Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun Belirtileri
Batıgöz Sağlık Grubu Balçova Cerrahi Tıp Merkezi Psikoloji Kliniği’nden Uzman Klinik Psikolog Eda Deligöz Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’nu (DEHB) anlattı.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun erişkinlerde görülme olasılığının da yüksek olduğundan bahseden Uzm. Kln. Psk. Deligöz, hastalığın belirtilerinin gözlemlenmesi halinde bir ruh sağlığı uzmanına müracaat etmek gerektiğinin altını çizdi.
Genellikle çocuk psikiyatrisine yapılan başvurularda en sık görülen psikiyatrik bozukluk DEHB iken, erişkinlerde de görülme olasılığı hiç de az değildir. Literatürde çocuk ve ergenlerde görülme sıklığı % 3 – 13, erişkinlerde ise % 4 civarında seyir etmektedir. Tüm dünyada yapılan çalışmalar sonucunda görülme sıklığı ise ortalama % 5 – 7 olarak saptanmıştır. Erkeklerde kadınlara göre daha sık karşımıza çıkmaktadır.
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) belirtilerin 12 yaşından önce başladığı, akademik ve sosyal işlevlerde bozulmaya yol açabilen, düşük dikkat süresi ya da aşırı hareketlilik, dürtüsellik veya her iki durumun eşzamanlı olarak görüldüğü nöro-gelişimsel bir bozukluk olarak literatürde tanımının yapıldığını belirten Uzm. Kln. Psk. Deligöz, “Çocuk ve ergenlerde ruhsal hastalıkların sıklığının değerlendirildiği bir çalışmada genel olarak ruhsal hastalık sıklığı %13,4, ortalama DEHB yaygınlığı ise %3,4 olarak ifade edilmektedir.” dedi.
DEHB genel olarak dikkat ile ilgili eksiklikler, aşırı hareketlilik (hiperaktivite) ve dürtüsellik ile seyreden bir psikiyatrik rahatsızlık olduğunu vurgulayan Uzm. Kln. Psk. Deligöz, “Dikkat eksikliği; odaklanma ve dikkatin sürdürülmesinde yaşanılan problem, unutkanlık, eşyaları kaybetme, dış uyaranlarla ilişkilendirilen gürültü, kalabalık gibi etkenler ile dikkatin çok çabuk dağılması, dinlemiyormuş gibi görünme, dikkatsiz hatalar yapma gibi belirtiler ile ilişkilendirilebilir. Hiperaktivite ise çoğunlukla durdurulamayan bir hareketlilik ile tanımlar. Hiperaktif çocuklar her an hareket halindedirler ve durmadan koşabilir, evde koltuk tepelerinde veya kafe, restoranlar gibi yerlerde uzun bir süre sessiz- sakin kalamazlar, oturması gerektiği ortamlarda oturamaz ya da otursa bile elleri ayakları sürekli kıpır kıpırdır ve durdurulması zor bir seyir alır. Genellikle hiperaktivitesi olan birçok çocuğun annesi bebeklerinin henüz karınlarındayken bile çok hareketli olduğunu ifade etmektedirler. Bu durdurulamayan hareketlilik aslında keyfi (istemli) bir hareketlilikten ziyade çocuğun kendi kontrolünü kaybettiği ve maalesef birçok kez tatsız kazalar ile sonuçlanan huzursuzluk yaratabilecek bir aşırı hareketlilik durumudur. Dürtüsellik ise sıra bekleyememe, sabırsızlık, başkaları konuşurken söz kesme ve aklına geldiği anda sonucunu düşünmeden yapılan eylemleri kapsayabilmektedir.” diye ekledi.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğunun Nedenleri
DEHB’nin nedenleri araştırıldığında genetik gibi biyolojik faktörler, nöro-kimyasal faktörler, çinko, magnezyum, demir eksikliği gibi biyokimyasal faktörler, psikososyal ve çevresel faktörlerin önemli rol oynadığı söylenebilir. Yapılan çalışmalarda DEHB yaşayan çocuk ve yetişkinlerde, beynin yüksek zihinsel işlevlerden sorumlu tutulan prefrontal korteks bölümünde, dikkat ve yüksek zihinsel işlevlerle ilgili etkin olan dopamin maddesi ile ilgili düzensizlikler olduğu tespit edilmiştir.
Prefrontal korteksin sorumlu tutulduğu görevleri; dikkati verme ve sürdürme, dikkatin yönlendirilmesi, işleyen bellek, sabır, planlama, yargılama, tepki kontrolü, düzenli olma, kendini kontrol edebilme, sorunları çözebilme, ayrıntılı düşünme, gelecekle ilgili öngörüde bulunma, hatalardan ders çıkarma, duyguları anlama ve ifade etme, empati kurma, sağduyu, moral ve motivasyon sağlama gibi gündelik işlevselliği etkileyen önemli becerilerin kazanımında rol oynamaktadır. DEHB problemi yaşayan bireylerde bu görevlerde aksaklıklar sıkça görülmektedir.
DEHB tanılı çocukların anne ve babalarında DEHB olasılığının normal popülasyona kıyasla 2 – 8 kat fazla olduğu saptanmış ve bu sonuç DEHB’nin genetik bir rahatsızlık ile giden bağını güçlendirdiğini belirten Uzm. Kln. Psk. Deligöz, “Yine yapılan araştırmalarda; DEHB tanısı bulunan çocukların ailelerinde de DEHB sıklığının yüksek bulunmasına ilaveten depresyon, kaygı bozuklukları, davranış bozuklukları ve alkol- madde kullanımının da yüksek oranlarda olduğu saptanmıştır. Ayrıca DEHB tanılı çocukların ailelerinde problem çözme, gereken ilgiyi gösterme, iletişim problemleri gibi aile içi işlevlerinde güçlükler yaşadıkları ifade edilebilir.” dedi.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu psikiyatri ve psikoloji kliniklerine en çok başvuruların görüldüğü rahatsızlıkların başında sayılabilir. Psikologlar ve psikiyatristler iş birliği halinde ele alınan bu rahatsızlık çocuk, ebeveyn, öğretmen bilgilendirilmesi dahilinde daha sağlıklı ve gündelik işlevselliğin artmasını amaçlayan bir tedavi yöntemi ile ilişkilendirilir. Eğer siz de çocuğunuzda veya kendinizde burada sayılan belirtileri gözlemliyor iseniz bir ruh sağlığı uzmanından yardım ve destek almanız hastalığın erken teşhisi için oldukça önemli bir nitelik sağlayabilir.
Batıgöz Sağlık Grubu Hakkında
2004 yılında İzmir’de kurulan, alanında ileri teknolojiyi takip eden ve uygulayan bir sağlık kuruluşu olan Batıgöz Sağlık Grubu, uzman hekim kadrosu ve profesyonel ekibi ile yurt içi ve yurt dışı merkezlerinde hasta odaklı hizmet sunmayı ilke edinmiştir. Batıgöz Sağlık Grubu, çıktığı uluslararası kalitede sağlık hizmeti sunma yolculuğunda uzman hekim ve profesyonel ekibi ile 2 kıtada, 5 ülke, 7 farklı şehir ve 9 sağlık merkezi ile her gün binlerce kişiye hizmet vermeye devam etmektedir.