaşlık görevidir.